PaylaÅŸ
Rapora göre, ilkokul çağına gelen çocukların okullulaşma oranı 2010-11 döneminde yüzde 98.41 iken, bu oran 2011-12 döneminde 98.67’ye ulaşmıştır. Önümüzdeki yıl Türkiye’nin bu oranda yüzde 99’u yakalaması muhtemel gözüküyor.
LİSEDE OKULLULAŞMA HÂLÂ SORUN
Ortaöğretime gelince, ERG, okullulaşmanın hâlâ sorunlu bir alan olarak karşımızda durduğuna dikkat çekiyor. Bu kategoride 2010-11 döneminde yüzde 66.07 olan okullulaşma oranı 2011-12’de sınırlı bir artışla 67.37’ye çıkmıştır.
Bununla birlikte, kız çocuklarının liseye geçişlerindeki artış oranı erkek öğrencilere göre daha anlamlıdır. Kız öğrenciler için 2010-11’de yüzde 63.86 olan bu oran geride bırakmakta olduğumuz öğretim döneminde yüzde 66.14’e çıkmıştır.
ERG raporunda yayımlanan bir harita ortaöğrenime erişimde bölgeler arasında çok büyük bir dengesizliğin ne yazık ki hâlâ sürdüğünü gösteriyor. Şöyle ki: İç Batı Anadolu, Trakya ve Doğu Karadeniz illerinin önemli bir bölümünde bu kademede okullulaşma yüzde 80’in üstündedir. Ege, Marmara ve İç Anadolu’da bu grupta okullulaşma genellikle yüzde 70-80 aralığında seyrediyor. Bunu, çoğu İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da bulunan yüzde 50-70 aralığı içindeki iller izliyor. Güneydoğu’daki illerimizin çoğunluğunda ortaöğrenim yaşında olan çocukların okula kaydolma oranı yüzde 50’nin altındadır.
Kentlerden örnek vererek durumu açalım. Lise düzeyinde okullulaÅŸma oranının en yüksek olduÄŸu üç il Bilecik, Bolu ve Rize’dir. Oran sırasıyla yüzde 90.75, 90.28 ve 89.72’dir. Bu oran MuÅŸ, AÄŸrı ve Van’da ise yüzde 33.91, 32.13 ve 26.71’e düşüyor. Bu illerde kız çocuklarının liseye kaydolmalarında oran yüzde 30’un altındadır.Â
İMAM HATİPLER YÜZDE 7’YE ÇIKTI
ERG raporu, örgün eğitimde lise türlerinin ağırlıklarıyla ilgili önemli değişikliklerin yaşanmakta olduğuna da işaret ediyor.
Buradaki yöneliÅŸlerden birincisi, genel liselere devam eden öğrencilerin toplam içindeki ağırlığında 2010-11 ile 2011-12 dönemleri arasında kaydedilen düşüştür. Oran yüzde 29’dan yüzde 25’e düşmüştür.Â
Bu farkın nereye yöneldiğine baktığımızda, önemli bir bölümünün fen ya da Anadolu liseleri gibi akademik seçicilik uygulayan liselere kaydığını görüyoruz. Bu kategorinin oranı da yüzde 21.4’ten 23.5’e çıkmıştır.
Mesleki ve teknik eğitimin ağırlığı ise yüzde 46.3’ten 48’e gelmiştir. Ancak buradaki artışın büyük bölümü bu grup içinde yer alan imam hatip liselerine yönelmiştir. Bu liselere devam eden öğrencilerin geçen yıl yüzde 5.9 olan toplam içindeki oranı bu yıl yüzde 7’ye yükselmiştir.
EĞİTİMDE İKİLİ BİR YAPIYA DOĞRU MU?
Lise türlerinin ağırlıklarında AK Parti’nin iktidarda olduğu 10 yıl içinde meydana gelen değişikliklere baktığımızda, düz liselerin düzenli bir gerileme sürecinde olduğunu, buna karşılık diğer kategorilerdeki liselerin paylarını artırdığını görüyoruz.
Milli EÄŸitim Bakanlığı verilerine göre, meslek liselerine devam eden öğrencilerin toplam içindeki oranı 10 yıl içinde yüzde 34.8’den (2002-2003) yüzde 48’e (2011-12) yükselmiÅŸtir. Genel liselerin oranı yüzde 51.9’dan yüzde 25’e inerken, akademik seçicilik uygulayan liselerin oranı yüzde 9.7’den yüzde 21.2’ye çıkmıştır. Özel liseler ise yüzde 2.3’ten yüzde 3.5’a varmış.Â
Bu rakamlar bize en çarpıcı yönelişlerden birinin imam hatip liselerinde yaşandığını gösteriyor. Bu liselerin öğrenci sayısı AK Parti döneminde belirgin bir yükseliş eğrisi izliyor. Şöyle ki, bu liselerin 2002-03 döneminde 64 bin 534 öğrenciyle yüzde 2.6 olan payı, 2011-12 döneminde 268 bin 245 öğrenciyle yüzde 7’ye çıkmış.
Bu çerçevede 28 Åžubat sonrasında orta bölümlerinin kapatılması ve katsayı uygulaması nedeniyle bu okullarda yaÅŸanan düşüşün önemli ölçüde telafi edildiÄŸi, hatta üstüne çıkıldığı gözleniyor. Bu okullarda 1996-97 döneminde 180 bin 372 olan öğrenci sayısı, daha sonra düzenli bir düşüş göstererek 2002-03 döneminde 64 bine kadar inmiÅŸti.Â
Katsayı uygulamasının kaldırılması ve yeni yasada imam hatiplerin orta bölümlerinin açılmasıyla birlikte bu oranın önümüzdeki yıllarda yukarı doğru tırmanma seyrini kuvvetlenerek sürdüreceğini tahmin edebiliriz. Bu durumda eğitim sistemi içinde biri din ağırlıklı olmak üzere ikili bir yapının iyice yerleşeceğini söylemek bir hata olmaz.
PaylaÅŸ