Trabzon'da galibiyeti kim hak etti

Maç başlarken bu sözler geliyor aklıma...�

Ben bunları düşünürken kamera, Avni Aker’i gösteriyor..

Ekrana yansıyan görüntü o kadar güzel ki..

Sanki bir filmin en ağır ve can alıcı noktası gibi..

Yine benim aklıma; o ünlü tiyatro oyununun,

“Önde Fırat Aydınus..

Arkada 1 milyonluk ‘Hakem Ordusuyla..’

Yok, yüz binlik kişilik ordusuyla..

Yok, on bin..

Yok bin, yok yüz..

Tamam tamam, önde Fırat Aydınus, arkada 2 samimi arkadaşıyla çıkıyor sahaya!” (xx)

cümlesi geliyor. Maçla bir alakası yok ama geliyor işte aklıma..!!

�

Önce Trabzon, sonra Beşiktaş eline geçirdiği, gerçek tanımlamayla, kendilerinin yarattığı pozisyonu gole çeviremedi.. Stat güzel, saha güzel..!!�

Quaresma kaleciyi de geçti ama sol çaprazdan plase yapınca fırsat kaçtııı..!!

Trabzon adına Serkan 25 metreden şansını denedi,..

Faul atışı kullanan Fernandes’in, 30 metreden kaleye gönderdiği şemdel şutun mantığını hala çözmüş değilim. Tolgo kalenin “çatal” denilen bölgesinde sıçrıyor ve topu tuttu.

Bu şut; “Yaratıcılık” adına 9, “Etki” anlamında 0 puan alıyor benden..

İki takım da gole o kadar yakın oynuyor.

İlk yarı 0-0 bitti..

�

Hani dedim ya,

“Her hangi birinin senden nefret etmesinin asıl nedeni;

senin gibi olmak istediği halde, asla senin gibi olamayacağını bilmesidir." diye..

Bu maçla bir ilgisi yok ama, her gün tanık olmaz mıyız bu insanlara..

Kimi zaman size en yakın, kimi zaman hiç tanımadığınız biri..

Tepeden tırnağa senin yaptıklarını yapmak isterler..

Ama yapamazlar.. Kalplerinde hep kıskançlık nefreti vardır.

Bu yüzden Türkiye’de insanlar bir anda çamurun içinde bulurlar kendilerini.

Hayatınızda hiç tanımadığınız insanlar nefretle anarlar sizi.

Ve bu yüzden, takımların, yazarların, ressamların, yaratıcı spor adamlarının çevresinde çok karga vardır.

Yaratıcılıkları ve yetenekleri olmadığı için varlıkları kindir onların..

Maalesef, yaşam felsefeleri budur..!!

“Özür dileyen” bir insana karşı bile kindar ve acımasızdırlar..

Hata yaptığını anlayan ve önlerinde diz çökene bile acımazlar.

Acımadılar da…

Eski ailesini bile işe karıştırdılar.

Çünkü onlar, kan içmekten zevk alırlar.

Oysa onların ailesi işe karıştırılsa çok kızarlar doğrusu…

Halbuki, yaralı kuşa ateş edilmez delikanlılıkta..!!

İşleri “öldürmek” olan avcılar da hayata böyle bakar.

Unutmayın ki bir insan, illa ki tabancayla, bıçakla, topla, tüfekle öldürülmez.

Bu arada, Mustafa Pektemek’in ceza sahası içinde düşürülmesine hakem tereddütsüz penaltıyı gösterdi. Bir de kırmızı kart.. Trabzon 10 kişi kaldı.

Quaresma güzel bir penaltı attı.�1-0 oldu.

Durum 1-0 olunca da sertlik ve itirazlar başladı.

Quaresma’nın gerilerden gelip topu çalması çok güzeldi doğrusu.

Maç bitti, ama tartışması bitmeyecek..

O kadar çok tartışmalı pozisyonu olan bir maç ki..!!

Son örnek, Sivok’un kendi kalesine attığı Trabzon’un son dakika golü bal gibi goldü..!!

Ama hayat bu işte..!!

Futbol da hayatın ta kendisidir..

Trabzon’un 1 golü verilmedi ama maçı Beşiktaş hak etti.

Neyse, canım sıkkındı biraz bu gece.

OC yine kaçar anam babam.

En Kalbi Muhabbetlerimle..

Ben Can; Orhan Can..!!

(x) Victor Hugo

(xx) Efsane tiyatrocu Ferhan Şensoy’un, sahnelenme rekoru kıran “Şahları da vururlar” oyunundan esinlenmedir..!!