Sayaç hızlanırken

“Karda yürürken çıkarılan kart kurt sesidir”den bu noktaya gelmek için 30 yıl, on binlerce insan harcandı, öncelikle tebrik etmek gerek!

Habere bakalım...

* * *

Mecidiyeköy’de bankalara yönelik saldırılar gerçekleştiren küçük grup dışında 1 Mayıs kutlamaları “sakin ve olaysız” geçmişti.

Polis, iki hafta sonra saldırılara katılanlara yönelik operasyon başlattı.

Bu kapsamda “ziyaret edilen” adres, Yeryüzüne Özgürlük Derneği ve bazı dernek üyelerinin evleri oldu.

Yeryüzüne Özgürlük Derneği hangi amaçla kurulmuş?

Hem İnce’nin haberinden hem de derneğin web sayfasından amaçlarını, ilgi alanlarını öğrenmek mümkün.

Genel çerçevede hayvan hakları ve insan haklarını savunuyorlar.

Yunusların da, Filistinli tutsakların da derdini dert kabul ediyor, seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Aslında kimleri üye kabul etmeyeceklerini, kimlerle aynı çatı altında bulunmak istemediklerini sayıp dökmek daha kolay olur:

“Dernek tüzüğünde ‘canlılara şiddet uygulayan, ırkçı, faşist, cinsiyetçi, homofobik ve transfobik’ kimseler ile ‘silah taşıyanların’ üye olamayacakları yazılı.
‘Yaşamın şiddetten ve silahtan arındırılmasının savunulması’ derneğin ilkesi...”

* * *

Polisin çıktığı “anarşist avı”nda “av” olarak görülmeleri ve bu yüzden yaşadıkları ise...

Neyse “çok üzücü” demekle yetineyim!

Olay çıkaran grupla alakalarının olmadığını anlatana kadar...
İyisi mi ben susayım, Elif İnce’nin haberi ve İnce’ye konuşan dernek üyeleri anlatsın:

* * *

“Sabah 5’te kapım çalındı, eve bir anda 12 polis girdi.

Okul defterlerimin yanında politik gördükleri bütün dergileri de topladılar.

Hepimizin evinde baktığı hayvanlar da mağdur oldu.

Gözleri görmeyen kedimi tekmelemişler.

Yalnız yaşayan bir arkadaşımızın balıklarını başkasına bırakmasına müsaade etmemişler, balıkları öldü.

Bir arkadaşımızın kolu kırık kedisini sokağa atmışlar....”

* * *

“Bel ve boynumda problem olduğu için yoga yapıyorum.

12 kadın yoga yaptık.

‘Emniyette ilk defa böyle insanlar görüyoruz’ dediler.

‘HES’e de, nükleere de, 3. köprüye de karşı mısın?’ diye sordular, ‘Evet’ deyince, ‘Peki trafik ne olacak?’ diye sordular.

Polis ‘Sizin dernek suçlu değil, ama provoke edilebilir. Basın açıklaması yapacağınızda haber verin, hatta dışarıda da görüşelim’ dedi.”

* * *

“Üyelere sorgu sırasında ‘Kürt müsün, Kürtçe biliyor musun?’ gibi sorular sorulmuş.

KCK operasyonlarını eleştirmek için yazdıkları bir basın bildirisi de dernek üyelerinden birinin evinde ‘bulunan’ 104 yıllık bir Ermeni dergisi de sorguya takılmış.

Dernek toplantı notlarında geçen ‘Kürk fuarı protestosu’ da sorgu tutanağına ‘Kürt fuarı protestosu’ diye geçmiş.

Derneğin felsefe öğrencisi olan bir aktivisti hâlâ tutuklu.”

1 Mayıs’a katılmamasına rağmen (kaldı ki katıldı diyelim, sanki suç!) gözaltına alınan 8 aylık hamile bir kadın bile var.

Ya sabır...

* * *

Yeryüzüne Özgürlük Derneği’nin web sayfasında dikkatimi çeken bir uygulama var.

Sayfaya girdiğiniz andan itibaren kaldığınız süre boyunca kaç hayvanın “yenmek için” öldürüldüğünü gösteren bir sayaç bu.

Sayaç, mesela tavuklar için çılgınca bir hızla çalışıyor, saniyede 1400-1500 tavuk...

Develer, sığırlar, koyunlar, atlar... Hızla tüketen insanoğlunun “vejetaryen bakış açısıyla” katliamını net bir şekilde görebiliyorsunuz.

Bir zulüm sayacı ekleyip insanların insanlara yaptıklarını da göstermek gerekebilir.

Gidişat o yönde sanki, ey erenler...