Paylaş
O da geldi geçti işte.
Şimdi ne yapacağız?
Eyvah, hayat devam ediyor.
Duydum ki Leyla Zana, Türkiye’den ayrılmak istiyor.
Olmaz. Olamaz.
Sen beni bıraksan da ben seni asla bırakmam.
-Üzgünüm Leyla.
***
Hem kime sordun da bu kararı verdin sen?
Konuya komşuya danıştın mı? Mahalle halkından, bakkaldan, manavdan, taksiciden, köfteciden, fikir sordun mu?
Kürt Salih’in, Arnavut Sezai’nin, Tatar Nesrin’in, Çerkez Fuat’ın, Arap Nasri’nin bundan haberi var mı?
Yok.
Öyleyse bir yere gidemezsin. Bırakmam seni.
***
Benim simitçi’ye sordum, o da bilmiyor. Köşedeki şu inşaatın laz müteahhidine ve işçilerine sordum, kimse bilmiyor.
Mustafa Sarıgül’e sordum, Mahsun Kırmızıgül’e sordum, mahallemizin 40 yıllık muhtarı Aydın Onar’a sordum. Haberleri yok.
Nereye gidiyorsun Leyla?
Katiyen gidemezsin.
Bırakmam seni.
***
Çocukluğumda bir Gül Ali vardı. Aslında o Kürt Ali’ydi de ayıp olmasın diye şarkıda biz ona Gül Ali derdik. Sonra İbrahim Tatlıses çıktı, adlı adınca Kürt Ali diye okudu şarkıyı... Peki, sordun mu Ali’ye.
Hayır.
Öyleyse nereye gidiyorsun?
Kimden izin aldın?
***
Eminim ki beni bırakıp gideceğinden Yazar Kemal’in bile haberi yoktur. E o’nun haberi yoksa Zülfü Livaneli’nin hiç yoktur. Şerafettin Elçi’nin damadı duymasın diye onu zaten İran’a futbol elçisi olarak gönderdim.
Yâni senin anlayacağın, bu iş ayyuka çıkmadı henüz.
Yol yakınken dön Leyla.
Çoluk çocuk var.
Sen bıraksan bile ben seni bırakmam.
- Üzgünüm Leyla.
Paylaş