Paylaş
“Şu anda deprem olsa bulunduğunuz yerde ne yaparsınız” diye sordum Twitter’da. Gelen cevapların bazıları: “Çocuğu kapıp dışarı fırlayacağım! Hanım başının çaresine bakacak! Moda’da trafikteyiz arabadan inmek gerekir mi? Donup kalırım. Sağlam bir eşyanın yanında yaşam üçgeni uygularım, mutfaktaysam bu buzdolabı olabilir. Yatakla gardırop arasına çömelirim. Giriş kattayım ya camdan ya kapıdan dışarı atlarım. Kafana yastık alıp kaçacaksın, başka çare var mı? En üst katta oturduğum için dışarı kaçmaya çalışmam, masanın altına girer Ayetel Kürsi okumaya başlarım; ateistlik oraya kadar...” Görüldüğü gibi maalesef hâlâ deprem anında çok yanlış şeyleri yapmaktan bahsediyoruz.
BU ÜÇLÜYÜ UNUTMAYIN
Deprem anında binaların tamamen yıkılıp yassı kadayıf şeklini alması kabul edilemez bir durum. Bu tür binalardan canlı çıkmak da şansa bağlı. Binalarımızın yüzde olarak büyük kısmı yassıkadayıf olmadığı için sırf bu tür binalara bakarak depreme maruz kalan tüm yapılarda geçerli olmak üzere üçgen, yat-uzan şeklinde de bir kurul da konulamaz. Hasarlı veya hasarsız binalarda ölüm ve yaralanmalara daha çok eşyalar, camlar gibi yapısal olmayan riskler neden olmakta. Bu nedenle depremden korunmanın evrensel olarak kabul edilen tek davranış şekli “Çök-Kapan-Tutun”dur. Bu öğreti, ABD’de FEMA, Red Cross, NWS; Türkiye’de İTÜ, BÜ, KIZILAY, AFAD Başkanlığı, İstanbul AFAD Müdürlüğü, İBB, TDV gibi belli başlı tüm kurum ve kuruluşlarca başta deprem, hortum, yıldırım olmak üzere hedef küçültüp bir çok afetten korunmak için tavsiye edilmekte. Fakat her ne akılsa, Türkiye’de birkaç tane sandviç olmuş binada arama kurtarma yapanlar, tüm dünyadaki üniversiteler, kurum ve kuruluşlardan daha bilgili hale geliveriyor. Birkaç yıkık binaya bakıp yıkılmamış tüm binalarda da geçerli olacak şekilde kafalarına göre bir korunma kuralı oluşturup halka öğretebiliyor.
PROVA HATAYI AZALTIR
Deprem anında eğer iş yerinde veya okuldaysanız ÇÖKüp bir sıranın veya sağlam masanın altına girin. Pencerelerden, kapılardan, cam bölmelerden, kitaplık, kütüphanelerden, lambalardan, tablolardan, asılı çiçeklerden, saksılardan, dolaplar ve diğer düşebilecek cisimlerden uzak durun. Özellikle sırtınızı pencerelere dönük bir şekilde KAPANıp kafanızı ve ensenizi düşen cisimlerden koruyun. Sarsıntı sona erene kadar sallanan masayla beraber hareket edebilmek için masanın bacağına TUTUNun. Masanın bacağını tutan kollarınızın üzerine yüzünüzü koyarak uçuşan cisimlerden gözlerinizi ve yüzünüzü koruyun. Eğer bir sıra veya masa yakınınızda yoksa iç duvarların dibine ÇÖKüp, KAPANarak kafanızı ve ensenizi kollarınızla koruyun ve olduğunuz yerde savrulmadan TUTUNup sarsıntının geçmesini bekleyin. Eğer dışarıda açık alandaysanız binalardan, duvarlardan, ağaçlardan, direklerden, tabelalardan ve elektrik tellerinden uzak durup, yere ÇÖKüp, KAPANarak kafanızı ve ensenizi kollarınızla koruyun ve olduğunuz yerde savrulmadan TUTUNup sarsıntının geçmesini bekleyin. Eğer araç kullanıyorsanız, dikkatli ve yavaş bir şekilde aracı yolun en sağına çekerek durun. Durduğunuz yer köprü ve enerji nakil hatlarının altı veya trafik ışıklarına yakın olmamalı. (Daha fazla bilgi için: www.guvenliyasam.org veya www.dropcoverholdon.org)
Gerçek bir depremde kişilerin paniğe kapılmadan doğru hareket etme şansı, her Çök-Kapan-Tutun egzersizi yapıldığında 2 kat artıyor. Bu bilimsel olarak ispatlanmış. Böylece, afetlere hazırlık evden, tatbikatlarla ve doğru bir şekilde başlatılmalı.
KURAL UYDURUYORLAR
Ben hep Sokrates modundayım: “Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir.” Peki tüm uyarılara rağmen bazı İl AFAD elemanlarındaki dünyadan ve literatürden bir haber, yanlış kural uydurma ve halka öğretme inadına, kibir ve egosuna ne demeli? Halka uydurma davranış şekillerini öğretenleri artık buradan tüm dünyaya afişe edeceğim...
Paylaş