Paylaş
Ben bir domuzmuşum...
Gerçi, kendini Müslüman olarak tarif eden bazı kişilerin gönderdikleri e-mail’lerden beni “mundar” olarak gördüklerini fark etmiştim, ama üzerime alınmamıştım.
Şimdi bana resmen tebliğ edildi.
* * *
Önceki gün Hürriyet İnsan Kaynakları’ndan gönderilen bir zarf aldım.
Şirketlerde, İnsan Kaynakları’ndan gelen zarflar, çalışanları heyecanlandırır.
Tabiatıyla ben de heyecanlandım.
Zarfı açtım, içinden iki sayfalık bir yazı çıktı.
Birinci sayfanın başında büyük harflerle yazılmış şöyle bir ifade vardı:
“Kişisel özellikler analizi...”
Altında da şu bilgiler:
Ertuğrul Özkök... Erkek... Doğum tarihi: 8 Nisan 1947.
Ve altında, karakterimin ne olduğunu belirleyen o cümle:
“Siz bir domuzsunuz...”
20 yıl yöneticiliğini yaptığım kurumumun bana reva gördüğü sıfat bu:
“Siz bir domuzsunuz...”
* * *
Tabii bunlar bir şaka...
Aldığım zarf gerçek... İçinden çıkan yazıda yazılan da doğru.
Ama altında, çok güzel bir hikâye var.
Hürriyet önümüzdeki ay, 20 yıldır çalıştığımız yerden ayrılıp yeni binasına taşınıyor.
Bu arada harika bir iş yapmışlar.
Yeni binanın yerleşim planları yapılırken bir feng shui uzmanı çağırıp görüşlerini almışlar.
Feng shui, “Evrenin, tabiatın güçlerini ve titreşimlerini dengeleyerek, hayatta başarıyı, sağlığı ve zenginliği sağlayan bir yöntem” olarak tarif ediliyor.
* * *
Son zamanlarda evler veya işyerleri yapılırken, o mekâna pozitif bir elektriğin yayılması için feng shui uzmanları davet ediliyor.
Anlayacağınız yeni binamızda böyle bir ortama gidiyoruz.
Hürriyet İnsan Kaynakları, bundan istifade ederek, çalışanların “Çin burçlarına” göre bir de “karakter analizini” çıkarttırmış.
Çin takvimine göre 22 Ocak 1947 ile 9 Şubat 1948 arasında doğanların burcu “domuzmuş”.
Yan tarafta size, sahip olduğum “domuz sicilimin” özelliklerini anlatacağım. Anlatacağım ki, her gün okuduğunuz bu domuzu iyi tanıyın.
MUNDAR BİR GAZETECİNİN DOMUZ OLARAK PORTRESİ
ÖVÜNMEK gibi olacak ama bendeniz, bir “domuz olarak” şöyle bir insanmışım:
Karakter tahlili onlardan, parantez içindeki yorumlar benden.
- Kibar, sevecen, dost canlısı, iyi niyetli ve yardımsever.
(Hakkımda gizli tanık olmaya amade muhbir meslektaşlara ithaf ederim.)
- Zevk insanı olmasından dolayı, en şık yerlerde yaşamak, en güzel yiyecekleri yemek ve en konforlu hayatı sürmek ister.
(Hangi sonradan görme istemez ki.)
- Paraya hiç önem vermez, ama hiç parasız kalmaz.
(Hayatımın parasız geçen ilk 40 yılını saymazsanız.)
- Keyif insanıdır, rahat yaşantı arar, stresten kaçar.
(Ama rahat batar, durmadan belasını arar.)
- Geleneklerine bağlı, tutucu ve değişken duygular içindedir.
(Dönekliğim daha zarif nasıl ifade edilebilir ki.)
- Çok sıkı çalışma programları yerine, daha özgür saatlerde veya belli bir rutinde çalışmayı tercih eder
(Haylazlığın ve hergeleliğin feng shui’ce ifadesi.)
- Yaratıcılığı yüksek, lükse dönük ve mutfakla ilgili işler onu çekebilir.
(Özellikle ‘Postacı Kapıyı İki Defa Çalar’ filmindeki mutfak sahnesi.)
- Midesine çok düşkündür. Aşırı verici özelliği bir birikime yol açar ve bu birikim öfke krizlerine sebep olur, onu çıldırtır.
(Çıldırmak için öfkelenmeme bile gerek yok. Ana rahmine çılgın düştüm.)
- Seyahat etmek ve kültürel aktiviteler de ruhunu besler.
* * *
Anlaştığım burçlar: Keçi ve tavşan.
Sırdaş burcum: Kaplan.
Uyumsuz burcum: Yılan.
* * *
Hürriyet bugünlerde olağanüstü bir dönüşüme hazırlanıyor.
Artık sadece bir gazete olmaktan çıkıp, hayatımızın her alanını içine alacak bir dünyaya dönüşüyor.
Yeni binamızın adı “Hürriyet Dünyası” olacak.
İçeride, bugüne kadar hiç görmediğim bir heyecan ve dönüşüm azmi yaşanıyor.
Ben de yeni binamıza, işte bu sicilimle gidiyorum.
Bugüne kadar kendimi “bonobo maymunu” sanıyordum, meğer bir “domuzmuşum”.
Yazdıklarımı ve varlığımı mundar görüp, her gün küfür, hakaret yağdıranlar ne kadar haklıymış değil mi...
Paylaş