60 bin polis niye ayrıldı
ÖZÜR dileyerek başlayayım.
Biraz uzun, teknik ve sıkıcı bir yazı olacak.
Ancak büyük bir meslek grubunu yakından ilgilendirdiği için, bütün ayrıntılarını verme ihtiyacı hissettim.
Önceki gün Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Pek aradı.
Tahmin edeceğiniz gibi, konu Polis Yardımlaşma Sandığı ile ilgili yazımdı.
Yani dev bir polis anonim şirketinin ortaya çıkışı...
Ahmet Pek; yazıdaki bilgilerin doğru olmadığını söyledi.
POLSAN YENİ DOĞAN GİZLİ BİR DEV MİDİR
O bilgileri, gazeteciliğine ve ekonomi bilgisine güvendiğim Metin Münir’in Milliyet’teki yazısından almıştım.
Şimdi şirket ne cevap veriyor, kelimesine dokunmadan yayınlıyorum.
Ancak konuyu daha iyi anlamanız için şöyle bir yöntem belirledim:
Önce kendi yazdığımı hatırlatıp, onların cevabını koydum.
BEN ŞUNU YAZDIM:
Poltek şirketinin öz varlıkları 1 milyar lirayı geçmiş. Ödenmiş sermayesi 500 milyon lira.
POLSAN DİYOR Kİ:
“Yazınızda bahsettiğiniz şirketimizin adı POLTEK A.Ş. olup, Eylül 2011 dönem sonu finansal kayıtları itibari ile ödenmiş sermayesi yalnızca bir milyon TL’dir.
500 milyon TL civarında “ödenmiş sermaye” ile anlaşılması gereken, herhangi bir iştirakimizin finansal verisi değil, sosyal yardım kuruluşu olan Sandığın yaklaşık 98.000 üyesinin, kendi iradesi ile sandığımıza ödemiş olduğu aidat ve nemalarının, bir anlamda birikimlerinin toplamıdır.”
(NOT: Dün POLSAN’ın internet sitesine girdim. Faaliyet raporlarında, Poltek değil, ama Polsan’ın ödenmiş sermayesi 500 milyon olarak görünüyor.
2009-2011 Denetim Raporu’na göre; aktif varlığı 1 milyar liraya yakın (817 milyon TL).
Aynı dönemde:
TPAO iştirakli TP akaryakıt şirketi ile 40 adet akaryakıt bayii açma kararı almış.
26 milyon lira yatırımla, ATASU A.Ş.’ye ait doğal mineralli su fabrikasına yüzde 75 ortak olmuş.
70 milyon lira yatırımla, İstanbul-Ankara yolu üzerindeki Highway Outlet merkezine yüzde 15 ortak olmuş.
Portföy yönetim şirketi, önümüzdeki yıl 900 milyon liraya yakın bir kaynağı işletecek.
Kısaca POLSAN nereden baksanız, en büyük 500 arasına girecek bir kuruluş.
Yani gizli bir dev...
ŞİRKETİN CEO’SU VE GENEL MÜDÜRÜ VAR MI
BEN ŞUNU YAZDIM:
Poltek’in bünyesinde 8 şirket var. Ancak şirket profesyonelce yönetilmiyor. CEO’su yok. Genel müdürü yok. Yönetim kurulu 9 emniyet müdüründen oluşuyor.
POLSAN DİYOR Kİ:
“1952 yılında kurulan sandığımızın ilk ve halen en büyük iştiraki 2000 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan hisseleri satın alınmış olan Ankara Anonim Türk Sigorta şirketidir.
Şirketlerimiz ve Sandığımız Genel Müdürlüğü Yönetimleri, tamamen profesyonel yöneticilerden oluşmaktadır.”
(NOT: Şirketin 1999’dan itibarenki genel kurul kararlarına baktım. Daha 1999’da “Profesyonel yönetime geçilmesi” kararı alınmış. Ama anladığım kadarı ile bu uygulanmamış.
POLSAN’ın yönetim kurulu başkanı emniyet genel müdür yardımcısı. Yönetim kurulunda 9 emniyet müdürü var. Şirketin hâlâ bir CEO’su ve genel müdürü yok.)
BEN ŞUNU YAZDIM:
Al Baraka ile özel bir anlaşma yapmış, üyelerine ucuz konut kredisi sağlıyor.
POLSAN DİYOR Kİ:
“Sandığımız ortaklarına avantajlı konut finansmanı sağlayabilmek için ilk olarak Garanti Bankası ve Vakıfbank ile, bu bankalardan yaklaşık bir yıl sonra da ilgili bankanın teklifi değerlendirilerek uygun şartlarda olduğuna kanaat getirilmesi sonucu Al Baraka ile, paralel koşullardaki sözleşme imzalanmıştır.
Sandığımız ortakları lehine koşullar sağlayan tüm bankalar ile çalışmalar yapılmaktadır. Banka tercih nedenimiz, sandık ortaklarına sağlanan avantajların boyutudur.”
(NOT: Tamamen katılıyorum. Benim için Garanti Bankası ve Vakıfbank ile Al Baraka arasında hiçbir fark yoktur. Hepsi Türkiye’de çalışan saygıdeğer kurumlardır.
