Paylaş
Sonrası 3-0. İkinci yarı aynen devam etse çok rahat 7, 8’e gidecek. Beşiktaş defansı bir ofsayt taktiği yapıyor. Adını koymak mümkün değil. Aptalca desem olmaz. Çünkü aptal adam futbol oynayamaz. Akıllı adam oynar.
Teknik direktör yaptırıyor desem... Böyle hiçbir ofsayt taktiği yaptırmaz. O zaman futbolcular kendi başlarına yapıyorlar demektir. Bu da şunu gösterir; Beşiktaş’ta teknik direktörün esamesi okunmuyor. Eğer maçı seyretmemişseniz, maçı şöyle düşünün; hani Türkiye’de evleri müsait bahçesi olan aileler, iki direk dikip, araya ip gerer, halıyı üzerine atar ve döverler ya...
İşte Beşiktaş’ın ilk 45 dakikadaki görüntüsü buydu. Halı görevi yaptılar. Sopaları vuran da Atletico Madrid’di. Beşiktaş, toz duman oldu.
Quaresma bırakmış
Quaresma geldiğinde Beşiktaşlılar, “Havalimanını genişletin, seyirciye kafi gelmiyor” diyorlardı. Aslında Quaresma, Beşiktaş’a futbol oynamaya gelmemiş. Sahanın içinde mükemmel bir seyirci. 2 metre geriye, 3 metre ileri koşuyor. Sonra rakip futbolcular nasıl paslaşıyor diye bakıyor. O, Beşiktaş Kulübü’nü kafasında bırakmış. Düşünün, Beşiktaş’ın yediği üçüncü golü. Bir futbolcu tek hareketle 5 futbolcuyu geçiyorsa, o defansa da “Geçiniz” derler.
Yardımcı hakem bile dün gece Beşiktaş’a çalıştı. Herhalde acıdı. 22. dakikadaki bariz ofsayt değildi. İkinci yarı Beşiktaş biraz kımıldadı. Allah’ı var, Simao da Fernandes de aldıklarının karşılığını az veya çok vermeye çalışıyor. Yani ahlaklı hareket ediyorlar. Ama aynı cümleleri Quaresma için yazamam...
Aslında 3-1’lik mağlubiyetle 2-0’lık mağlubiyet arasında fazla fark yok. 1-0 da mağlup olsan, İstanbul’da elemen için 2-0 lazım. Gene 2-0 yenersen, Atletico Madrid’i eleyeceksin.
Peki Atletico Madrid’i elemen için ne yapman lazım? Özellikle gol yememen. Peki bu olabilir mi, bence inşallahla maşallaha kalır... Çünkü bu Beşiktaş çok rahat gol yiyor. Beşiktaş, böyle kötü oynadığı maçta bile Holosko’yla büyük bir fırsatı kaçırdı. Artık ah’ların, vah’ların zamanı değil. Çıkacaksın, bu Atletico Madrid’i eleyeceksin. Beşiktaş’ın şansı ne kadar derseniz; ilk yarıdaki Atletico Madrid’e göre yüzde 0, ikinci yarıdaki Madrid’e göre yüzde 50.
Paylaş