Paylaş
Hey gidi Yunanistan.
Uçan kuşa borcun var, hâlâ silahlanıyorsun. Bırak artık bu Türkiye kompleksini...
***
Bilirsiniz, değil mi?
Türk-Yunan pilotları, dünyanın masrafını yapıp yıllardır havada dalaşırlar...?Ege semalarında.
Gün batımına doğru ayrılıp kendi üstlerine dönerken de birbirlerine el sallarlar.
Çünkü zamanla arkadaş olurlar.
-?Sözde düşmanlık.
Hayır.
Bu bir meslek.
Düşmanlığın meslek haline dönüşümü ne hazin... Ve ne kadar pahalı.
***
Halbuki el ele verip Ege’yi mutluluk denizi-barış cenneti yapabilirdik... Dünyayı kıskançlıktan çatlatabilirdik.
Yazık ki olmadı.
Basiretsiz politikacılar yarım asırdır hiçbir şey üretemedi.
Bilmiyorum it dalaşı hâlâ devam ediyor mu?
Ediyorsa vallahi pes.
Yunanistan’ın havaya para saçacak hali var mı?
***
Komşunun başına gelenler, elbette ki sırf askeri harcamalardan dolayı değil... Bin tane sebebi var...
Ama yine de size müstahaktır deyip geçemeyiz.
Nitekim duyuyoruz ki Türkiye-Yunanistan yakınlaşması için ciddi adımlar atılıyormuş.
İyi olur.
Onlara 6-7 Eylül 1955’ten kalma bir mahcubiyetimiz var. Günahsız insanları bu ülkeyi terketmek zorunda bıraktık.
Haa, diyeceksiniz ki Kurtuluş Savaşı’nda bizi çok üzdüler.
Evet üzdüler ama cezalarını verdik.?O defter kapandı. 6-7 Eylül ise bizim henüz telâfi edemediğimiz bir ayıbımızdır.
***
Şimdi Türk-Yunan işbirliği, dünyaya örnek yeni bir model-sinerji getirebilir.
İşte... Kıbrıs Rum Kesimi, tam da şu ara biraz aklını kullanırsa, belki ilk def’a Atina’ya bir hayrı dokunacak, çünkü Türkiye gibi sağlam bir dostu, Yunanistan’a daha yakınlaştıracaktır.
Biraz basiret yahu.
Ne biçim Rum bu Kıbrıs’takiler??Yunanistan’ı hiç mi sevmiyorlar?
Paylaş