Avrupa’da olmayan bir uygulamaya ısrarla “Avrupa’da var, Türkiye’de de olacak” deniliyor.
Daha ötesi, bir yasa çıkartılıyor. O yasada, yaptırılması gereken işlem belirtiliyor. Yaptırmayanlara da önce “adli para cezası” uygulanıyor. Bunu ödemezse, 200-730 gün “HAPİS CEZASI” uygulanıyor! OLAY NE? Kısaca özetleyelim. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile şirketlerin tuttuğu “ticari defterlere ilave” yeni “ticari defterler” (pay defteri, yönetim kurulu karar defteri) getirildi (Md.64/4). Ardından da bütün ticari defterlerin, “her yıl” hem açılışı hem de kapanışının “notere tasdik ettirilmesi” zorunlu kılındı. Olaya gelince, bu defterlerin herhangi birinin açılış ve/veya kapanış tasdik yaptırılmazsa; - Önce 200 gün ila 730 gün arasında yani 73 bin liraya kadar çıkan “adli para cezası” uygulanacak (Md.562/1-c). - Adli para ceza ödenmezse, bu kez 200-730 gün arasında “HAPİS CEZASI” uygulanacak (5275 sayılı Kanun, Md.106). Adli para cezasından çevrilen hapsin infazı da ertelenemiyor (5749 Sayılı Kanun, Md.5). AVRUPA’DA YOK Defter tasdiklerinin “özellikle kapanış tasdiklerinin” niçin zorunlu kılındığı açıklanırken; “Efendim, Avrupa ülkelerinde var. Bizde de olması gerekir” denildi. Merak edip araştırdım. O da ne? Avrupa’da noterden defter tasdiki diye bir olay yok! EGEMEN BAĞIŞ’IN AÇIKLAMASI Lichtenberg’in “İki kere iki dört eder dense bile; bir kez şüphelen ve araştır” sözünde olduğu gibi, bir daha araştırdım. Bir de, Avrupa Birliği Bakanlığı’na sordum. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın açıklamasına göre; “Avrupa Birliği’nin, 2009/101/AT sayılı direktifi kapsamında, ticari defterlerin açılış ve kapanış kayıtlarının, notere tasdik ettirilmesi diye bir uygulama yok. Bu nedenle, para cezası veya hapis cezası uygulanması da söz konusu değil.” Oysa, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda, defterlerin notere açılış ve kapanışının her yıl onaylattırılmaması halinde, “kırk katır mı kırk satır mı?” dercesine, 73 bin lirayı bulabilen “adli para cezası”, para ödenmezse 730 güne (iki yıla) kadar “HAPİS CEZASI” var!. TASDİK ZAMANI DA UNUTULMUŞ Bu arada komik bir durum daha var. Ticari defterlerin, kapanış tasdiklerinin ne zaman yaptırılacağı, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64/3. maddesinde “izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar” diye belirtilmiş. Ancak açılış tasdiklerinin ne zaman yapılacağının kanunda belirtilmesi unutulmuş!.. Açılış tasdikinin ne zaman yaptırılacağı unutulmuş ama açılış tasdikini zamanında yaptırmayana 73 bin liraya kadar adli para cezası, ödenmezse 730 güne kadar “HAPİS CEZASI” uygulanacağının kanuna yazılması unutulmamış!. Nasıl, “fıkra gibi” değil mi? TÜZÜKLER HÂLÂ ORTADA YOK 15 Şubat Çarşamba günü “Süre Bitti Ne Ses Var Ne de Nefes” başlıklı yazımızda, 6103 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca 14 Şubat 2012 tarihine kadar Resmi Gazete’de yayımlanması gereken tüzükler ile yönetmeliklerin, süre geçtiği halde yayınlanmadığını yazmıştık. Bu arada, iki ay içinde Danıştay’ca onayı gereken tüzüklerin, Danıştay’a bile gitmediğini öğrendik. 1 Temmuz’dan önce yayınlanmayacağı iddiamızı da ilgililer doğruladı. Peki, o zaman “Tüzükler ve yönetmelikler 14 Şubat 2012’ye kadar yayımlanacak” diye kanuna niye yazıldı? Fıkra gibi!..