Beşiktaş Ankara'da 2 puanı nasıl kaybetti

Almeida’nın sağ çaprazdan orta yerine vurduğu şut neredeyse taca çıkacaktı.

Misal ben, ceza sahasında top isteyen Beşiktaşlı bir futbolcu olsaydım, o topa şahsen kafa vurmazdım. Çünkü, kesin kafam patlardı..!!

Mustafa Pektemek demek gol demek ama, bu sıfata yakışmayan bir orta yaptı.

Doğan Haber Ajansı’ndan dün gelen bir haberde 37 milyar toplayan Ankaragücü taraftarı, bu paranın Beşiktaş maçından önce futbolculara dağıtılmasını istiyordu.�

Yani Beşiktaş’ın karşısında, zor günler geçiren zayıf bir takım vardı.

Ankara’daki “Beşiktaş”sesleri, maçı TV’den izleyen herkesin kulaklarını dolduruyor doğrusu.�

“Ne olursa olsun Beşiktaş bu gece 3 puanı çıkartmalı anam babam” diyorum.

Ama yine de bir başıboşluk var gibi bu gece BAZI�siyah beyazlılarda.

“Nasıl olsa yeneriz” havası yani!

En tehlikeli psikolojidir bu.. Kimi durumlarda adamı perişan eder..

Perişan olmamak için o psikolojiden bir an önce kurtulmak lazımdır.

Dakikalar tükenir ama.

Babadan kalan serveti tüketen, mirasyedi bir çocuk olarak dımdızlak kalırsınız ortada sonra!

Carvalhal’ın ilk yarıyı 1 dakika uzatan Hakem Beyciğime “Maçı 1 değil 2 dakika uzatmalısın” diye yaptığı itirazı, beni hem güldürüyor, hem sevindiriyor, hem de düşündürüyor..

Güldürmesi; olayın cidden komik olması.

Sevindirmesi; hocanın takımı için “ 1” dakikanın bile hesabını yapması..

Düşündürmesi ise, “45 dakika boyunca neredeydin” dedirtmesi..

Beşiktaş ilk yarıda resmen tek kale oynadı, çok doğru ama..

Defans yapan takımlara karşı zordur gol bulmak ama siz Beşiktaş’sınız.

Çıtayı yükseltmek için sahadaki BAŞIBOŞLUĞA izin vermeyeceksiniz!!�

Başıboşluk dedim de..

Hele bakın siz, Hergele Meydanı’nı bilir misiniz!?

Ya da anlamını..?

“Hergele Meydanı” ile futbol arasında doğrudan bir bağ olduğunu bilir misin?

Anlatayım birazcık.

İmparatorluk zamanından beri çok önemli olaylarla tanıklık eder Beyazıt Meydanı.

O Beyazıt Meydanı, tanık olarak kürsüye çıksa, birçok olayın sırrı da çözülürdü bence.

Öğrenci olaylarından, bir dizi siyasi veya toplumsal olaya ev sahipliği yapmıştır o meydan.

İstanbul Üniversitesi’nin ana kapısı oraya doğru açılır.

İşte Beyazıt Meydanı’nın, üniversitenin o kapısı ile Sahaflar Çarşısı’na doğru giden kısmında kocaman çınar ağaçları vardır. Eskiden, orada çay bahçeleri de vardı.

Hala var mıdır bilmem!

O bölgede o kadar çok insan trafiği vardı ki..

Bunların çocuğu başıboş gezen insanlardan oluşuyordu.

Çoğu, vakit geçirmek için orada dolaşıyor, üniversiteli güzel kızların peşinde koşuyorlardı.

Yüzde 99 “Kız tavlama operasyonları” ise başarısızlıkla sonuçlanıyordu.

Ancak burada ana özne “Başıboş dolaşmak”tı..

Dev çınar ağacının gölgesi de sıcak günlerde onlara koruyuculuk yapıyordu.

İşte, tam da bu nedenden dolayı da bölgenin esnaf büyükleri, Beyazıt Meydanı’nın bu kısmına�“HERGELE MEYDANI” diye isim takmıştı.

Nede olsa sahaflarda binlerce eski kitap satıyordu esnaf.

Kitap okuyorlar mıydı, okumuyorlar mıydı bilmiyorum ama “Entel” bir isim takmışlardı.

Ancak asla; hergelenin, halk arasındaki bilinen anlamıyla bu ismi takmamışlardı. (XX)

“Başıboş gezen at veya eşeklere” HERGELE denirdi. (X)

E, bu meydanda da başıboş gezen o kadar insan vardı ki..

Bu dakikalarda tuşlara dokunamıyorum heyecandan, maçın son anları artık, derken maç bitti!

95 dakika tek kale oynayan Beşiktaş golü bulmadı.�

95 dakika tek kale oynadı ama düzgün bir gol pozisyonu bile yoktu Beşiktaş’ın.

Kötü bir futbol vardı bu gece..

Bana kızacaklar ama kötü bir futbol vardı kötü..

En önemlisi koşmayan bir takım!!

Ligin en zayıf takımını yenemedi Beşiktaş..

Nafile yapılan “Doldur boşalttılar..”

Nasıl olsa karşımızda “A2 takımı var anlayışının” iflasıdır bu!

Samsun’da da 2 puan böyle kaybedildi, Ankaragücü karşında da..!!

75. dakikadan sonra işi ciddiye aldılar ama zaman tükendi..

Hele hele, o koca cüssesiyle hakemi aldatmaya kalkan Edu’ya ne demeli..

Öyle penaltı gelmez olsun evladım..

İhtiyacın yok ki senin.�

Yüklense, belki rakip seni düşürecek de gerçek penaltı olacak kardeşim.

Bak kardeşim; Beşiktaşlılar, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Sporcunun, zeki, çevik ama ille de AHLAKLISINI” sever..!!

Bakın, bu yüzden de Hergele Meydanı’nda başıboş gezen insanlarla,�

yeşil sahalarda başıboş dolaşan futbolcular arasında bir fark yoktur. Paralellik vardır!

Sahada başıboş gezen bazı oyuncular ile Hergele Meydanı’nda başıboş dolaşan o insanlar arasında doğrudan, hatta göbekten bir bağ vardır.

Ha, Hergele Meydanı’nda başıboş dolaşmışsın, ha yeşil sahalarda..!!

Yazını başında “Beşiktaş bu gece 3 puanı çıkartmalı anam babam” demiştim ya.

Olmadı, 2 puanı bıraktı siyah beyazlı ekip..!!

Carvalhal’a bugün de pek bir şey demeyeceğim..

Hergele Meydanı’na gidip dolaşmasını tavsiye ederim..

Neyse, OC bu gece kaçmaz, yatar anam babam.�

En Kalbi Muhabbetlerimle..

Ben Can, Orhan Can..

(X) Bineğe veya yük taşımaya alıştırılmamış başıboş gezen at veya eşek sürüsü.

(XX) Terbiyesiz, görgüsüz kimseler için kullanılır.