Hangi hastanedeler? Şu an... Girin, Van Valiliği’nin internet sitesine. * “Vali, panayır kütüphaneyi gezdi” yazıyor. “Vali, plaj turnuvasının kupasını verdi” yazıyor. Ayrıca... Otlu peynir, Van kedisi, inci kefali ve ters lale’yle ilgili “açıklayıcı” bilgiler var. * Çadırkent’in telefon numarası ne? Girin, Erciş Kaymakamlığı’nın resmi internet sitesine... Daire amirlerine “protokol ve nezaket kuralları” semineri verilmiş iyi mi... O yazıyor. * Vatandaş enkaz altından twit atıp, yerini tarif ediyor... Bunlar hâlâ inci kefalini, ters lale’yi filan anlatıyor! * Siber çağda... Bu kafanın çadır madır dağıtabilmesi mümkün değildir kardeşim. * Ahali facebook’tan kampanyalar düzenliyor. Teee Barbadoslu şarkıcı Rihanna, twitter’dan yardım çağrısı yapıyor. Brezilyalı yazar Paulo Coelho, Kızılay’ın irtibat numarasını duyuruyor. Google desen... Akrabalarına ulaşmaya çalışanlar için “kişi bulucu” hizmetini kullanıma açtı. Şu kişiyi arıyorum, şu kişi hakkında bilgi sahibiyim diye giriş yapıyorsun. * Akılları hâlâ... Protokol kurallarında. * İddia ediyorum... Şu an arayın, Philip Morris’i, Ülker’i, Arçelik’i, P&G’yi, Vestel’i, Unilever’i. Bizim gazeteyi dağıtan Yaysat’ı arayın. En geç yarım saat içinde atletik dağıtım planı hazırlayıp, çadırları en geç 12 saat içinde tek tek elden teslim etmezlerse, Van’a gider valiliğin önünde anırırım! * Çünkü... Bu ve benzeri firmalar, işe adam alırken, en eğitimliyi, en yetenekliyi seçiyor. Mesela, istersen Muhtar Kent’in öz oğlu ol, kafan çalışmıyorsa, Coca Cola’da kasa bile taşıtmazlar adama. Öbür arkadaşlar ise... Ya adamını bulanı işe alıyor, ya da birinin adamı olanını. * Çaresizce çadıra saldıran vatandaşa utanmadan yağmacı diyorlar. Halbuki... Kendileri yağma hasanın böreği. * Onca artistik hareketten sonra İsrail’den yardım isteme meselesine gelince... Hiç gerek yoktu aslında. Onlar Şalid’i kurtardıysa... Bunlar da Zahid’i kurtardı. Daha ne?