Paylaş
HINCAL ULUÇ
Vazife şuuru: Yazmak için yaşayacak, yazmak için eğlenecek, yazmak için gezecek denli yüksek bir vazife şuuru… Plakalara bile yazmak için bakıyor.
Neşe: Eskiden daha çok kahkaha atardı. Son zamanlarda azaldı kahkahaları… Ama bu durum ‘neşeli hayat’ olayının hakkını vermediği anlamına gelmez.
Misyon: Farklı olmak… Herkesten farklı olmak… Bazen sırf bu misyona uysun diye herkes ‘a’ derken ‘b’ der. Doğrusunun ‘a’ olduğuna inansa bile…
Stil: ‘Hıncal Uluç tarzı’ dendiğinde hepimizin aklına bir şey geliyorsa onun için ‘başlı başına bir tarz’ diyebiliriz.
Başlıca özellik: Kendi gündemine kendini kaptırması… Sonuna kadar… Kıyasıya…
Rekabetçilik: Rekabet yapar ama temizinden… Rakiplerine ‘malzeme’ vermekten kaçınmayacak kadar ‘centilmen’dir.
Hal ve gidiş: En hızlısı hepimizin… Hep böyle kalacak gibi…
Aşmışlığın rahatlığı
ÇETİN ALTAN
Vazife şuuru: Bu bölümü geçelim. Çünkü vazife şuurunun gerektirdiği her şeyi yapmış biri için ‘vazife şuuru’ değerlendirmesi yapılamaz.
Neşe: Hiçbir şey yokken, durup dururken bir şarkı tutturacak, bir şiir okuyacak kadar neşeli…
Misyon: Kimsenin aklına gelmeyecek alanlarda kimsenin aklına gelmeyecek kıyaslamalarda nerede olduğumuzu anlatmak…
Stil: Çok şeyler görmüş geçirmişlere özgü bir bilgeliğe sahip… Ama bunun havasına ve rahatlığına kendini kaptırmaz.
Başlıca özellik: Konuşur. Hem de çok… Ama karşısındakini kitaplara sarılmaya iten türden konuşur.
Rekabetçilik: Artık çocuklarının ve torunlarının rekabetlerini gözlüyor.
Hal ve gidiş: Yukarıdan ve uzaktan bakmaya devam…
İhtiyatlı devrimci
ENİS BERBEROĞLU
Vazife şuuru: Yüksek bir vazife şuuru var ama bu şuura sahip olanların tersine angaryadan hiç hoşlanmıyor.
Neşe: Asosyaller cemaatinden ama neşesiz değil. Kıvamını bulduğunda humor duygusunu konuşturur.
Misyon: Devrimci ama ihtiyatlı devrimci…
Stil: Alman ekolüyle sokak çocukluğu arasında bir yerde…
Başlıca özellik: Soğuk-kanlılığı…
Rekabetçilik: Rekabet etmez, rekabet ettirir.
Hal ve gidiş: Koltuğa yapışmadan koltuğun
hakkını vermeye çalışıyor.
Benzerlerinden farklı
FEHMİ KORU
Vazife şuuru: Günde iki yazı yazıyor. Televizyon programlarına katılıyor. Motivasyonu ne olursa olsun vazife şuuru tam yani…
Neşe: Ehli keyiftir. Rind meşreptir. ?akaları kendine özgüdür. Mizah anlayışı gelişmiştir.
Misyon: Benzerlerinden farklı olmak… Bunu başardığı anda başarılı olacağını biliyor.
Stil: Komploculuk, takılmacılık ve sağduyu… Tarzını bu üç kavram oluşturur.
Başlıca özellik: Zekâya, arşive ve birikime yaslanmak.
Rekabetçilik: Çaktırmamaya çalışsa da kıyasıya rekabet yapar. İçten içe…
Hal ve gidiş: Bir ara bocalamıştı ama son zamanlarda kendisini ‘sağduyu’ sığınağına attı.
Taraf olmaktan korkmaz
NAZLI ILICAK
Vazife şuuru: Hayatındaki inişlere çıkışlara dikkat kesilirseniz bugünkü etkinliğini vazife şuuruna borçlu olduğunu görürsünüz.
Neşe: Tam bir ortam insanıdır: Girdiği ortamı keyiflendirir. Ev sahipliği meşhurdur: Davetlerinden evinize neşeyle dönersiniz.
