Paylaş
Bu uyarıyı yapan kimler? Hem de gazete ilanıyla. Ve uyarı kime karşı?
Uyarı bir başka gezegende, Amerika’da, Başkan Obama’ya karşı. Gazeteye ilan vererek Obama’yı uyaranlar ise, yine o gezegendeki generaller. Hayır hayır, emekli filan değil, halen görevde bulunan generaller.
Bir süre önce İsrail Başbakanı Netanyahu Amerika’ya gidiyor. İran’a askeri müdahaleyi savunan Netanyahu Obama’yı etkilemek istiyor. İran’la savaş niyeti.
Böyle bir maceranın nelere mal olacağını hesaplayan Amerikalı generaller aynı gün bazı Amerikan gazetelerine ilan veriyor.
İLAN METNİ
O ilan şöyle:
“Sayın Başkan,
Amerikan Ordusu dünyadaki en heybetli askeri güçtür. Ancak, her sorun mutlaka askeri çözüme uzanmaz. Bize ya da müttefiklerimize saldırı olmadıkça, savaş son seçenek olmalıdır. Cesur askerlerimiz, onları zorluklarla dolu yola göndermeden önce, sizden tüm diplomatik ve barışçı seçenekleri denemenizi bekliyor.
Nükleer silahlı bir İran’ı önlemek haklı olarak sizin önceliğiniz ve kırmızı çizginizdir. Neyse ki, diplomasi henüz tükenmiş değildir. Barışçı çözüm hala mümkündür.
Şu anda askeri bir harekat sadece gereksiz değil, aynı zamanda hem Amerika, hem İsrail için tehlikelidir.
Sizi İran’la savaş baskısına karşı direnmeniz için uyarıyoruz”.
ORADA İLAN
Gelelim bu ilanın faziletine.
Amerikalı generaller savaştan filan korktukları yok. Amerika dünya jandarması vaziyetinde. Dünyanın bütün denizlerinde onların uçak gemileri, kruvazörleri, her alanında uçakları, her karasında tankı, topu.
Savaş Amerikan ekonomisinin lokomotifi. Ne kadar savaş olursa, tüketim ne kadar artarsa, Amerikan Halkı o kadar refaha kavuşuyor.
O öyle de, bunun bir de insani yönü var. O yönü üzerinde duranlar arasında savaşan generaller de var. İlan o generallerin imzasını taşıyor.
İlanı Amerikalı gazeteciler olağan karşılıyor. Amerikan Yönetimi ilanla ilgili kimse hakkında soruşturma filan açmıyor.
BURADA İLAN
Böyle bir ilanın Türkiye’deki faziletine gelince, Allah korusun, bizde bazı generaller gazetelere böyle bir ilan vermeye kalkarsa;
1- İktidarın sadık bendeleri, muhteşem kalemler demokratik yiğitliği acele sergiler ve o generallere olmadık hakaretleri savurur.
2- Bir kaç zıp çıktı aynı hızla savcılığa başvurarak, o generaller hakkında suç duyurusunda bulunur.
3- Bu yazı ve girişimlerden feyiz alan iktidar o generaller hakkında soruşturma açar, terfilerini önler, adamların askerlik hayatı söner.
Bunların ortak gerekçesi askerin siyasete karıştığı iddiasında ifadesini bulur.
TEK AYAKLI DEMOKRASİ
Vay, sen kim oluyorsun da, siyasete karışıyorsun efeliği. Elbette, anlı şanlı ileri demokrasi adına. Çünkü, bu ülkede demokrasinin tek ayağı var, askere her fırsatta giydirmek özgürlüğü.
Ya Amerika’daki demokrasi? Onlar askerin siyasete karışmasını normal karşılıyor. Zavallı adamlar demokrasinin ne olduğunu bilmiyor.
Özal mosmor olmuştu
12 Eylül rejimi henüz geride kalmış, Başbakan Özal Batı Almanya’ya resmi ziyarette. Yıl 1984, o sırada iki Almanya henüz birleşmiş değil, başkent Bonn.
Özal, aralarında benim de bulunduğum bir gurup gazeteciyle sohbet ediyor. O sırada önüne bir not geliyor. Özal nota göz atıyor ve yüzü bir anda mosmor kesiliyor. Kısa süren sessizliği yine Özal bozuyor:
“Sıkıyönetim İstanbul’da Tercüman Gazetesini kapatmış”.
Seçim olmuş, askeri rejim sona ermiş, iktidara Özal gelmiş, ama sıkıyönetim hala var ve o sıkıyönetim siyasal iktidara haber vermeden hala gazete kapatıyor.
Vahim bir durum.
Merak ediyorum, acaba Özgür Gündem gazetesinin mahkeme kararıyla bir ay kapatılmasından Başbakan Erdoğan’ın haberi var mı?
Haydi, o zaman sıkıyönetim, ya şimdi? Pardon, şimdi de ileri demokrasi.
4+4+4’te konuşulmayan 9.2 milyar lira
EĞİTİM sistemini baştan sona değiştiren 4+4+4 ile “dindar ve muhafazakar gençlik yetiştirmenin” önü sonuna kadar açılıyor. Tepkiler çok haklı.
4+4+4 işin özü olduğu için, aynı öneride yer alan küçük bir ayrıntı üzerinde pek durulmuyor.
Kara tahta yerine bundan böyle öğrenciler tablet bilgisayar kullanacak. 4+4+4 önerisine eklenen bir madde, tablet bilgisayarları kamu ihale yasası dışında bırakıyor. Onların toplam maliyeti 9.2 milyar lira.
4+4+4 kaçırılırken, 9.2 milyar lira gibi çok büyük bir değerin neden ihale yasası kapsamı dışında tutulduğunu pek kimse sormuyor.
Oysa, sormak gerek.
Paylaş