Paylaş
Maç boyu oyuna da hakim oldular, topa da. Daha fazla pozisyon yakaladılar. İkinci yarının bir bölümü hariç, maçın daha fazla bölümünde topu kendi arasında gezdiren, sahip olan Trabzonspor’du. Böyle olunca, Galatasaraylılar da topu almak için mücadele ettiler. O zaman ne oldu? Hem daha fazla yoruldular, hem de sinirlendiler ve agresif hareketler yapmaya başladılar.
Galatasaray, eski maçlarına göre tempolu pres yapamadı. Daha doğrusu, hiç pres yapamadı. Toplara hep geç müdahale ettiler. Bu da şunu gösteriyor; az yardımlaştılar. Demek ki, havaya girmişler. Halbuki, takım oyunu oynadıklarında aradan bazıları sivriliyordu. Dün gece Galatasaray’dan sivrilen oyuncu görmedim. Çünkü Galatasaray’da maça ağırlığını koyup, yüzde 100 değiştirecek oyuncu yok.
Çakır oyundan düştü
Hakem Cüneyt Çakır iyi miydi ve maçın seyrine tesir etti mi? Etti. Nasıl etti? Aynı pozisyonlarda bazen faul verdi, bazen vermedi. O sarı kart verdi, futbolcular geldi onu itti ama o kartını kullanamadı. Mesela Eboue’de olduğu gibi. Eğer Eboue haklıysa; o zaman ona yapılan pozisyonda rakibine kırmızı kart göster. Yoksa Eboue’yi at.
Trabzonspor’un Burak’la attığı golde Galatasaray’ın amatörce bir acemiliği vardı. Sarı kırmızılı futbolcular maçın önemini anlayamamışlar. Burak’ın golünde ofsayt yok. Eboue, ofsaytı bozuyor.
Galatasaray’ın kazandığı penaltı, net bir penaltı. Trabzonsporlu futbolcuların itirazlarına anlam vermek mümkün değil.
Cüneyt Çakır maçın sonunda öyle oyundan düştü ki, 10 metre mesafeden top taca çıkıyor. Kimden çıktığını, 60 metre uzaktaki yardımcıya soruyor.
Dün geceki maçın karlısı Galatasaray, zararlı çıkan Trabzonspor oldu.
Paylaş