Arkadaşlar benim omurgam var

TABİİ ki ben Sinan Çetin’den daha temkinli davranacağım.

Haberin Devamı

Onun yaptığı gibi, ortaya atılıp pat diye “Ben omurgasızım” demeyeceğim.
Onun yerine diyeceğim ki:
“Arkadaşlar, biliyorum bir bölümünüz üzülecek, daha büyük bölümünüz de inanmayacak. Ama ben yine de söyleyeceğim. Maalesef benim omurgam var.”
  
Sinan Çetin bir süre önce “Ben omurgasızım” dediği zaman, Allah meziyet dağıtırken zekâ yerine kıskançlığı tercih edenler tarafından yerden yere vurulmuştu.
Oysa zekâdan hiç nasibini alamayan biri bile, o sözün arkasında, değişimin önemini anlatmaya çalışan, kendine güvenli, zeki ve mizahi bir metafor olduğunu anlayabilirdi.
Ama “zekâ”, “metafor”, “değişim” ve “mizah” gibi 4 kavram arka arkaya geldiği zaman, bazı kimseler için taşınamayacak kadar ağır bir valiz ortaya çıkıyor. Bu da, zekâ bakımından nasipsiz bir kafanın istiap haddini aşıyor.
Tekrarlıyorum.
“Arkadaşlar, size kötü bir haber; maalesef benim bir omurgam var...”
İyi habere gelince:
Omurgam var ama bu, sizinki gibi dimdik duran bir omurga değil...
Durmadan eğilip bükülüyor, oradan buradan teyel atıyor.
Çünkü hem boynumda hem de belimde epey ilerlemiş iki fıtık var. Buna bir de çocukluktan gelen sırttaki deformasyonu eklerseniz, bendeniz omurgası dik duramayan bir homoerectus haline dönüşüyorum.
  
Niye uzun bir giriş yaptım?
Biliyorsunuz, “İktidarı istediğim gibi eleştiremediğim sürece, muhalefet partilerini de eleştirmeyeceğim” diye bir söz vermiştim.
Çünkü bu tavrı, ikiyüzlü  buluyordum.
İşte bugün bu sözümü geri alacağım.
Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili eleştirel bir şey yazacağım.
Bunu yaptığım için bana omurgasız demeyin.
Omurgam var ancak bugünlerde bel fıtığım yine azdı.
Belim dansöz beli gibi, bir oraya bir buraya dönüyor.
Ama diyorum ya; arıza omurgada değil, fıtıkta.
Beyin fıtığında yani...
Şimdi buyurun yan tarafa.

Haberin Devamı

CHP ‘Yönetebilir’ ehliyeti alabilir mi

CUMHURİYET Halk Partisi’ne yapılan en büyük eleştiri nedir?
“Bunlar, Türkiye’nin ekonomisini yönetemezler.”
Neden?
- Çünkü klasik sol kafalı insanlardır.
- Sol oldukları için liberal olamazlar. Dolayısıyla, hür teşebbüs ve serbest piyasa ekonomisini idare edemezler.
Bu düşünce büyük ölçüde şu varsayıma dayanır:
“Ancak sağcılar liberal olabilir.”
Bu yazıyı, işte bu taş duvarı yıkmak için yazıyorum.
Arkadaşlar, liberalizm, sağın tekelinde olan bir düşünce tarzı değildir.
  
Paris Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde siyaset felsefesi dersleri veren Mathieu Laine’in “Dictionnaire du liberalisme”(Liberalizm Sözlüğü) adlı bir kitabı çıktı.
Aşağıdaki düşünceleri o kitaptan özetliyorum:
- Liberalizmin kökleri Fransa’dadır.
- Liberalizm, bir tür muhafazakârlık değildir.
- Sağ düşünceye yanlışlıkla monte edilmiştir. Aslında sosyal gelişme ve ilerleme fikrine dayanır.
- 1789 Devrimi’nden sonra, liberaller 19’uncu yüzyıl sonuna kadar sol kanatta yer almıştır.
- Hürriyet ve demokrasi fikrinin gelişmesinde büyük katkısı olan Alexis de Tocqueville, siyasi kanatta, merkez solda yer alan bir insandır.
- Bugüne gelince; liberalizm hem sağ hem de sol kanat tarafından benimsenebilecek devrimci bir hümanizmdir.

Haberin Devamı

ÖYLEYSE SOLU DEVLET YÖNETEMEZ  İMAJINA GÖTÜREN NEDİR

Bugün solun öncelikle yıkması gereken duvar, “Bunlar ekonomiyi yönetemez” imajıdır.
Bunu yıkmak için, önce bu duvarın hangi harçtan ve taştan örüldüğüne bakmalıdır.
Dünyada solun, Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin üzerine yapışan imajın nedenleri şunlardır:
- Gelir politikasını, sadece zenginlerin ve şirketlerin üzerine aşırı vergi yükleme zihniyetine dayar.
- Kendisine oy veren dar ve orta sınıfların gözüne girmek için, gereğinden çok fazla, hatta aşırı bir müsriflikle sosyal harcamalar yapar.
- Çalışanlara, işverenin elini kolunu bağlayacak, hatta şirketi batıracak ölçüde aşırı haklar verir.
  
Ne yazık ki bunlar doğrudur.
Küresel ekonomide ve kriz dönemlerinde bu uygulamalar bir ülkeyi batırabilecek boyutlara ulaşabilir. İşte o nedenle, CHP’nin “Yönetebilir” ehliyeti alabilmesi için, solun doğuş aşamasındaki liberal felsefeyle barışması gerekir.
Biliyorum, bazıları karşıma dikilip; “Bunlardan vazgeçersen, sol adına geriye ne kalır” diyecek.
Ben de diyeceğim ki:
“Kardeşim sen bu klasik palavrayı taş kafalı bir solcuya yutturabilirsin ama ben yutmam.”
Tabii o da bana “Zaten sen omurgasızın tekisin” diyecek.
Hayır ben omurgalıyım.
Sadece fıtık sorunum var.
Beyin fıtığı...

Yazarın Tüm Yazıları