MALKOÇOĞLU’nun Balkanlar tarafına yaldır yaldır at sürmesi gerekince, “araç” değiştirdiği noktada kurulmuş sitelerden birinde yaşıyor arkadaşım.
Şehir merkezinde yaşayan, otomobil -hatta bisiklet- kullanmayı bilmeyen, ulaşımını taksiyle veya anahtarlığına iliştirdiği Akbil’le sağlayan biri olarak benim için fena derecede sapa bir site. Fakat ısrarla çağırdı arkadaşım yeni yaşam alanını görmem için; ayıp etme noktasına yaklaştığımı hissedince “Orrayt birader” dedim. Gidiş yolunda yine o akşam davetli olan, yakınlarda bir sitede oturan ve “makam otosu” konforuna sahip bir başka dostuma yancı yazıldım. Dere tepe düz gittik, kış yaz güz gittik vardık siteye. * * * Yolun uzunluğunu da hesaplayarak erken kalkmak istedim. “Çok güzel, hayırlı olsun, yedik içtik sağ olun, ben kaçayım” dediğimde “Dur arabayı çağıralım” dediler. Hali vakti yerinde insanlar, onlar da makam mevki sahibi. Taksimetrenin “iç hatlar uçak bileti” boyutunda yazacağını tahmin ettiğimden “Yok yahu, çağırın bir taksi giderim” artistliği yapmadım, “Peki” dedim. Otomobil geldi, nereye gideceğimi söyledim, uzun yolculuktan sonra eve vardım. “Teşekkür ederim kardeşim” derken, şoför “50 lira atsan tamamdır abi” dedi. O anda hayatımın ilk korsan taksi deneyimini yaşamış olduğumu fark ettim... * * * TBMM’de korsan taksiyle mücadele için sunulan yasa teklifini tartışan “alt komisyon”da öğrenci indirimi yapıldığını haberlerde görmüşsünüzdür herhalde. Korsan taksi kullanana kesilmesi öngörülen 600 TL’lik ceza, “Ama öğrenciler kullanıyor, ağır kaçar” uyarısıyla 200 TL’ye çekilmiş. Korsan taksi, yasal olarak taksi işletenler için büyük haksızlık elbette. Ancak madem taksilere el atılacak, yasal olanlara da el atılması şart. Yıllardır taksi kullanan biri olarak şikâyetlerimi/görüşlerimi dile getireyim bu vesileyle. Sözüm yanlış olanlara, sayısı hiç de az olmayan dürüst taksiciler üstlerine alınmasın. Eksiği vardır, fazlası yoktur... * * * - Taksi plakaları mantık dışı, astronomik fiyatlarla satılıyor ve çoğu belli kişilerin elinde. Yasal plaka uygun modelle yaygınlaştırılabilir, ucuzlaştırılabilir. Belli ki ihtiyaç var. - Bindiğiniz taksideki şoförler, patronların koydukları katı kurallar karşısında yevmiyelerini çıkarabilmek için insafsızca çalıştırılan köleler durumunda. - (Durağa bağlı olmayan) Taksi şoförlerinin yol bilmemesi, bazı gececi şoförlerin “kafalarının gayet iyi olması”, kadın müşterilere tacize varan yaklaşımlar, araçların çoğundaki “Allah’a emanet hijyenik ambians” malum dertler. - Fiş istediğinizde gördüğünüz muamele en basitinden “Ne fişi lan?” oluyor; yani taksi işletmecilerinin ne kadar kazandığını, ne kadar vergi ödediğini anlamak şu şartlarda imkânsız. - Bu durumda öğrencilerin veya vergi vermediğine göre “normal” taksilerin de korsan olduğunu düşünenlerin, “Korsan bu yolların Robin Hood’udur” muamelesi yapmasında şaşacak bir durum yok. - Çözüm teknolojide vardır herhalde. Taksimetre durdurulduğunda otomatik olarak fiş veya benzeri bir belge verecek, kredi kartı/banka kartı kullanmaya imkân tanıyan (para üstü sorunsalını aşmak için şart) taksimetre üretmek için roket mühendisi olmak gerekmiyordur herhalde. - Medeniyet namına şartları düzeltilecek taksiler korsana vurulacak en etkili darbe olur. Kazanılacak vergi de herhalde öğrencilerin hatırına yapılan 400 TL’lik indirimi kat kat sübvanse eder.