Ayıp ettin Kanarya

Erkeklerden sonra kadınlarda da büyük bütçe zengin kadrolara rağmen Avrupa da kupa kulpunu yakalayamadık. Biz bu işi becerip beceremediğimizi oturup bir güzel sorgulamalıyız. Dün ‘Bir aksilik olmazsa şampiyonluk Kanarya’ya çok yakışacak’ yazmıştım. Aksiliği biz yarattık. Mimarı: F.Bahçe koçu Dikeoulakos. Önceki maçın kahramanı Tamane’yi tamamen unutarak kolay sandığımız maçı baştan kabusa dönüştürdü. Maçın başında en büyük silahları ‘uzunlarının kullanım kulavuzunu’ soyunma odasında bırakmıştı. Ayrıca kafalarında turnuvayı ezeli rakibi bir gece evvel yenmiş olmanın boşvermişliği vardı takımda.

Balık baştan kokar

Savunmada elini kaldırmaya üşenir halleri ilk çeyrekten pahalıya maloldu. İspanyol Rivas Ecopolis altı oyuncuyla sayı üretebildiği dar bankına rağmen, içerden ikililerle sayı yollarını çok rahat buldu. Koçumuz baskılı savunmayla rakibi ritimden çıkarmayı akıl edemedi. Maçın tamamında ve özellikle yakalar gibi olduğumuz sonları da teknik faul alıp, kenarda tepinmekten başka olumlu bir şey yapmadan bence İstanbul macerasını tamamladı.

Kursağımızda kaldı

3. çeyrekte Kanarya sahaya gerçek basketbolunu yansıtacak diye nafile bekledim. Kabus katlandı. Hani 21 sayı üreten McCoughty de olmasa sahada ki F.Bahçe mi? İstatisliklerin hepsi zaten yüzde 50’lerin altında. Penny’nin yokluğuna bağlıyamayız bu kabusu. Penny yarısıysa diğer yarısına ne oldu takımın? Bütün maç momentumu elinde tutan, liderliği hiç vermeyen Ecopolis deyimi ‘akıl başta değil yaştadır’a çevirdi. 36 yaşındaki Aguilar pilotajında Jones, Cruz ve Carson ile ilk defa katıldıkları turnuvada bizim Avrupa şampiyonluğu hayallerimizi resmen kırdılar.