Doğduğum gün yayınlanan Hürriyet gazetesinin manşeti şöyle: “Ortadoğu’da sular durulmuyor”. 40 küsur yıl önce durum bu... * * * Şundan eminim: Önümüzdeki 11 Ağustos’ta Hürriyet’te “Ortadoğu’da sular durulmuyor” diye manşet atılsa kimse zerre kadar yadırgamaz. Çünkü... “Ortadoğu’da sular durulmuyor” manşetinin her zaman gideri vardır. * * * O bakımdan “Ortadoğu bu kadar karışmışken nereye?” falan demeyin. 10 sene sonra dönsem bile Ortadoğu’yu bıraktığım yerde bulabilir ve ben de kaldığım yerden devam edebilirim. Kaldı ki -Allah izin verirse- birkaç gün sonra döneceğim. * * * Neler mi yapılacak bu birkaç günde? Birikmiş kitaplar okunacak, Şam’ın dar sokakları hayal edilecek, Kuzey Ege üzerinden Bodrum’a geçilecek, 50 liralık lahmacun ve ayran test edilecek, eski kapı ve kırışmış surat fotoğrafları çekilecek, yamaç paraşütü yapılacak, Yahya Kemal’e sardırılacak, Melihland’de küçük bir cevelana imza atılacak, eski bir hatırayı yâd etmek üzere birkaç mektup yazılacak. Ayrıca telefon da kapatılacak. * * * Neyse... Kaçtım ben... Dönünce her şeyi anlatırım, söz.