Tinay ile Nur’un savaşına destek yağıyor

5dk okuma

Lütfen bu işin peşini bırakmayın

Haberin Devamı

TİNAY ile Nur’un halinden en çok, çocuk sahibi olanlar anlar. Kimsesiz bir çocuğa, şefkat ve sevgi dolu bir yuva bulunduysa, onu seven bir ailesi varsa, ne mutlu! Kendisi doğurmuş olsun, olmasın ne fark eder? Ama işgüzarlık, dalkavukluk, merhametsizlik ve akıl tutulması, maalesef ülkemizde mevcut. Muhtemelen, çocuğu başkasına vermek için birileri bir şeyler yapıyor. Her şeyden önce, bir çocuğun dünyasını bozmak günahtır. (Ercüment İ.)
Haklısınız. Saydığınız sıfatlar içinde, benim en hoşuma gideni “akıl tutulması”. Çünkü öyle olduğunu düşünüyorum. Onlar da kendilerine göre doğru bir şey yapmaya çalışıyorlar ama izlemeye çalıştıkları prosedür yanlış.

İyilik yapanları neden engelliyorlar

Tinay ile Nur’un öyküsünü öfkeyle okudum. İyilik yapan ya da yapmaya çalışan insanları, bu ülkede neden engellediğimizi bir türlü anlayamıyorum. Hiç tanımadığı birini, evlat edinme kararı, zor verilebilecek bir kararken bu kararı veren insanların hayatlarını karartıyorlar. Umarım Tinay mücadelesinden zaferle çıkar. Her türlü desteği vermeye hazırım. (Alev.)
Sağ ol Alev. Bir de tabii şöyle de temel bir mesele var: Kimse çocuğun ne düşündüğünü, ne hissettiğini, neyi tercih edeceğini umursamıyor. Oysa bir de Nur var ortada. Niye kimse Nur’a “Sen hayatından memnun musun, burada mı kalmak istersin başka bir yerde mi” diye sormuyor.

Haberin Devamı

Herkes kendini Nur’un yerine koysun

İnsan, yanında beslediği kedisini-köpeğini kimseye veremiyor; Allah aşkına çocuğunu nasıl versin? Tinay, bu davayı kesin kazanmalı ve bir milat yaratmalı. Vicdan sahibi hiç kimse buna izin vermez, veremez, vermemeli. O kadar çok sevgisiz çocuk varken düzenini kurmuş Nur’a neden bu eziyet? Herkes kendini, o küçük çocuğun yerine koysun ve öyle düşünsün. Biraz sevgi, biraz vicdan lütfen. (Fatma G.) 
Ben de sizin gibi düşünüyorum, zor bela olsa da mutluluğu yakalayabilmiş, kendisine huzurlu bir ortam sağlayabilmiş bir çocuğun dengesini bozmanın manasızlık ve haksızlık olduğunu düşünüyorum.

Öz anneler-babalar işkence yaparken

Anneler-babalar, öz evlatlarına ne işkenceler yaparken o bu kadar büyük bir sevgiyle, o minik kelebeğe kol-kanat germiş. Gözlerim doldu okurken. Elinden öpmek istedim o annenin. Sesimizi duyuralım ve almasınlar Nur’u, Tinay’ın elinden. O da kendi gibi bir evlat daha yetiştirsin. Ayırmasınlar o anne ve güzel kızını. (Kader T.)
Hissettiklerinize katılmamak mümkün değil, çok içten söylemişsiniz, gerçekten de ayırmasınlar o anneyle kızı.

