Paylaş
Hollanda Kraliçesi Beatrix, meydanın hemen girişinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ü karşılıyor. Ulusal marşların çalınmasından sonra Kraliçe ve Gül, tören kıtasını denetlerken Amsterdam’ın en büyük meydanını çevreleyen barikatların gerisinde toplanmış olan meraklılar ilgiyle töreni izliyor. Meraklı olmayanlar da yoluna devam ediyor. Hayat meydanın çevresinde bütün olağanlığı içinde akıp gidiyor.
HEYETTE BİR GÜZELLİK KRALİÇESİ
Yan yana dizilerek töreni izleyen resmi Türk heyetinin de ilginç bir görüntüsü var. Heyette iki bakan (Mehdi Eker ve Egemen Bağış) ve 7 milletvekilinin yanı sıra sanat ve kültür dünyasından da önemli ve renkli şahsiyetler bulunuyor. Türk tarafının protokolünde en çok dikkat çeken isimlerden biri dünya güzellik kraliçesi, manken ve oyuncu Azra Akın. Cumhurbaşkanı Gül, Hollanda doğumlu olan çifte vatandaş Azra Akın’ı iki ülke arasındaki yakınlığın bir simgesi olarak heyete dahil etmiş.
Kraliyet Sarayı’nın önündeki Türk heyetinde ayrıca sanat tarihi profesörü Günsel Renda, Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer, sanat eleştirmeni-küratör Beral Madra ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Genel Müdürü Görgün Taner de var.
Heyetin oluşumunda kültür ve sanat boyutunun bu kadar kuvvetli bir şekilde vurgulanması, Türkiye ile Hollanda arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 400’üncü yıldönümü dolayısıyla düzenlenen sergi, festival, konser gibi yoğun etkinliklerden kaynaklanıyor.
OSMANLI’NIN DOĞAL MÜTTEFİKİ OLMAK
Bundan tam 4 yüzyıl önce 14 Mart 1612 tarihinde İstanbul limanına demir atan bir yelkenli Osmanlı İmparatoru’nun huzuruna çıkan ilk Hollanda Büyükelçisi olan Corelis Haga’yı getirmiş Babıali’ye.
Her ikisinin de o dönemde Avusturya merkezli Habsburg Hanedanı ile çatışma halinde olması, Osmanlı ile o dönemdeki Hollanda Cumhuriyeti’ni doğal müttefik haline getirmiş. Sultan Birinci Ahmed, 1 Mayıs 1612 tarihinde Büyükelçi Haga’yı Saray’da kabul ettikten sonra verdiği bir “ahitname” ile Hollanda’ya, Fransa, İngiltere ve Venedik ile eşit derecede ticari ayrıcalıklar tanımış Osmanlı topraklarında.
Geçmişte Osmanlı coğrafyasında ticari avantajlar peşinde koşan Hollanda, bugün de Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından biri. İki ülke arasındaki ticaret hacmi geçen yıl 7.2 milyar dolara yükselmiş bulunuyor. Bu rakam Hollanda’yı Türkiye’nin dış ticaretindeki en önemli 10 ortak arasına sokuyor. Son 10 yıl içinde Türkiye’ye gelen yabancı sermaye yatırımları içinde Hollanda’nın toplam 16 milyar dolarla birinci gelmesi de kuşkusuz önemli. Keza pek çok Türk
şirketinin Hollanda’da önemli yatırımları var.
Ayrıca, 16,7 milyon nüfusa sahip olan Hollanda’da bugün 400 bine yakın Türk vatandaşı yaşıyor. Bu da ülke nüfusun yüzde 2,5’una denk geliyor. Avrupa Parlamentosu’nda 1, ulusal parlamentoda 5 ve eyalet parlamentolarında 13 Türk kökenli milletvekilinin bulunması, Türklerin artık Hollanda’da siyasi sisteme entegre olma yolunda önemli bir mesafe aldığını gösteriyor.
TÜRKİYE HOLLANDA’YI GEÇEBİLECEK Mİ?
Hollanda, AB’de Türkiye’ye destek veren ülkeler grubunda yer alıyor. Bu arada, dünyanın ene büyük ekonomileri listesinde Hollanda 16’ncı, Türkiye ise 17’inci sırada tam bir yarış halindeler. Gül, önceki gün gazetecilerle yaptığı sohbette Hollanda’yı geride bırakma hedefini gizlemedi, “geçeceğiz herhalde...” diye konuştu.
Ancak, bu dostluğun ağır bastığı bir rekabet. Nitekim Gül, dün akşam Kraliçe’nin sarayda verdiği ziyafette yaptığı konuşmada Birinci Ahmed’in Büyükelçi Haga’ya verdiği “ahitname”de “Türk-Hollanda dostluğunun ilelebet yaşamasını temenni ettiğini” hatırlattıktan sonra ekledi:
“400 yıl sonra bugün burada olmamız, Birinci Ahmed’in de öngördüğü gibi uluslarımız arasındaki ebedi dostluk ve ittifakın tanıklığıdır.”
Bundan 4 yüzyıl önce Babıali’de ilk teması kurduklarında ne Sultan Birinci Ahmed ne de Büyükelçi Cornelis Haga, Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkilerin günün birinde bugünkü yoğunluğuna ulaşacağını akıllarının ucundan bile geçiremezlerdi.
Paylaş