Oldu mu bu?

-Var mı darbe yapacak bir babayiğit?

Şimdi de Savunma Bakanı, “Bedelli için Genelkurmay’ın görüşünü aldınız mı” diye soran gazeteciye şöyle cevap veriyor:

-Genelkurmay evet dese ne olur, demese ne olur.

Ne biçim laf?

***

Siyasi otoritenin üste çıkma arzusunu anlayabiliyorum ama bu durup dururken askeri incitmeye kadar varmamalıydı.

-Var mı bir babayiğit?

Yok.

-Var mı bir darbe heveskârı?

Yok.

Anladık. Zaten darbe yapılsın diyen siviller de yok artık.

Siyasi irade’nin galibiyetini kabul ve takdir ediyorum ama askere haddini bildirir türdeki hiçbir üslubu onaylayamam.

Ordu, milletin şahdamarı.

***

Esasen kışlaya çekildiğine asker de memnundur. Darbelerden yorulmuş, bıkmış ve usanmıştır. Üstelik her seferinde de kötü kişi olmuştur. Bravo asker diye karşısında iki büklüm olarak onu karşılayanlar, sonunda yolcu ederken arkasından hep teneke çalmışlardır.

Darbelerle birlikte şimdi bu riyakârlıklar da bitti, oh, asker de kurtuldu.

Yalvarsan da artık darbe yapmaz.

***

Fakaaat...

Ben seni tepeledim diye sürekli biçimde onu aşağılamak, tepeleyen tarafa da yakışmaz.

-Evet dese ne olur, demese ne olur.

Allah Allah.

Bu ne biçim laf?

Öyle bir laf ki, siyasi iradenin yıllardır verdiği mücadeleye de gölge düşürüyor.

Yazık değil mi?

Galibiyet’te biraz asalet de olmalı.