Paylaş
O sırada Fransa’da Ermeni meselesiyle ilgili olarak “soykırım”ı reddetmeyi suç sayan bir yasa yoktu. Hele Bernard Lewis’i mahkûm ederken, “Fransa Ermeni soykırımını tanır” şeklindeki 2001 tarihli kanun bile yoktu. Her iki mahkûmiyet de kanuni dayanağı olmadan verilmiştir.
Cezalar sembolikti ama siyasi önemi büyük olduğu gibi, ileride çıkarılacak kanunlara hukuki zemin de hazırlıyordu.
Nitekim soykırım iddiasını reddetmeyi suç sayan bir yasa teklifi Patrick Deveciyan’ın öncülüğünde Mayıs 2006’da Meclis’e verilmişti. Türkiye’nin tepkilerine ve Fransız tarihçilerinin itirazlarına rağmen 12 Ekim 2006’da Meclis’ten geçmiş fakat Cumhurbaşkanı Chirac’ın müdahalesiyle Senato’ya sevk edilmeden kalmıştı. Şimdi yeni bir kanun teklifi daha verildi.
Kanunla tarih yazmak!
Deveciyan, destek sağlamak için “Türkler, Ermenileri Fransızlarla işbirliği yaptıkları için katlettiler!” gibi yalanlar da söylüyordu: Sevr Anlaşması’na göre 1920’de Fransızların Akdeniz bölgemizi işgaliyle 1915 olaylarını kasten birbirine karıştırıyordu! Fakat tarihi hakikat kimin umurunda?! Kim kütüphaneye kapanıp araştıracak?!
Yasa Meclis’te görüşülürken Fransız tarihçileri açıklama yaparak “tarihin kanunla yazılması”na karşı çıkmış, “hafıza yasaları” çıkarmanın bilim ve düşünce özgürlüğüne aykırı olduğunu belirtmişlerdi. Bu tarihçiler arasında Fransız Devrimi uzmanı Mona Ozouf başta olmak üzere, Pierre Nora, Michel Vinock gibi saygın akademik tarihçiler vardı. “Tarih İçin Özgürlük” adlı akademik dernek üyesi tarihçilerin hepsi bu tür kanunlara itiraz etmişlerdir. Bunlar arasında Yahudi asıllı Fransız tarihçi Elie Barnavi’yi de özellikle zikretmek isterim.
Fakat siyasi entrika tarihçileri dinler mi?! Lobilerin para ve siyaset gücünden başka Deveciyan’ın Fransız milliyetçiliğine seslenen lafları çok etkili olmuş, “Bu yasak tarihçilere uygulanmasın” diye verilen önergeyi bile Fransız Meclisi reddetmişti!
2015 yaklaşıyor
Bu tablo gösteriyor ki, soykırım iddiası Türkiye’ye karşı siyasi bir savaş gibi kullanılıyor. Başbakan Erdoğan’ın Sarkozy’ye mektup yazarak Türkiye’nin tepkisinin sert olacağını bildirmesi elbette isabetlidir. Ekonomik krizin eşiğindeki Fransa için umarım uyarıcı olur.
Tepkilerimiz hep böyle oluyor, halbuki meselenin akademik tarafı da son derece önemlidir. Dünyadaki akademik yayınların büyük bir kısmı “soykırım” diyor, merak edenler onları okuyor. Utah Üniversitesi’nden beş yıl önce yayınlanan Yahudi asıllı Guenter Lewi’nin soykırım tezini reddeden kitabı gibi akademik yayınlar hayli azdır.
Bizim yayınlarımız ise sayıca çok, fakat bazı istisnalar dışında, içerikçe zayıf, hatta ‘çiğ propaganda’ niteliğindedir. 1915’te Ermenilere hiçbir şey olmamış veya bir meydan savaşında birbirimizi kesmişiz gibi bir anlatım inandırıcı olmuyor elbette. Daha özenli ve geniş görüşlü bir tarihçilik geliştirmeliyiz.
Ermenistan’la, Amerika’yla, Yahudi lobileriyle ilişkilerimiz de süreci etkileyecek önemli faktörlerdir.
Süreç dediğim şu: 2015 yılı yaklaşmaktadır, mesele kızışacaktır!
Paylaş