Sadece bilgi amacını taşıyan o cümlenin bunu aşan hiçbir kastı yoktu.)
DENETÇİLER DE AYNI SORUYU SORDU
BEN ŞUNU YAZDIM:
Sandıktan son 5 yılda 10 bin kişi ayrılmış.
![60 bin polis niye ayrıldı]()
POLSAN DİYOR Kİ:
Ayrılanlar olduğu gibi yeni katılan üyeler var. Geçen Aralık’ta 95 bin olan üye sayısı bu yılın Kasım ayında 97 bin oldu.
(NOT: POLSAN’ın gönderdiği açıklamada 2010 yılında sandığa 14 bin yeni üyenin katıldığı belirtiliyor. Ancak faaliyet raporlarına girince yazdığımdan çok daha büyük bir tabloyla karşılaştım.
Görüldüğü gibi, 2006’dan bu yana geçen süre içinde 60 binden fazla kişi üyelikten kendi isteği ile ayrılmış.
Nitekim, kurumun internet sitesine konulan 2009-2011 yıllarına ait denetçi raporunda da, “Bu ayrılmaların nedeninin araştırılması ve önlem alınması” isteniyor.)
YAZDIĞIM YAZIDA SİYASİ BİR GÖNDERME YOK
POLSAN DİYOR Kİ:
“Sandığımızın faaliyetlerinin siyasi konjonktür ile ilişkilendirilmeye çalışılması doğru değildir.”
BEN ŞİMDİ DİYORUM Kİ:
Ne Metin Münir’in ne de benim yazımda böyle bir siyasi ilişki arayışı yoktu.
Bir kere daha belirteyim.
Benim emniyet mensuplarının hayat standardını yükseltecek girişimlerine hiç itirazım yok.
Tam aksine bütün kalbimle destekliyorum.
Ayrıca emniyet mensuplarının hangi şartlarda çalıştığını da çok iyi biliyorum.
O yazıdaki amacım, polise uygun görülen bir girişimciliğin, askere niye fazla görüldüğünü anlatabilmekti.
Daha profesyonel bir yönetim, iştiraklerin daha etkili ve şeffaf yönetilmesi, çok sayıda üyenin niye ayrıldığının belirlenmesi; zor koşullarda çalışan emniyet mensuplarının da lehine olacaktır.
Açıklamalarda Poltek ve öteki şirketlerin faaliyetleri ve mal varlıkları ile ilgili tek kelime yok.
İnternet sitesinde bu şirketlere ait bilançolar fotokopiden taranarak konmuş, dolayısıyla okunamıyor.
Ancak büyük bir meslek grubunu yakından ilgilendirdiği için, bütün ayrıntılarını verme ihtiyacı hissettim.
Önceki gün Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Pek aradı.
Tahmin edeceğiniz gibi, konu Polis Yardımlaşma Sandığı ile ilgili yazımdı.
Yani dev bir polis anonim şirketinin ortaya çıkışı...
Ahmet Pek; yazıdaki bilgilerin doğru olmadığını söyledi.
POLSAN YENİ DOĞAN GİZLİ BİR DEV MİDİR
O bilgileri, gazeteciliğine ve ekonomi bilgisine güvendiğim Metin Münir’in Milliyet’teki yazısından almıştım.
Şimdi şirket ne cevap veriyor, kelimesine dokunmadan yayınlıyorum.
Ancak konuyu daha iyi anlamanız için şöyle bir yöntem belirledim:
Önce kendi yazdığımı hatırlatıp, onların cevabını koydum.
BEN ŞUNU YAZDIM:
Poltek şirketinin öz varlıkları 1 milyar lirayı geçmiş. Ödenmiş sermayesi 500 milyon lira.
POLSAN DİYOR Kİ:
“Yazınızda bahsettiğiniz şirketimizin adı POLTEK A.Ş. olup, Eylül 2011 dönem sonu finansal kayıtları itibari ile ödenmiş sermayesi yalnızca bir milyon TL’dir.
500 milyon TL civarında “ödenmiş sermaye” ile anlaşılması gereken, herhangi bir iştirakimizin finansal verisi değil, sosyal yardım kuruluşu olan Sandığın yaklaşık 98.000 üyesinin, kendi iradesi ile sandığımıza ödemiş olduğu aidat ve nemalarının, bir anlamda birikimlerinin toplamıdır.”
(NOT: Dün POLSAN’ın internet sitesine girdim. Faaliyet raporlarında, Poltek değil, ama Polsan’ın ödenmiş sermayesi 500 milyon olarak görünüyor.
2009-2011 Denetim Raporu’na göre; aktif varlığı 1 milyar liraya yakın (817 milyon TL).
Aynı dönemde:
TPAO iştirakli TP akaryakıt şirketi ile 40 adet akaryakıt bayii açma kararı almış.
26 milyon lira yatırımla, ATASU A.Ş.’ye ait doğal mineralli su fabrikasına yüzde 75 ortak olmuş.
