Paylaş
İki takımın da attığı birinci goller, akıllara zarar hatalardan gelen goller. “Futbolda gol hatalardan olur” derler, tamam. Doğrudur. Ama bu goller yalnız hatalardan olmaz. Mesela iki takımın attığı ikinci goller, yapılış olarak çok güzel goller. Atılan ara topları, bütün defansı oyundan düşürüyor. Sonrasında çıkarılan toplarla da goller yapılıyor.
Bu hafta Fenerbahçe’ye yaradı. Çünkü 3 rakibi de puan kaybetti. İşin enteresanı, bu dördü arasında en kötü oynayanı Fenerbahçe’ydi. Ama futbol böyle bir oyun, özellikle Türkiye’de. Avrupa’da iyi oynayan kazanıyor genellikle. Demek ki; ya bizde psikolojik bir etki var, ya da futbolcular kendilerine inanmıyorlar.
Bir tane maç kaldı
Beşiktaş’ta Fernandes, yine iyi işler yaptı. Sahneye çıkınca, işi bitirebiliyor. Kaleci Cenk, çok iyi şeyler de yapabiliyor, çok kötü de... Bence iyi kaleci; yenecek golleri yiyen, yenilmeyecek golü yemeyen kalecidir. Yani ben onun istikrarlı oynadığına inanacağım. “Acaba şimdi ne yapacak” diye papatya falına bakmayacağım.
Belediye, Abdullah Avcı’nın zamanı gibi değil. Bir de ben onların yerinde olsam, Olimpiyat Stadı yerine Kasımpaşa Stadı’nda oynarım. Hem seyirci daha fazla gelir, hem de Kasımpaşa’nın havası daha bir yumuşak. Olimpiyat Stadı’nda televizyon çekimi bile çok uzak kalıyor. Zaten maça da 3-5 seyirci gidiyor, onlar da maçtan kopuyor. Futbolcular da onlardan faydalanamıyor.
Bu saatten sonra play-off’a kadar 1 tane maç kaldı; bu hafta oynanacak Trabzon-Fenerbahçe. Ondan sonra ne olur derseniz, hani futbolcuların klasik bir lafı vardır ya, “Önümüzdeki maçlara bakacağız” diye... Biz de bundan sonra gazozuna oynanan ligimizde önümüzdeki maçlara bakacağız.
Paylaş