Tatmin etmeyen açıklamalar

Samsun’daki sel felaketinden sonra üç Bakan bir arada açıklama yaptı. “E bizim raporlarımız tamdı” kıvamında açıklamalar. Teoride tamdı belki ama ya uygulamada? Yanıt bekliyoruz...

Haberin Devamı

TOKİ konutları yapacaksınız.
Önce bir yerleşim alanı seçiyorsunuz.
Sonra imar planı yaptırıyorsunuz.
O zemin konutun yükünü taşır mı? Heyelan riski var mı? Bunlara yönelik rapor hazırlatıyorsunuz.
Diyelim zemin zayıf. Olsun, zemini güçlendirmek ve iyileştirmek mümkün. Ama onun da faturası var.
Bakı-yorsunuz...
Bugüne kadar belgelenmiş alışılmadık bir taşkın riski var mı?
Varsa eğer, imar planıyla birlikte taşkın risklerine karşı gerekli önlemlerin alınması lazım.
Çevre Bakanımız “E ama kapı gibi ÇED raporu almıştık” edasıyla konuya yaklaşsa da...
İTÜ İnşaat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Avcı anlatıyor:
“ÇED raporu bütün bunları usulen sorgulamaz. ÇED raporunun kalitesi, içeriği, hazırlayan mühendisin kimliği ve yeterliliği içler acısı olabilir. İşi rapora bırakıp teknik yönden burayı güvence altına almazsanız daha baştan kaybettiniz demektir.”
Çünkü ÇED raporları taahhüdden ibaret.
“Burada bir dere yatağı var. Şuradan şu kadar su gelir, heyelan yaratır. Ama konut, gerekli önlemleri almak suretiyle bu dere yatağında yapılacaktır” gibi taahhütler dizininden...
Dereyi geçmek için her türlü taahhüdde bulunulur ama uygulamaya geldiğinde maalesef bunlar yapılmaz, bunu takip eden, izleyen de olmaz.
Dolayısıyla ÇED raporunun olması demek, orada her şey dört dörtlük etüd edildi, bütün sorgulamalar tamamlandı demek değil.
Acaba ÇED raporunda verilen taahhüdler yerine getirildi mi?
Taşkın önlemleri içinde gerekli uygulamalar kuralına göre yapıldı mı?
En basitinden...
Akarsuların indiği düz alanlardaki binalarda taşkın riskine karşı bodrum kat yapılmaması gerekir.
Bu binalara subasman yapılır, mutlaka 40-50 santimetrelik bir yükseklik olur, zemin kata 2-3 basamakla çıkılır. Böylece, yağmur yağdığı zaman, daha akışa geçmeden hemen evin içine girmesin diye güvenlik sağlanır.
Samsun’daki TOKİ’lerde bu var mıydı?
Velhasılkelam...
Bu konutların yapım sürecinde hangi kademede koruma görevleri ne kadar yerine getirildi?
Diyelim her şey tamamdı, hesaplar yerindeydi. Ama uygulamaya geçildiğinde ne kadar kuralına göre davranıldı?
Türkiye’de uygulamaya gelinceye kadar raporlarda her türlü göstermelik şey yapılır ama uygulamada genellikle zaafiyet vardır.
“Bunlar hep kamu kurumlarının görevleri arasında. Fakat maalesef son yıllarda kamu kurumları çok ciddi bir zaafiyet içine sokuldu, irade kayboldu, personel kalitesi de düştü” diyor İlhan hoca.
Bütün bunlar bir araya gelince tehlikelerin artmasına da şaşırmamak lazım herhalde.

Yazarın Tüm Yazıları