Issız koylardan, denize doğru büyük bir saygıyla eğilen çam ağaçlarından, yelkenlilerle yarışan yunuslardan, yıldızların bir yağmur gibi indiği sakin koylardan, Sadun Boro’ya selam gönderen bütün deniz ve doğaseverlere de Sadun Ağabey’den selam var.
Dün, dünyanın en güzel koyları için Sadun Boro’nun omuzlarıma yüklediği o ağır yükü aktarmıştım. Demiştim ki... Sadun Ağabey elli yıldır yaptığı gönüllü koruyuculuğu şimdi “Fatih sıra sende” diyerek, üzerime hayatımın en tertemiz ve en ağır yükünü yükledi... Ben de gidip Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’tan söz aldım. Bütün doğa ve denizseverleri dünyanın en geniş “doğa koruculuğu” zincirine davet ettim. Alaçatı’dan bahseden deniz dostu Lütfi Atamer’den, Mersin koylarından Ali Bozok’a kadar, denizlerimizin doğa kahramanlarından binlerce yorum geldi. Hepinizi kucaklıyorum... Ve sizlere ıssız denizlerin büyük bilgesi Sadun Ağabey’inizden şu mesajı iletiyorum: “Fatih, yazdıklarını gözlerim dolarak okudum. Demek ki onlarca yıldır bu cennet kıyılar için harcadığımız emek boşa gitmemiş. Bütün deniz ve doğa dostlarına benden selam olsun.” Bu arada sizlerden gelen fotoğraflı-fotoğrafsız bütün ihbarları değerlendirmek üzere bir “gönüllüler ekibi” de kuruluyor. O ekip için özel bir numara tahsis edeceğiz. Ve kısa süre içinde, gelen ihbarlar ve yorumları değerlendirip hurriyet.com.tr üzerinden yayınlamayı düşünüyorum. Elbette o ihbarların sonuçlarını da takip edeceğiz. Artık yaz gelince deniz kirliliği, kış gelince hava kirliliğini tartıştığımız o zihniyeti de geride bırakıyorum. İşte, karlı bir kış gününde Gökova’nın, Hisarönü’nün, Göcek’in ıssız koyları adına hepinizin katılacağı bir “doğa ayini” için buradan sesleniyorum. Yıldızdan karayele, bütün rüzgârlarımızdan; kuzeyden güneye bütün yönlerimize kadar sesleniyorum: “Vira bismillah”.