Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat KadıoğluYazarın Tüm Yazıları

Sıcak hava dalgasıyla dalga geçmeyelim lütfen

Sıcak ve nemli hava sadece bunaltıcı değil, aynı zamanda ölümcüldür. Bu nedenle gelişmiş ülkelerin “Sıcak Hava Dalgası Afet Müdahale Planı” vardır...

Haberin Devamı

Sıcak yaz günlerinde ısı ile nemin birleşimi ölümlere sebep olur. Örneğin, ABD’de 1936-1975 yılları arasında 20 bin kişi hayatını sıcak hava dalgalarından dolayı kaybetmiş. 2003 Ağustosu’nda Fransa ve İspanya civarında sıcak hava dalgaları nedeniyle yaklaşık 35 bin kişi ölmüş. Türkiye’de ise sıcak hava dalgalarının tetiklediği ölümlerle ilgili yeterli veri yok. Yani bu konu kayıt dışı!

KAMUOYU UYARILMALI

Sağlık riski, yalnız yaşayan yaşlılar, depresyondakiler, yatağa bağlı yaşayanlar, kliması olmayan ve şehirlerde apartmanların üst katlarında yaşayanlar, şeker, kalp, damar, böbrek ve solunum yetmezliği, Parkinson, obezite gibi kronik sağlık sorunu olanlar, bebekler ve özellikle dört yaşın altındaki çocuklar için daha yüksek.
Yüksek sıcaklıklar ve nem, insan vücudunun kendi kendini soğutmasını zorlaştırır. Böylece ısı, insan vücudunu sınırlarının ötesine zorlayarak ölümlere neden olur. Normal şartlar altında vücudun iç termostatı ter üretip buharlaştırarak vücudun soğumasına neden olur; ancak aşırı sıcak ve yüksek nemde buharlaşma yavaşlar ve vücudun normal sıcaklığını korumak için daha çok çalışması gerekir. Bu durum en azından ısı bitkinliğine neden olur. Isıya bağlı diğer hastalıklar, aşırı sıcaklık en az iki gün sürünce ortaya çıkar.
Hissedilen sıcaklıklar 40.6 santigratı aştığında buna “sıcak hava dalgası” denir. En az iki gün süreceği belirlendiğinde kamuoyuna meteorolojik uyarı yapılır. Hava sıcaklıkları normal değerinden 6 santigrat yüksek olduğunda “aşırı yüksek hava sıcaklığı” olarak adlandırılır.

Haberin Devamı

KENDİ ÖNLEMİNİZİ ALIN

Maalesef ülkemizde bu tür kriterlerin kullanımı yok ve afet yönetimine de bilimsel bakılamıyor. Deneme ve yanılma yöntemi, el yordamı, ezberlerimizle çalışıyoruz. Hâlâ deprem, sel gibi afetleri kapsayan bir “Ulusal Afet Müdahale Planı”mız bile yok. Bu durumda “Sıcak Hava Dalgaları”nı afet ve acil yardım planları kapsamında ele almak yerine klasik genelgelerle idare etmek zorunda kalıyoruz.
Bu durumda da “Aşırı sıcak günlerde birey olarak ben ne yapmalıyım” diye sorarsanız işte bazı öneriler: Öncelikle, yavaşlayın, yorucu aktivitelerden ve çok fazla güneşten kaçının (gölgenizi görmediğiniz zamanlar gölgeye kaçın); açık hava etkinliklerini uygun saatlere (10.00’dan önce, 16.00’dan sonra gibi) erteleyin; mümkün olduğunca kapalı mekanlarda kalın; ısıyı dışarda, soğuk havayı içerde tutun; uygun şeyler giyinin (bol, açık renkli giysiler ve geniş kenarlı şapka); susamazsanız bile bol miktarda sıvı tüketin; alkol veya kafeinli içeceklerden kaçının; az ama sık yiyin; açık havada çalışmak zorundaysanız işe sık ara verin; kapalı araçlarda tek başına çocuk ve evcil hayvanları bırakmayın. Özetle, gölgede ve beyaz kalın; hafif, yavaş ve sulu bir yaşam sürün.
Özellikle, şehirlerimize ve kıyılarımıza yazın hakim olan nemli ve sıcak günlerde, havanın bunaltılıcılığı dolayısıyla (klimasız ortamlarda yaşayan) yaşlı, hasta ve küçük çocukların sağlık problemlerinde ciddi artışlar olmakta. Küresel ısınmayla birlikte ülkemizde sıcak hava dalgaları daha sık, daha uzun süreli ve şiddetli olabilecek. Adına ister entegre, ister bütünleşik diyelim sıcak hava dalgalarını da afet acil yardım planları kapsamında ele almalı, klasikleşen ezberimizi bozup yeni, etkili ve denenmiş yöntemleri kullanmalıyız.

Yazarın Tüm Yazıları