Paylaş
Son derece otoriter ve dirayetli diye bildiğimiz Spahija’nın eski günlerini anımsadık.
Şube direktörü Nedim Karakaş her ne kadar, “Transfer yapmayacağız” dese de, bence yapsalar çok iyi olacak. İstanbul’daki Dörtlü Final’e katılma hedefinden şaşmaması için, NBA hasatından torbasını doldurmalı Kanarya. Bu sezonun başında gönderdikleri; May, Jasikevicius ve özellikle Kinsey gittikleri yerlerde harikalar yaratıyor.
Yanlış 5’le başladılar
Yaşlılar mangası Cantu’nun işine gelen yanlış bir beşle maça başladı Fenerbahçe. Nitekim ilk yarıdaki 32 sayının 22’sinin (yüzde 69) kenardan gelen oyunculardan olması, ilk beş seçimindeki hatanın kanıtıydı. Ancak, başta Ömer Onan olmak üzere esas çocuklar Bogdanovic, Preldzic ve özellikle Vidmar’ı oyuna alarak çabuk toparlanmayı başardı Spajhia. Misafir ekibin 2 sayılık üstünlüğüyle biten ilk çeyrekten sonra yıldıran savunma uygulamasıyla momentumu kendine çevirdi Kanarya. Dört kısaya dönerek, düzen takımı Cantu’yu bozmayı başardılar. Cantu, Rönesans İtalya’sından kalma Marconato’yu idareli kullanırken, klasik iki uzunlu sistemini sonuna kadar zorlayarak, ilk yarıyı 35-32 önde bitirdi.
‘Yandım Allah’ atışları
Klasik ‘üçüncü çeyrek sendromunu’ iş yapan oyuncuları abur cubur değiştirerek kendi yarattı koç. Spahija doğru formatı bulamazken, Cantu Basile ve Mazzarino’nun ‘yandım Allah’ atışları ile oyuna ortak oldu. Son çeyrekte oyunun uzatmaya gitmesinin tek sebebi koçun, bitime giden takımı kurcalamasıydı. Uzatmada, babadan kalma Oğuz’u çakılı pivota, dörder faullü uzunların önüne yerleştirerek geceyi kurtardı Fenerbahçe. Yarım maç süre alabilen Oğuz, 13 altın sayı, 5 ribaund, 1 asistle geceye damgasını vururken, hasta hasta oynayan Ömer Onan da formasının hakkını verenler arasında yer aldı.
Son olarak, eski koç Tanjevic’in maçı tribünde seyretmesinin, birilerine ‘aba altından sopa göstermek’ şeklinde yorumlanabileceğini sözlerimize ekleyelim.
Paylaş