Oktay Bey'in fraklı geri dönüşü

Geçen cuma günü gazetecilerin fraklarıyla ilgili yazıma hiç katılmadığını anlatan bir mektup yazmış.
Ama ne mektup...
Bugüne kadar benim keşfedemediğim, onun ise kıskançlıkla sakladığı olağanüstü şahsi ve mizahi bir üslup...
Yepyeni bir Oktay Ekşi...
Başyazarımızı felaket özlemişim.
İşte Babıâli’nin eski büyük başyazarının eğlenceli mektubu.
Aynen, satırı satırına...

SEVGİLİ ERTUĞRUL BİLİYORSUN BEN BİR FRAKSEVERİM

Sevgili Ertuğrul
Bu sabah beni hiç de aklımda yokken tutup siyaset dünyasının dışına çektin. Belki de bir yıldır pas tutmuş kalemimi ele alma fırsatı verdiğin için teşekkür etmem gerekiyor.
Buckingham Sarayı’nda Kraliçe II. Elizabeth tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onuruna verilen yemeğe fraklarıyla katılan gazetecilerin o giysiyi nasıl taşıdıklarına ilişkin düşüncemi seninle paylaşmak istedim.
Biliyorsun ben ‘frakseverim’. Frak nerede nasıl giyilir ‘bildiğimi’ sanırım.
Cumhurbaşkanı Gül ile İngiltere’ye gidenlerin kıyafetlerine ilişkin değerlendirmene gelince. Seninle
pek çok konuda örtüşen
görüşlerimizin burada ayrı
düştüğünü ifade etmek isterim.

40 YILDIR FRAK GİYİYORMUŞ   KADAR İYİ İDİ

Bir nokta hariç:
Cumhurbaşkanı Gül -benim gördüğüm fotoğraflarına
göre- frakı en iyi taşıyan kişi.
Protokol görevlileri daha önce Turgut Özal’a ve Sayın Süleyman Demirel’e yaptıkları azizliği -daha doğrusu cehaleti- neyse ki ona ödetmemişler.
Özal’a ve Demirel’e ‘siyah papyon’ giydirilmiş, üstelik bu kıyafetle çekilmiş fotoğrafları büyüttürüp çeşitli makam odalarına astırmışlardı.
Sonra birileri -belki benim yazılarımın da etkisi olmuştur- o yanlışı düzelttirdi. Beyaz papyonlu resimleri çektirildi ve onlar dağıtıldı.
Tekrar edeyim sadece Cumhurbaşkanı Gül, 40 yıldır frak giyermiş gibi -üstelik çok iyi dikildiği fark edilen- frakıyla belirgin görünüyor.
Bir de Sedat Ergin’in o geceyi anlatan yazısının gerçekten ‘nefis’ olduğunu ben de belirtmek isterim. Mükemmel bir gazetecilik yapmış.

O AYAKKABILARA KRALİÇE HAYRET ETMİŞ, BEN DE HAYRET ETTİM

Tekrar kıyafetlere dönersek:
Önce Sayın Hayrünnisa Gül’ün Buckingham Sarayı’na girerken çekilmiş fotoğrafında dikkati çeken yüksek topuklu ayakkabısı hakkında Kraliçe II. Elizabeth’in hiç de senin gibi düşünmediğini hem Hürriyet’in 24 Kasım tarihli sayısının ilk sayfasındaki fotoğrafta tespit edilmiş yüz ifadesinden, hem İngiliz gazetelerinin yayınından, hem de Youtube’a düşen İngiliz TV yayınından anlamak mümkün.
Ben de -kimse kusura bakmasın- Kraliçe’nin ‘hayret’ ifadesini haklı bulanlardanım.

CAMERON PAVAROTTI GİBİ  SANKİ KARA BİR ÇUVAL GİYMİŞ

Fraklara tekrar dönüyorum:
İngiltere Başbakanı David Cameron’dan başlayayım.
Müteveffa opera sanatçısı Luciano Pavarotti “en kötü frak giyinen adam”dı.
Çünkü göbeği, yeleği darmadağın olurdu.
Papyonu papyondan başka her şeye benzerdi.
Özellikle yeleğinin ceket altından en çok bir-iki santim yerine 5-10 santim taşması yüzünden frak değil kara bir çuval giymiş gibi görünürdü.
David Cameron’unki o kadar değil ama ceketiyle paralel kesimli olmayan bir yelek giydiği için kıyafeti kusurlu idi.
Ceket altından taşan beyaz kısım kıyafeti çirkinleştirmişti.

SEDAT ERGİN’İN SARAY YAZISI ORADA GİYDİĞİ FRAKTAN İYİ İDİ

Sedat Ergin’in fotoğrafından ‘yelek’ giymeyip onun yerine beyaz ipek kumaş taktığı anlaşılıyor.
Bu özellikle ‘Kraliyet çağrılarında’ yapılmaması gereken bir şey.
Nitekim Orhan Pamuk’un Nobel ödül törenine Türklerden bazıları frak ceket altında beyaz kuşakla gittikleri için Stockholm’de sorun yaşanmıştı.
Ben ‘frak bilirim’ diyorum ama Sedat benim bilmediğim her şeyi biliyor ve ‘Artık frak ceketi altına beyaz yelek giymeyip Kraliyet çağrılarında bile beyaz kuşak takılabiliyor’ diyorsa -örnek göstermesi koşuluyla- itiraz etmem.
Ama bence o bir yanlış idi. O nedenle Sedat’ın kıyafetiyle ilgili değerlendirmene katılmayacağım.

MURAT BELGE’NİN BELİNDEKİ  ŞEY PEŞMERGE KUŞAĞI GİBİYDİ

Hele öteki gazetecilerin, özellikle Murat Belge’nin kıyafetinin ‘Birinci provasını aile geçmişinden, ikincisini İngiliz edebiyatına olan vukufundan’ almış gibi bu işi becermişliği bence hiç isabetli değil.
Özellikle Sedat’ınkine rahmet okutacak kadar belirgin ‘peşmerge kuşağı’ ile Buckginham’a gitmesini sanırım kendi izah edebilir.
- Hakan Çelik’in yeleği fazlasıyla taşmış.
- Eyüp Can’ınki ona rahmet okutmuş.

ERDAL ŞAFAK SUMOCUDAN KALANI GİYMİŞ

Erdal Şafak herhalde kendi boyuna göre bir frak kiralayamamış, tutmuş bir sumo güreşçisinden kalanı giyinmiş.
Kısaca ‘matbuatımız’ fotoğraflara göre -Derya Sazak hariç- iyi bir frak sınavı verememiş.
Sevgi ve saygılarımla
sunuyorum. Oktay Ekşi.

HAYRÜNNİSA HANIM’I SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİM

Mektup bittiğinde acayip üzüldüm.
Ben ki, bütün hınzırlıkları görürüm, Oktay Bey’in içindeki bu harika üslubu nasıl keşfedememiş, nasıl onu tahrik ederek, serbest bıraktıramamışım.
Oktay Bey, belli ki siyasetin hüznü size yaramış.
Yepyeni, genç bir Oktay Bey ortaya çıkmış.
İnanın bu Oktay Ekşi’ye hepimizin ihtiyacı var.
Dürüstlüğünüzü zaten, çoktandır, çoook arıyoruz...
Ben de size sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Tabii ki, bu yazdıklarınızı cevapsız bırakmayacağım.
Özellikle Hayrünnisa Hanım’ı bütün gücümle savunmaya devam edeceğim.
Öteki arkadaşlardan cevap vermek isteyen olursa, köşem onlara da açık...