BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta Fransa’nın Cannes kentinde yapılan G20 zirvesine katılarak ABD Başkanı Barack Obama dahil olmak üzere dünyanın önde gelen devlet adamlarıyla bir araya geldi.
G20 zirveleri, dünyanın en gelişmiş ekonomisine sahip 9 ülke ile ekonomisi yükselmekte olan 10 ülkenin liderlerini bir araya getiriyor. AB Başkanlığı ile sayı 20’ye çıkıyor. Özetle, ekonomik güç söz konusu olduğunda, Türkiye tartışmasız dünyanın ilk 20’si içinde yer alıyor. ERMENİSTAN VE İRAN’IN ARKASINDAYIZ Erdoğan geçen hafta G20 zirvesine katılırken, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) de her yıl düzenli bir şekilde hazırladığı İnsani Gelişme Endeksi’nin 2011 raporunu açıkladı. Bu endeksin önemi, yalnızca ekonomik göstergeleri değil, sağlık, eğitim, yaşam standardı gibi ölçütleri de değerlendirmeye katarak insan odaklı gelişmişliği saptamaya çalışması. Türkiye, son rapordaki sıralamada toplam 187 ülke arasında 92’inci geldi. Yani dünya sıralamasının tam ortasında duruyor. UNDP raporu insani gelişme göstergelerini her zamanki gibi “Çok Yüksek İnsani Gelişme”, “Yüksek İnsani Gelişme”, “Orta Düzeyde İnsani Gelişme ” ve “Düşük Düzeyde İnsani Gelişme” kategorileri üzerinden dört gruba ayırarak değerlendiriyor. Türkiye, listede 48’inci ve 94’üncü sıralar arasında toplam 47 ülkenin yer aldığı “Yüksek İnsani Gelişme” grubunun sondan üçüncüsü olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin insani gelişmişlikteki yerini tam anlamıyla görebilmek açısından bu kümenin son sıralarına bir göz atalım: 86. Ermenistan, 87. Kolombiya, 88. İran, 89. Oman, 90. Tonga, 91. Azerbaycan, 92. Türkiye, 93. Belize, 94. Tunus. SAĞLIKTA BELİRGİN BAŞARI Türkiye, geçen yılki sıralamada 169 ülke arasında 83’üncü gelmişti. Geçen yıl yeteri kadar veri bulunamadığı gerekçesiyle değerlendirme dışı tutulan 18 ülke bu yılki rapora dahil edilince, Türkiye’nin yeri değişmiş gibi gözüküyor; ama bu bakış yanıltıcı olabilir... Türkiye’nin bir yıl içindeki insani gelişme performansını değerlendirebilmek için endeksin esas aldığı ölçütlerin her birine tek tek bakmak en doğru yaklaşım olmalı. Önce endeks puanına bakalım. Türkiye’nin geçen yıl 0.679 olan insani gelişme endeks puanı bu yıl sınırlı bir artışla 0.699’a çıkmış Kişi başına düşen gayrisafi milli gelirde 13 bin 359 dolardan 12 bin 246 dolara bir düşüş söz konusu rapora göre. Buna karşılık, Türkiye’de ortalama yaşam beklentisi 72.2’den 74.0’e yükselmiş. Eğitime gelince, “25 yaş üstü ortalama eğitim süresi” 6.5 yıl ile Türkiye geçen yılki düzeyde kalmış. Keza, “çocuklar için beklenen ortalama eğitim süresi” başlığında yine geçen yılki 11.8 yıl (Lise 4) düzeyini görüyoruz. İNSANİ GELİŞME EKONOMİK BÜYÜMEYİ YAKALAYAMIYOR Burada altını bir değil iki kez çizmemiz gereken bir sorun var. Türkiye, kendi grubunda eğitim göstergelerindeki en kötü durumdaki ülkelerden biri diyebiliriz. “25 yaş üstü eğitim ortalaması”nda Türkiye’nin gerisinde olan iki ülke var: 5.5 yıl ile Oman ve 6.1 yıl ile Kuveyt. Ortalama eğitim beklentisinde ise Türkiye’den daha kötü yine iki ülke var: 11.3 yıl ile Arnavutluk ve 11.7 yıl ile Kosta Rika... Türkiye, ortalama yaşam süresinde kendi grubunun 73 yıl olan ortalamasının biraz üstüne çıkıyor. Kişi başına milli gelirde Türkiye kendi grubunda çok iyi bir düzeyde olsa da, eğitim göstergelerinin olumsuzluğu bileşik endeks değerini birden aşağı çekiyor. Ermenistan ve İran’ın insani gelişme endeksinde Türkiye’den üstün olmalarının temel nedeni, eğitim göstergelerinde Türkiye’den daha iyi oranlara sahip olmaları. Durumu daha iyi açıklayabilmek için milli gelir sıralaması ile insani gelişme sıralaması arasındaki fark üzerinden bulunan değeri de hesaba katmak gerekiyor. Bu değerin eksi çıkması o ülkenin insani gelişmesinin ekonomik büyümenin gerisinde kaldığını gösteriyor, artı çıkması da tersini... İnsani gelişme endeksinde dünya birincisi Norveç’te bu değer artı 6, dünya dokuzuncusu Almanya’da ise artı 8... Türkiye için bu değer eksi 25. Geçen yıl eksi 26’ymış. Ciddi bir düzelmeden söz edebilmek mümkün değil. Sonuçta, ekonomik büyüme rakamları ile ne kadar iftihar edilirse edilsin, eğitimde ciddi bir sıçrama yapamadığı sürece Türkiye’nin insani gelişmişlikte ikinci ligde oynamaya devam edeceği anlaşılıyor.