Paylaş
Evet, Azerbaycan maçı öncesi Türkiye’nin içine düşürüldüğü durum maalesef budur..!!
Ancak, bazıları unuttuysa hatırlatalım.
Buz gibi bir gerçek vardır tarihte.
O da tarih boyunca Türklerin köle olmadığı..!!
Yapamazsınız öyle bir halkı..
Almanya yenecek de, Belçika puan kaybedecek de..!!
Adama sormazlar mı, hani o güzel fakat, geçmişe dönük pişmanlık anlatan şarkının sözlerindeki gibi “Daha önceleri neredeydiniz” diye..
İşte bu duygularla geldim bugün Arena Stadı’na..
Basın Tribünü’nü soruyorum, bilen yok.
Stat çevresinde yürüyerek bir tur attıktan sonra beni alt kata yönlendirdiler.
Yürü babam yürü..
Bilindiği gibi “Yol” bilmeyen başın cezasını ayaklar çekermiş..
Sonunda buldum ama ben de “Buldum oldum” hani..
Ama iyi haber şu; 5 kilo zayıfladım sanırım!!
Tanrım, Ne kadar güzel ve heybetli olmuş burası..!!
“Milli Takıma da ne yakışır ha..!!” diyorum.
Darısı Beşiktaş ve diğer takımların başına..
“O seyircide böyle bir stat olsa maç vermez vallahi” diye düşündüm.
Oturduğum yerden futbolcular minicik görülüyor.
Stat henüz dolu değil ama bir avuç seyirci öyle ses çıkartıyor ki.
Düşünün, dev kolonlardan “Bir başkadır benim memleketim” çalıyor. Ambians böyle..!!
İşte çok güzel bir NOT size..
Basın Tribünü’nün tam karşısında bulunan bölümün hemen yanında, yani gazetecilerin karşısındaki yerin sağ çaprazında bulunan üst kat, kural gereği RAKİP TAKIMIN seyircilerine ayrılmış..!! Sıkı durun şimdi..
Normalde Azeri kardeşlerimizin orada oturması lazım..
Ama tek haneli sayıda seyirci var..
PEKİ neden o kadar AZ..!!?
Çünkü diğerleri, buradaki kardeşleriyle birlikte oturuyorlar.
Türk ve Azeri bayrakları iç içe..
Beşiktaşlısı, Trabzonlusu, Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı da iç içe.
“Ne güzel bir şeydir bu..!!? Biz buyuz işte, Türkiye bu” demekten de kendimi alamıyorum.
Azeri Milli Marşı’nın, bizim marşımız gibi alkışlanması bana oldukça keyif verdi doğrusu.
İlk ciddi şut Azerilerden geldi, top Sinan’ın ellerinde eridi gitti.
13. dakikada ise Kazım yüzde 100’lük bir golü kaçırdı..
Ve Almanya’nın, hem de Mesut’un attığı gol Arena Stadı’nda inliyor.
Arkasından Almanya durumu 2-0 yapıyor..
Maçı Cine 5’in Spor Müdürü Barbaros Çıdal’la birlikte seyrediyorum.
Olay yerinden, canlı canlı.. Stattan yani.
Futbolcular bilgisayar oyunlarındaki gibi gözüküyorlar..!! Küçük küçük..
“Böyle futbol mu olur..!!” diyor Barbaros..
Adam haklı, ne diyeyim..!!
İlk yarı bitiyor, futbol adına bir numara yok sahada..!!
Suskunluğum, Azerbaycan’la oynadığımızdandır..
“Ama gazozuna oynasam yenmek isterim..!!” arkadaş..
Bu gece de hava inceden “ısırıyor”.
İyi ki arabanın bagajında Dragos Liman’da giydiğim bir şeyler vardı.
Ama, ayaklarım ile ellerim için yapacak bir şey yok bu gece.
Onlar, üşüsünler milli takım için. Ancak, milli takımda iş yok bu gece de..!!
52. dakikada tesadüfen bir gol atacaktık o da nasip olmadı.
Oyun sistemini tuhaf ortalara bağlamış bir takım olabilir mi? Oluyor işte Hiddink sayesinde.
Sistemsizlik de bir sistem ya felsefeye göre.. Vazgeçmiyor Hocamız bu taktikten..!!
İnadı inat yani..!!
Bu arada Almanya 3-0 yapıyor durumu..
El “ceketiyle” gerdeğe gireceğiz yani..
56. dakikada nafile ortalardan biri daha atıldı.
Top kaleye girdi ama gol olmadı, çünkü ofsayt..!!
59. dakikada ani bir top yakalayan Selçuk derinlemesine şahane bir pas çıkardı.
Burak da topu bir golcüye yakışacak şekilde önüne aldı ve GOL geldi.. 1-0
Biz de emanet el “Ceketiyle” gerdeğe girmekten kurtulduk..!!
Hemen arkasından, en geride bulunan Arda’ya atılan hava topuna, çocuğumuz öyle lakayt vuruyor ki.. Kaleciye gol pası oluyor pozisyon..!!
Gerçekten bu gol olmasaydı, statta maç seyrettiğimizi unutacak, kendimizi pikniğe çıkmış hafta sonu tatilcileri sanacaktık.
Piknikçiler de erkenden ve enerji dolu olarak çimlere yayılırlar.
Sordunuz mu “Nereye?” diye gür ve enerji dolu sesleriyle “Pikniğeee::!!” derler.
Ama saatler sonra, çimlerin üzerinde veya ağaçların altında akşam olsa da eve gitsek dakikaları başlar. Geniş geniş yayılırlar öylece yeşillikler arasına.
Ya da misal çocuklarla istop oynarlar..
Akşam üstü evlerine dönerken sorarsanız eğer onlara, “Nereden geliyorsunuz?” diye.
Size, en yorgun sesleriyle “Piknikteeeenn!!” diye yanıt verirler.
O ses öylesine yorgundur ki..!!
İşte, gol atana kadar biz de aynen piknikçiler gibiydik Arena Stadı’nda.
Güzel bir NOT daha size..!!
Hani rakip takım için ayrılan yerde 3-5 Azeri kardeşimiz var ya..!!
Türkiye gol attığında onlar da sevindi tüm stat gibi.
İşte o an benim de içim bir hoş oldu doğrusu. 2 devlet, tek millet bu işte..!!
Bir güzel NOT daha size..!!
Maçın bitimine doğru, seyircilerin kendi takımlarının atkılarını havaya kaldırarak
“Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek, dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek” diye şarkı söylemesi, bu berbat futbola rağmen bana
“Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun; martı sevdiği denizden asla vazgeçmez..”
sözünü hatırlatıyor..
Neyse bu gece de böyle bitti işte..
Ballı Hiddink’e bir kez daha şans güldü.
En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben CAN; Orhan Can..!!
Paylaş