Bireysel emeklilikteki değişiklikler kimi nasıl etkileyecek?

BİREYSEL emeklilik sistemi ile ilgili deşikliklerin açıklanmasından sonra çıkan yorumları dikkatle takip ettim.

Kimileri, bir takım hesaplar yaparak, sisteme verilen desteğin Maliye’ye ciddi yük getireceğinden... Kimileri, kamu kaynaklarının özel sektöre aktarılacağından... Kimileri ise, yine bazı hesaplarla sisteme katılanların cebinden daha çok para çıkacağından... Kimileri de daha önce yüksek oranda vergi teşviki alanların yeni uygulama ile zarara uğrayacağından bahsetti.
Açıkçası, düne kadar uygulamadaki adaletsizlik nedeniyle vergi teşviğinin tabana yayılamamasından, bundan dolayı da sistemin gelişemediğinden şikayet edenlerin, yapılan iyileştirmeleri eleştirmelerine şaşırdım.
Neyse... Geçen yazımda sistemde nelerin değişeceğini, ‘Hükümet, bireysel emeklilikte üzerine düşeni fazlasıyla yaptı’ başlıklı yazımda detaylı anlattım. Şimdi ise bir-iki tespitte bulunmak istiyorum. Nasıl olsa bu konu, önümüzdeki günlerde daha çok konuşulup, tartışılır. Eskilerin deyimi ile ‘bu pilav daha çok su kaldırır’.
Birinci tespit... Hükümet bu değişiklikleri kimsenin kara kaşı, kara gözü için yapmadı. Daha açık şöyle söyleyeyim. Hadi şu bireysel emeklilik şirketlerine bir destek çıkalım, vatandaşa da bir vergi kıyağı geçelim diye bu düzenlemelere gidilmedi. Ülkede iç tasarrufların artırılması gerekiyordu. Bunun için de hükümetin önünde iki yol vardı. Ya yeni bir model yaratacaktı ki, bu hem uzun vadeli hem de meşakkatli bir girişim olurdu... Ya da mevcut sistemi yani, bireysel emekliliği kullanacaktı. Hükümet, doğru bir kararla bireysel emeklilik sistemi vasıtasıyla tasarrufların artırılma yolunu tercih etti.
DEVLETE MALİYETİ NE OLACAK
İkinci tespit... Hükümetin vereceği yüzde 25’lik devlet katkısının getireceği maliyeti hesaplamak için uzun uzadıya hesaplar yapıp da astronomik rakamlar bulmaya hiç gerek yok. Sizlere sadece iki orandan bahsedeyim. Bireysel emekliliğe aylık yatırılan ortalama katkı payı tutarı, 175 lira... Sisteme girenlerin, sistemde kalış süreleri de ortalama 3 yıl. Yeni sistemde devlet katkısı yüzde 25 olacağına göre, bir kişinin devlete maliyetinin ortalama ne olacağını varın siz hesaplayın, artık.
Kaldı ki, burada herkesin gözden kaçırdığı ilginç bir nokta var. Yeni sistemde, katılımcılar 3 yıldan önce sistemden çıkarlarsa, devlet katkısındaki birikimi alamayacaklar. 3’üncü yılda çıkarlarsa bu katkının yüzde 15’ini, 6’ıncı yılda yüzde 35’ini, 10’uncu yılda yüzde 60’ını alabilecekler. Devlet katkısının tamamına hak kazanmak için de 56 yaşında emekli olmak gerekecek. Fonlarda değerlenerek, katlanan ama süre sınırlaması nedeniyle hak kazanılamayan bu birikimler de Maliye Bakanlığı’na geri iade edilecek.
Eğer ironi yapmak gerekirse, bırakın bütçeye getireceği yükü, devlet katkısı adı altında yatırılan paraların faizi ile geri alınmasından dolayı Maliye, kazançlı bile çıkabilir.
BAZILARI OLUMSUZ ETKİLENECEK
Üçüncü tespit... Kimilerinin söylediği gibi, bazı bireysel emeklilik katılımcıları yeni düzenlemeden olumsuz etkilenecek mi? Evet, bugün bazı katılımcılar, üst vergi diliminden dolayı yüzde 30-35 oranında vergi teşvikinden yararlanabiliyorlar. Kaç kişi derseniz... 2 milyon 800 bin toplam katılımcı içinde, sadece 30-40 bin kişi. Ayrıca bu kişilerin de büyük bir çoğunlunun hem hayat hem de sağlık sigortası bulunduğundan vergi teşvikinin tamamı ceplerine yansımıyordu, bölünüyordu. Yeni düzenlemede, sadece bireysel emeklik için yüzde 25 katkı yapılacak. Yani, hem sistemdeki herkes bu teşvikten yararlanacak hem de bugünkü katılımcıların da yüzde 95’inden fazlası eski sisteme göre yüksek vergi avantajı elde edecek.
Son olarak şunu da belirteyim. Bireysel emekliliğe yönelik değişiklikler açıklandıktan sonra okuyuculardan, fon getirileri ve emeklilik şirketlerinin kesintilerine değinmem konusunda çokça talep geliyor. Gelecek yazımda bu iki konuya da değineceğim.
Yazarın Tüm Yazıları