Kıbrıs’ta bir ilk: Dimitriou KKTC sahnesinde

O isim, sevilen şarkıcı Angela Dimitriou...
Kıbrıs’ın tarihinde görülmüş bir olay değil bu.
Bırakın Yunan bir şarkıcıyı, dünyaca ünlü starların bile KKTC’ye gelmemesi için Rum tarafı bugüne kadar her türlü baskıyı yaptı.
Hatırlayın, geçen sene Cratos’un açılışı için Jennifer Lopez gelecekti KKTC’ye...
Ancak Rum tarafının başlattığı yoğun kampanyalar sonrasında Lopez gelmekten vazgeçti.
Şimdi bu ‘mahalle baskısını’, üstelik bir Yunan sanatçı kırmaya çalışacak.
Önümüzdeki cumartesi akşamı Lefkoşa’daki Golden Tulip otelinde Angela Dimitriou, Ziynet Sali’yle birlikte sahneye çıkacak.
Biliyorsunuz Ziynet Sali, 7 yaşına kadar İngiltere’de yaşamış Kıbrıs kökenli bir sanatçı.
Rumca’yı anadili gibi konuşuyor ve yıllarca Türkiye’de Yunan şarkılarını en iyi seslendiren kadın solist oldu.
Angela Dimitriou da Türkiye’de en az Ege’nin karşı kıyısındaki kadar seviliyor ve pek çok şarkısı biliniyor.
Anna Vissi’yle birlikte Türkiye’de en çok tanınan iki Yunan kadın şarkıcıdan biri...
Golden Tulip oteli güzel bir düşünceyle bu iki sanatçıyı yan yana sahneye çıkarmaya hazırlanıyor.
Eminim, benim bu yazımdan sonra Rum tarafından Angela Dimitriou’ya yönelik baskılar başlayacaktır.
Çünkü bu olaydan kimsenin haberi yok henüz. Umarım Dimitriou ‘mahalle baskısına’ yenilip Jennifer Lopez gibi son anda KKTC’de konser vermekten vazgeçmez.
Umarım Rum tarafında sağduyu galip gelir de, adada bir ilk gerçekleşir.
Birbirlerinin şarkılarını söyleyenler, sahnede de bir araya gelebilir.

Polis otosuyla kafa kafaya geldim ve...

100 metrelik, sadece tek aracın geçebileceği bir sokaktayız.
Ben 80 metrelik bölümünü gelmişim, karşıdan gelen polis otosu 20 metrelik bölümünü...
Durduk, kafa kafaya bekleşiyoruz.
İkimiz de doğru yönden girmişiz, çünkü sokak tek yön değil.
Peki kim geri gidecek?
Benden 80 metrelik daracık yolu geri geri gitmemi istiyorlar.
Kafamı pencereden çıkardım, “Sokağın başındasınız, sizin geri gitmeniz daha kolay” dedim.
Bir polis memuru araçtan indi, yanıma geldi.
“Geri gidin, ters yoldasınız” dedi.
“Ben burada oturuyorum. Burası ters yön değil. Siz geri çıkın” dedim...
Memur hiçbir şey söylemeden araca döndü.
Şimdi sopaları alıp inecekler diye düşünürken...
Belki beni tanıdığından...
Belki de mahalle sakini olduğuma kanaat getirdiğinden...
Memur araca döndükten sonra polis otosu geri geri çıkarak bana yol verdi.
Bir dahaki sefere bu kadar şanslı olur muyum bilmiyorum.
Bu tür durumlarda hepimizin Fatih’teki sürücü gibi beş polis tarafından sokak ortasında dövülme riskimiz var.
Valilik sürücüyü döven polisleri açığa aldı ama yetmez...
Emniyet Müdürlüğü, polislere şehrin ağası olmadıkları eğitimini çok iyi vermeli...
Çünkü her polis otosu, vatandaşın hakkını hiçe sayarak aynı şekilde devriye geziyor sokaklarda...

Blog avcısı

Yeni medya düzeninde blogger’ları çok önemsiyorum.
Bunu da defalarca yazdım.
Gittiğim yurtdışı gezilerinde çeşitli ülkelerden alanlarında uzman blogger’ların da davet edildiğini görüyorum.
Medyanın çok ciddi bir parçası olmuş durumdalar.
Son yaptığımız Hürriyet Fikir Fabrikası toplantılarında üzerinde tartıştığımız konulardan biri de buydu.
Şimdi onu hayata geçirme zamanı geldi.
Pek çok blogger’ı takip ediyorum; şaraptan teknolojiye, seyahatten sıcak gündem yazanlara kadar.
Bundan böyle her salı kalemi farklı, eğlenceli, söyleyecek sözü olan blogger’lardan birinin yazısına yer vereceğim bu sayfada...
Moda, spor, edebiyat, yemek her türlü konu olabilir.
Her salı bir blogger’ın yazısı benim köşenin hemen yanında olacak...
Gelin blog yazarlarını birlikte keşfedelim.
Takip ettiğiniz, önereceğiniz blogger’lar varsa ya da “O benim” diyorsanız bana yazın; mail adresim yukarıda.
Twitter’ım da cengizsemercio.