Ölüm üzerine bilek güreşi!

YÜZLERCE yıl geçse de bu bilek güreşi değişmeyecek.

Berlin duvarından Kâbil’e...

Golan’dan Tahrir Meydanı’na...

68 Prag’ından Küba’ya kadar...

Tarih dediğimiz, kan, gözyaşı ve işgal takvimi...

Belli ki hep aynı emperyal aktörlerin mürekkebiyle yazılacak.

Ölüm üzerine kurulu bir tarihtir ki bu...

Aslı bilek güreşine dayanır.

Yaşarken içinde olduğumuzu kabul etmeyiz bu gerçeğin.

Ancak tarihle kamufle ederiz. Kendimizden bile saklarız.

Çünkü tarih derslerinde okutulunca, sanki bize ait değildir, bizim içinde olduğumuz bir eziklik değildir.

Daha net soralım:

- Afganistan’da El Kaide’yi kim besledi. Kim silahlandırdı ve kime karşı?

Cevap:

- Sovyetler’e karşı örtülü ya da örtüsüz bir destek vermiştir ABD. Sovyetler’e karşı direnen Afgan direnişçiler böylece El Kaide olmuştur.

- Benzeri bir olay Rusya’nın Çeçenistan işgalinde vardır.

Ve şimdi...

ABD’nin deneyimli düşünce kuruluşu RAND’ın Avrasya ve Avrupa uzmanı Stephen Larrabee söylüyor:

“ABD’nin Suriye’ye karşı, Rusya’nın işbirliği olmadan (uluslararası bağlamda) uyumlu politika geliştirememesi, Putin’e siyasi avantaj kazandırıyor. Konunun arkasındaki ana itici güç bu. Rusya’nın, hem ABD politikasını etkileme gücüne sahip olmak istediği hem de avantaj ve imkânlarını sürdürme noktasında ABD ile oynadığı daha büyük bir oyunun parçasıdır bu.”

Dün Larrebee’nin bu yorumunu okurken, ajanslar dünyaya şu haberi geçiyordu:

- Suriye sınırından Türkiye’ye gelen 26 yaralıdan ikisi öldü.

- Kimin umurunda?

- Kandil’den Türkiye’ye saldıranlar kimin umurunda?

- Hakkâri’deki şehitler kimin umurunda?

- Binlerce Suriyeli Kilis’te çadır kamplarda perişan. Kimin umurunda?

- Suriye’deki diktatör, saray hayatını sürdürmek için kendi halkının kanını döküyor. Kimin umurunda?

- 30 yıldır bu ülkede on binlerce kardeş kanı döküldü. Kimin umurunda?

- Türkiye haritasına baksanız... Ateş düşmedik ocak, kardeş kanı akmamış belde kalmadı neredeyse. Kimin umurunda?

Aynaya bakarak haykırmamız gereken ağır ve açık gerçek şudur:

- Türk olsun, Arap olsun, Kürt olsun... Bu bölgede dökülen insan kanı...

Ne yazık ki, petrolden ucuzdur o bilek güreşini yapanlar için...

Petrol pahalı, insan kanı ucuzdur yani.

Yoksa Libya’da dökülen Arap kanıyla, Suriye’de dökülen Arap kanı arasında ne fark vardı?

Petrol farkı elbette.

Libya’ya müdahale oldu. Suriye’ye karşı sessizlik.

İşte şimdi Rusya diyor ki...

- Benim Akdeniz’e inmem Suriye’deki yönetimle olan ilişkime bağlı.

Ve...

- Ey Washington... Moskova’sız karar alamazsın!

Yoksa ABD ve Rusya ortak bir açıklamayla Esad’a “Çekil!” deseler...

Esad durabilir mi orada?

Siz bakmayın Rusya’nın “Şam’a silah satışını durdurdum” sözüne.

Yüzlerce yıldır insan kanı üzerinde süren bu bilek güreşinin ana sahnesi değişmez.

1900’lerde başta Irak ve Suriye olmak üzere Ortadoğu’nun sınırlarını çizenler,

Şimdi yine aynı bilek güreşini yapıyorlar.

Mesele Esad sonrası Doğu Akdeniz’in paylaşımıdır.

İşte, Stephen Larrabee, ABD ve Rusya’nın Suriye üzerindeki bilek güreşini böyle açıklıyor.

Bize de bu kanlı oyunu seyretmesi kalıyor.
Yazarın Tüm Yazıları