Paylaş
Son haftalarda mail kutuma, Google’dan yapılmış yarım yamalak Türkçe çevirisiyle birlikte tuhaf mesajlar düşmeye başladı. Özetle, bir genç kız yaşadığı mülteci kampında başına gelenleri acılar içinde anlatıyor. Ailesini öldürenleri gördüğünü ve bu yüzden katillerin peşinde olduğunu, hatta üvey annesinin de kendini öldürteceğini söylüyor. Bir film senaryosunu aratmayacak bütün bu hikayenin ardından esas konuya geliyor ve babasından kendisine kalan 3.8 milyon dolarlık mirastan bahsediyor. Bu mirası alabilmesi için benim yanıma gelmesi gerekiyormuş ama öncesinde benimle konuşabilmek için telefon numarama ihtiyacı varmış. Kamptan beni arayacak zaar...
Ayrıca bana iyi bir dost olacağını ve sadık kalacağını da anlatıyor. Konu, mirasın fonda olmasına kadar geliyor. Hatta bu paranın yüzde 25’ini bana vermeyi teklif ediyor...
Aynı mail bizim ekipten birkaç kişiye daha geldi.
Sonra bu mail dolandırıcılığını ciddiye alıp internette blogunda yayınlayanlar filan olduğunu da görünce, bir uyarı yapmak ihtiyacı hissettim. Ne de olsa ülkenin ‘Korgeneral’i Nejat Bek bile bu tuzaklardan birine düşmüş, kontör dolandırıcılarına 2 bin 600 lirasını kaptırmıştı. Benim başıma gelmez demeyin, size yollanan her mailin yönlendirdiği linki açmayın; bir yerden durup dururken size bir miras kaldı ya da ödül kazandınız sanmayın...
Aklım nerede kaldı
Ben burada ‘Aklım Sende Kaldı’ diyorum ama Gençtur, macerasever gezginlere başka bir şey soruyor: ‘Aklın Nerede Kaldı?’ Bir fotoğraf yarışması düzenleyen firma, aklınızın kaldığı yerde çektiğiniz fotoğrafı kendilerine göndermenizi istiyor. Böylece sosyal paylaşım sitesi üzerinden yapılacak oylamada en çok beğeni kazanan fotoğrafların sahipleri ödüllendirilecek. Son katılım 10 Nisan. 16 yaşından büyük herkesin katılabileceği yarışmanın şartnamesi www.genctur.com/yarisma adresinde duyuruluyor. Herkesin aklının kaldığı bir yer vardır değil mi?
Bizimkiler doğumumu haber verdi mi
Şirkette masamın üzerinde bir zarf. İçinden çıkan kartın üzerinde bir bebek fotoğrafı, bir de not: “Bebeğimiz Doruk Şenalp 09 Mart 2012’de, saat 09.10’da, ... Hastanesi’nde 4 kg. 100 gr., 50 cm olarak dünyaya geldi. Siz sevdiklerimizle bu haberi paylaşmak istedik.”
Altında da anne-babasının adı.
İsimlere baktım baktım baktım çıkaramadım. İyi bari vatana, millete, ailesine ve kendine hayırlı bir çocuk olsun diye düşünürken zarfın içinden bir de basın bülteni çıktı. Meğer elimdeki ‘Bebeğimiz oldu mesaj kartı’ basın duyurusuymuş. Doğum fotoğrafçılığının ardından bir de doğum kartçılığı çıkmış. Bence eğlenceli. Hatta çok iyi bir hatıra. Neticede ben, doğduğumda hastanenin çektiği ve altına bilgilerimi yazdığı o hafiften sararmış fotoğrafı bir mücevher gibi saklarım hala...
Bu kartı gönderen doğum fotoğrafçısı Arzu Ateş ama eminim başkaları da vardır. Aklınızda bulunsun...
Paylaş