Reklamlarda hokkabazlık yapan ünlüler

Burnundan kıl aldırmayan oyuncular reklamlarda kılıktan kılığa girdi mi bir gülme tutuyor beni anlatamam...

Haberin Devamı

E hani sen ‘büyük oyuncuydun’ birader?
Mesleğin zirvesindeydin, burnundan kıl aldırmazdın...
Rol beğenmezdin, proje beğenmezdin, medyayı beğenmezdin...
Burnu havada gezersin...
Önüne balyalar konulunca da reklamda her türlü ‘hokkabazlığı’ yaparsın...
Elbette dünyada da ünlüler reklamlarda oynuyor.
Ama bizim kadar para uğruna her kılığa girenini görmedim.
Madem kendine şu hayatta ulaşılmaz bir rol biçiyorsun, bir duruş sergiliyorsun, bu tavrını reklamda da göstersene...
Para uğruna duruşunu, çizgini bozmasana...
Neredeeee...
En kolay ve en çok para reklamdan kazanılıyor çünkü...
Bu yüzden ‘maymun ol’ deseler ‘maymunu’ oynayacaklar.
“Dinsizin hakkından imansız gelir” derler ya, bizde de kendini Kafdağı’nda gören oyuncunun hakkından reklamcılar geliyor.

Silahsızlanma için daha ne bekliyoruz

Haberin Devamı

Tamam, Turgut Özal vizyon sahibiydi de, rahmetlinin bu ülkeye yaptığı çok büyük bir de kötülük oldu: Bireysel silahlanmanın önünü açmak.
1986’da başbakanlığı döneminde yasa değişikliği yaparak silah taşıma ve bulundurmanın önünü açtı, silah satışını kolaylaştırdı Özal.
Sonrası malum...
İsteyen istediği silahı alıyor artık.
Turist bile gelip Mercan’dan pompalı tüfeği alarak Topkapı Sarayı’nı basıyor.
Özal bu yasayı çıkardığı dönemlerde ağzında hep bir ‘Küçük Amerika olacağız’ sözü vardı.
Bireysel silahlanma konusunda sayesinde ‘Küçük Amerika’ olduk.
20 yıl gerisinden gidiyoruz Amerika’nın.
Toplu katliamlar, okul basıp öğrencileri tarayan sapıklar, 20 yıla kalmaz bizde de yaygınlaşacak.
20 yıl önce Amerikalılar’ın yüzde 80’i bireysel silahsızlanmayı destekliyordu.
Baktılar ki her yıl 100 bin kişiye bireysel silahlarla ateş ediliyor, 31 bin 500 kişi bu saldırılarda hayatını kaybediyor, bireysel silahlanmaya destek oranı yüzde 50’nin altına düştü.
Biz de adım adım tüm bu süreçleri yaşamak zorunda mıyız?
Bireysel silahlanmanın sınırlandırılması için maganda kurşunları, trafikte silah çekmeler, düğünlerde adam öldürmeler yetmedi...
Daha ne bekliyoruz?
Okulların basılmasını, film galalarında seyircilerin kurşuna dizilmesini mi?
O günler de uzak değil...

Haberin Devamı

Küçük tiyatrolar vergi ödemesin

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’a bir çağrım var.
Tiyatro ve performans sanatlarını desteklemek için New York’ta ilginç bir uygulama yürürlükte.
Ben de bilmiyordum, yıllardır New York ve Los Angeles’ta tiyatro dünyasıyla iç içe olan Uğur Uludağ’dan öğrendim.
New York’ta 100 koltuk kapasitesinin altındaki salonlarda sergilenen oyunlardan belediye vergi almıyor.
Bu yüzden pek çok deneysel tiyatro ve genç sanatçı grupları, 99 kişilik salonlarda oyunlarını sergiliyor.
100 koltuğa çıktıkları anda gelirin tamamının vergisini ödüyorlar.
Son yıllarda özellikle İstanbul’da bu tür tiyatro grupları ve küçük salonlar ortaya çıktı.
Genç oyuncuların oluşturduğu bu tiyatro grupları güç bela ayakta durmaya çalışıyor.
Bunların desteklenmesi gerekiyor.
Afife Ödülleri’nde mutlaka ayrı bir kategoride değerlendirilmeliler.
Kültür Bakanlığı, küçük salonları vergiden muaf tutacak formülleri bulabilir.

Yazarın Tüm Yazıları