Misyon: Türkiye üzerine konuşmasa Türkiye’ye bir şey olacakmış gibi düşünür.
Stil: Taraf olmaktan zerre kadar çekinmez. İktidardan yana taraf olur, muhalefetten yana taraf olur ama mutlaka taraf olur.
Başlıca özellik: İnandıklarını savunma konusundaki inatçılığı ve aldırmazlığı…
Rekabetçilik: Aşırı rekabetçi değildir.
Hal ve gidiş: Keskinliklerini atarak ilerliyor.
Diplomat gibi
SEDAT ERGİN
Vazife şuuru: Balyoz davası hakkında 43 yazı yazacak denli takipçi bir gazetecinin vazife şuuru olmayacak da benim mi olacak?
Neşe: Artık herkes biliyor: Eğer ‘güneşin sofrasında / dostların arasında’ ise süper kafa dengi bir adam haline geliyor.
Misyon: En şık kaçacak ifadeyi bulmaya adamıştır kendisini… Tıpkı bir diplomat gibi…
Stil: Bir konu kafasında matematiksel bir kesinlik kazanmazsa asla kalem oynatmaz. Tarzı bu…
Başlıca özellik: Titizliği… Karşısındakinin sinirlerini zıplatacak denli titizliği…
Rekabetçilik: Araştırma alanında kendisiyle rekabet etmek durumunda.
Hal ve gidiş: Herkesin bir şey söylediği konuda ‘bakalım ne diyecek’ diye beklenen bir gazeteci haline geldi. Bu kıvamda gidiyor.
Misyonsuzdur
ERTUĞRUL ÖZKÖK
Vazife şuuru: Vazife şuuru tam ve eksiksizdir ama çok hızlı yazdığı için az çalışıyormuş izlenimi verir.
Neşe: Neşe peşinde koşan bir adamdır.
Misyon: Artık herkes biliyor: Misyonsuzdur.
Stil: Yayın yönetmeniyken bir stili vardı. Bıraktı. Bir süre ‘stilsiz’ kaldı. Ama artık yeni bir ‘stil’e kavuştuğunu söyleyebiliriz: Çocuksu, şakacı, ifrit edici, üzerine üzerine gidici bir stil.
Başlıca özellik: Özür dilemesini ve “yanılmışım” demeyi en iyi becerenlerdendir.
Rekabetçilik: Ellerinden tuttuğu isimlerin birbirleriyle rekabetlerini izlemekten keyif alır.
Hal ve gidiş: Ölçülü ve dikkatli bir boşvermişlik içinde gidiyor.
Tepeden tırnağa tarz
GÜNERİ CİVAOĞLU
Vazife şuuru: Vazife şuuruna sahip ama vazifesini yaparken olayı bir festival haline dönüştürür.
Neşe: Düzeyi düşürülmemiş her türlü neşenin içinde yer alabilir.
Misyon: Büyük ve iddialı duruş peşinde değil, kaliteli bir duruş peşinde.
Stil: İhmal edilmemiş bir şıklığın adamı… ?ıklık adına yaşar gibi…
Başlıca özellik: Hangi ortama girerse girsin kalitesinden bir şey eksiltmeyen ender isimlerden…
Rekabetçilik: Buna gerek duymuyordur sanırım.
Hal ve gidiş: Yazıları ve televizyon programı ile yakaladığı son kıvamdan memnun ve daha fazlasına gerek duymuyor…
Mücadele adamı
CENGİZ ÇANDAR
Vazife şuuru: Vazifesini hiç aksatmaz: Ortadoğu semalarından Okyanus ötesine uçarken bile…
Neşe: Damarına basarsanız neşesini ortaya çıkarabilirsiniz.
Misyon: Tam bir misyon adamıdır. Hem de her alanda: Kürtler konusunda, Ortadoğu konusunda, ABD ile ilişkiler konusunda falan…
Stil: Delikanlı bir stili var. Sokakların diline vâkıf… Sadece buranın sokaklarının değil… Ortadoğu’nun da…
Başlıca özellik: Mücadelecidir.
Rekabetçilik: Artık rekabete gerek duymayacak kıvamda.
Hal ve gidiş: Bazen iktidara yanaşsa da bunu uzun soluklu hale getirmiyor ya da getiremiyor.
Paylaş