Paylaş
Bunlar niye yıllardır dirsek çürüttüler? Niye okudular da birer başarılı evlat oldular? Niye çoluk çocuklarıyla hep birlikte titiz ve dikkatli bir hayat yaşadılar?
-?Hakarete uğramak için mi?
Önüne gelen, yargıya çatıyor. Herkes, ağzına geleni söylüyor?
Niçin böyle?
İçlerinde elbet çürük elmalar vardır. Hangi meslekte yok ki?
Ama 11 bin aile, neden sürekli olarak rencide ediliyor?
***
Bizler, savcı’ya, hakim’e, polis’e, asker’e, kaymakam’a, vali’ye, öğretmen’e “özel saygı”yla büyütülmüş çocuklarız.
Acaba bize yanlış mı öğrettiler?
Biz de taş mı atmalıydık, yumurta mı fırlatmalıydık? Mahkemelerde sürekli saygısızlık mı etmeliydik? Biz sokakta Hakim Bey Amca geçerken, ellerimizi cebimizden çıkarırdık. Polisle bir şey konuşurken elimizdeki sigarayı saklardık.?Annemizden babamızdan çok öğretmenden çekinirdik.
Şimdi neden böyle olduk?
Sebep ne:
-?Çağdaş demokrasi, insan hakları, temel hak ve özgürlükler vs...
Öyle mi?
İnanmıyorum.
Bunlar, daha da saygılı olmamızı gerektiren unsurlar değil mi? Neden ters orantılı işliyor? Savcı ve hakimlerin şerefiyle niçin bu kadar kolayca oynanıyor?
***
Güzel şeyler kazandık.
Hele son 25 yılda daha da mesafe aldık.
Bu köprüler, barajlar, bu otoyollar, bu plazalar, bankalar, vitrinler, oteller çok güzel...
Ama kaybettiğimiz bir şey var ki, onu yerine koyamıyoruz.
Keşke birkaç fabrikamız eksik olsaydı, birkaç tesisimiz kusur kalsaydı da o kaybettiğimiz nesne yerinde dursaydı.
Nedir bu halimiz?
Polis Devleti diye diye Devlet Polisi’ni kaybettik. Avukat yerine hakim tutarım diye diye hukukla yüzgöz olduk. Atanamayan öğretmenler’in yüzlerine bakamayacak kadar mahcubuz. Sadece özür
-?Özür dileriz.
Ay ne kibar insanlarız.
Paylaş