70 milyon lira yatırımla, İstanbul-Ankara yolu üzerindeki Highway Outlet merkezine yüzde 15 ortak olmuş.
Portföy yönetim şirketi, önümüzdeki yıl 900 milyon liraya yakın bir kaynağı işletecek.
Kısaca POLSAN nereden baksanız, en büyük 500 arasına girecek bir kuruluş.
Yani gizli bir dev...
ŞİRKETİN CEO’SU VE GENEL MÜDÜRÜ VAR MI
BEN ŞUNU YAZDIM:
Poltek’in bünyesinde 8 şirket var. Ancak şirket profesyonelce yönetilmiyor. CEO’su yok. Genel müdürü yok. Yönetim kurulu 9 emniyet müdüründen oluşuyor.
POLSAN DİYOR Kİ:
“1952 yılında kurulan sandığımızın ilk ve halen en büyük iştiraki 2000 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan hisseleri satın alınmış olan Ankara Anonim Türk Sigorta şirketidir.
Şirketlerimiz ve Sandığımız Genel Müdürlüğü Yönetimleri, tamamen profesyonel yöneticilerden oluşmaktadır.”
(NOT: Şirketin 1999’dan itibarenki genel kurul kararlarına baktım. Daha 1999’da “Profesyonel yönetime geçilmesi” kararı alınmış. Ama anladığım kadarı ile bu uygulanmamış.
POLSAN’ın yönetim kurulu başkanı emniyet genel müdür yardımcısı. Yönetim kurulunda 9 emniyet müdürü var. Şirketin hâlâ bir CEO’su ve genel müdürü yok.)
BEN ŞUNU YAZDIM:
Al Baraka ile özel bir anlaşma yapmış, üyelerine ucuz konut kredisi sağlıyor.
POLSAN DİYOR Kİ:
“Sandığımız ortaklarına avantajlı konut finansmanı sağlayabilmek için ilk olarak Garanti Bankası ve Vakıfbank ile, bu bankalardan yaklaşık bir yıl sonra da ilgili bankanın teklifi değerlendirilerek uygun şartlarda olduğuna kanaat getirilmesi sonucu Al Baraka ile, paralel koşullardaki sözleşme imzalanmıştır.
Sandığımız ortakları lehine koşullar sağlayan tüm bankalar ile çalışmalar yapılmaktadır. Banka tercih nedenimiz, sandık ortaklarına sağlanan avantajların boyutudur.”
(NOT: Tamamen katılıyorum. Benim için Garanti Bankası ve Vakıfbank ile Al Baraka arasında hiçbir fark yoktur. Hepsi Türkiye’de çalışan saygıdeğer kurumlardır.
Sadece bilgi amacını taşıyan o cümlenin bunu aşan hiçbir kastı yoktu.)
DENETÇİLER DE AYNI SORUYU SORDU
BEN ŞUNU YAZDIM:
Sandıktan son 5 yılda 10 bin kişi ayrılmış.
POLSAN DİYOR Kİ:
Ayrılanlar olduğu gibi yeni katılan üyeler var. Geçen Aralık’ta 95 bin olan üye sayısı bu yılın Kasım ayında 97 bin oldu.
(NOT: POLSAN’ın gönderdiği açıklamada 2010 yılında sandığa 14 bin yeni üyenin katıldığı belirtiliyor. Ancak faaliyet raporlarına girince yazdığımdan çok daha büyük bir tabloyla karşılaştım.
Görüldüğü gibi, 2006’dan bu yana geçen süre içinde 60 binden fazla kişi üyelikten kendi isteği ile ayrılmış.
Nitekim, kurumun internet sitesine konulan 2009-2011 yıllarına ait denetçi raporunda da, “Bu ayrılmaların nedeninin araştırılması ve önlem alınması” isteniyor.)
YAZDIĞIM YAZIDA SİYASİ BİR GÖNDERME YOK
POLSAN DİYOR Kİ:
“Sandığımızın faaliyetlerinin siyasi konjonktür ile ilişkilendirilmeye çalışılması doğru değildir.”
BEN ŞİMDİ DİYORUM Kİ:
Ne Metin Münir’in ne de benim yazımda böyle bir siyasi ilişki arayışı yoktu.
Bir kere daha belirteyim.
Benim emniyet mensuplarının hayat standardını yükseltecek girişimlerine hiç itirazım yok.
Tam aksine bütün kalbimle destekliyorum.
Ayrıca emniyet mensuplarının hangi şartlarda çalıştığını da çok iyi biliyorum.
O yazıdaki amacım, polise uygun görülen bir girişimciliğin, askere niye fazla görüldüğünü anlatabilmekti.
Daha profesyonel bir yönetim, iştiraklerin daha etkili ve şeffaf yönetilmesi, çok sayıda üyenin niye ayrıldığının belirlenmesi; zor koşullarda çalışan emniyet mensuplarının da lehine olacaktır.
Açıklamalarda Poltek ve öteki şirketlerin faaliyetleri ve mal varlıkları ile ilgili tek kelime yok.
İnternet sitesinde bu şirketlere ait bilançolar fotokopiden taranarak konmuş, dolayısıyla okunamıyor.
