Meral Okay için son senaryo

Amerikan Hastanesi’nde büyükçe bir oda.
Beyaz eşyalardan oluşan sade bir dekor.
Yönetmen Ali Özgentürk, hastanede yatan Meral Okay’ı ziyarete gelmiştir:
Meral, ölümcül bir kansere yakalanmış olsa da heyecanla anlatmaktadır.�
Eski dostu, sahne dünyasına ilk adımını atmasını sağlayan Ali Özgentürk’e şöyle der:�
“Bu odadan çıkıyorum artık. Sezen (Aksu) bana Baltalimanı’nda bir ev buldu. Oraya taşınıyorum...”
Sonra uzun uzun konuşurlar. Meral anlatır, Ali dinler...
Meral: Çocukları çağırdım. Şimdi Ahmet Altan’ın romanlarını senaryolaştırıyoruz.
Ali: Zor olmuyor mu?
Meral: Çok çalışıyoruz. Mesela bir romanında finali değiştirdik. Ama Ahmet’e sorarak. Bak şurada sehpanın altında bir iPad var. Onu ver de sana çok sevdiğim bir diyaloğu okumak istiyorum.
Ali: Ne var onda?
Meral: Kanuni’nin Mohaç Meydan Muharebesi’nde yanındaki komutanla diyaloğu. Ben çok sevdim. Sonraki bölümlerde yayınlanacak...
Ve Meral o diyaloğu okumaya başlar.
Ali oturduğu yerden kalkar. Pencereye doğru uzaklaşır.�
30 yıl önce yanına asistan olarak aldığı küçük Meral...
Şimdi ölüm döşeğinde...
Muhteşem bir senaryodan ona bir diyalog okumaktadır.
Ali’nin gözleri dolar...
Perde!
YOLLARIN KESİŞTİĞİ AN
Ali bana cuma günü, “Yarın Meral’e gidiyorum” demişti.
Dün o nedenle aradım.
Hüzünlü bir ses tonuyla anlattı hastane odasındaki saatleri.
Ben de Meral Okay için senaryolaştırdım.
Şimdi ikinci perde için biraz geriye gidiyorum.
Meral Ankara’da öğrencidir. Ve o tarihlerde Ankara hızlıdır.
AST bir tiyatro olmanın ötesine geçmiştir.
Yaman Okay, Uğur Mumcu’nun Sakıncalı Piyade’sini oynamaktadır.
Ve Ali Özgentürk, Yılmaz Güney’le yapacağı Sürü filmine oyuncu aramaktadır.
Bu sırada Meral, Yaman Okay’la birliktedir.
Meral o sırada Türkiye İşçi Partisi’ne üyedir. Ve Ankara Maltepe’deki İşçi Kültür Merkezi’nde kendine göre bir replik aramaktadır.
Ne gariptir ki....
Yine o sırada biz. Yani TİP ve Genç Öncü’ler olarak İşçi Kültür’deyiz. Hatta Maksut Göksu bir koro oluşturmuştur. Brecht günleridir. 1 Mayıs’ta yasaklanan sokaklara çıkıp içeri girmişiz.
Ve haksızlıklara karşı bir isyan sahnesi aranmaktadır.
İşte o günlerde...
Ali Özgentürk, Yaman’ı alır ve Sürü filminde oynatır.
Ardından Özgentürk’ün Türk sinemasına verdiği bir başka başyapıt olan...
At filminde oynar Yaman.
Ve aşk, Meral’i Yaman’ın ardından İstanbul’a sürükler.
Meral, 4 yıl boyunca Ali Özgentürk’ün yanında, asistanlık yapar. Senaryoyu, perdeyi,  sinemayı yaşar...
Meral sonunda kendi sahnesini bulur ve muhteşem yapıtlara imza atar...
Ve yıllar sonra perde iner...
Meral’in ölüm haberi duyulur...
Ve dün baktım.
Onu sevenler, Meral için Türkiye’nin en büyük online cenaze törenini düzenler.
1 milyon insan Meral’in ölüm haberi için ağlar. Yorumlar yağar.
Muhteşem bir final olur...
Son replik de şudur:
Ey Meral Okay! şimdi hangi sahnedesin bilmiyoruz...
Mesela gelsek...
İşçi Kültür’ün yeraltındaki o sahnesinde...
Gencecik küllerini bulabilir miyiz?