Haberin Devamı

Aileden Sorumlu Bakan’a ulaşalım

Tebrik ediyorum, Tinay, müthiş bir iş başarmış. Gözünü, dünyaya yapayalnız açmış bir çocuğa, “her şey” olmuş. Hayatını vakfetmiş. Hangi vicdan sahibi insan, artık kişiliği oturmaya başlamış bir çocuğa bu kötülüğü yapar? Ya niye her şey bu ülkede, tersinden işliyor? Neden iyi bir şey yapan herkes, ağzının payını alıyor günü gelince? Kadın ve aileden sorumlu bir bakanlığımız var. Belki hepimiz e-mail’ler atsak, faks mesajları geçsek? Bilemiyorum, bir şeyler yapalım. İyi şeyler yapanların bu dünyada da karşılığını alabildiğini görelim, gösterelim. (Zuhal A.)
Evet. Ben de Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanımız Fatma Şahin’in bu konuda ne düşündüğünü merak ediyorum. İnşallah olumlu haberler verir bize.

Haberin Devamı

Sıradaki aile bilse almak istemez

Çocuk Esirgeme Kurumu’nun bir çocuğu nasıl böyle heba etmek istediğine inanamıyorum. Bu konunun mutlaka ilgili bakanlara iletilmesi gerekir, yoksa bir fidan koparılacak. Ayrıca sıradaki aile bulunabilir mi? Çünkü bu konuyu bilseler, eminim asla bu şekilde bir çocuğa zarar vermek istemezler. Lütfen Ayşe bir şeyler yap. Senin sesin bizden daha çok duyulur. Lütfen! (Çiğdem.)
Sesimi duyurmak için elimden geleni yapıyorum ama ancak bu kadar duyuluyor Çiğdem. Bu konunun takipçisi olacağım, gerekirse kurumun müdürlerine gidip yalvarırım da ama elimden daha fazlası gelmez.

Mail, faks, telefon yağmuruna tutarız

Yazdıklarının, ilgili kurumlarda etki yapacağına inanıyorum. Okurunuz olarak ben/bizler ne yapabiliriz? İlgili kurumun iletişim bilgilerini yayımlarsanız, hemen mail+fax+tel yağmuruna tutarız evelallah. (Berna Y.)
Berna teşekkürler, şimdilik böyle bir şeye gerek yok. Ama sizin gibi kolluk güçleri olduğunu bilmek, insanı rahatlatıyor.

Haberin Devamı

Hangi adliyede orada buluşalım

Dava neredeyse yazın. Adliyede buluşalım, destek olalım ana-kıza. Maalesef sesini çıkarmazsan, medya sesini aracılığıyla duyurmazsan seni kimse ciddiye almıyor. (Sevgi)
13 Ekim’de Kadıköy Aile Mahkemesi’nde. Acil bir şey çıkmazsa ben de orada olacağım.

Bu da Ayşe ile Emir’in öyküsü

Ben de “koruyucu aile”yim. Oğlum 2.5 yaşındaydı, şimdi 8. En büyük hayalim, onu nüfusuma geçirmek. En büyük kâbusum ise başka bir aileye evlatlık olarak verilmesi. Ve ne yazık ki, kanunda böyle bir boşluk var. Kanuna göre “koruyucu aile statüsündeki çocuklar”, bir gün, “evlatlık verilebilir statüsü”ne geçerse, sırada bekleyen ailelerden biri evlat edinebiliyor onları.
Tabii şu var: Koruyucu aile olmak isteyenler, 6-8 ay gibi bir sürede olabiliyor. Evlat edinmek isteyenler, en az 4-5 sene bekliyor. Bu yüzden, “Evlat edinmek isteyen ailelere haksızlık oluyor” gibi bir düşünce var. Kanunda bazı değişiklikler yapılırsa, bu sorun ortadan kalkabilir. Benim düşüncem şöyle: “Koruyucu aile”ye verilmiş çocuk, ailenin yanında belli bir süre kaldıysa, evlat edinmede öncelik o aileye verilmeli. “Koruyucu aile” evlat edinmek istemiyorsa hak, sıradaki evlat edinmek isteyen aileye geçmeli.
Ben bekâr bir anneyim, oğlumdan ayrılma ihtimalini düşünmek bile istemiyorum. O kadar birbirimize benziyoruz, o kadar birbirimize düşkünüz ki, inanamazsınız. İnsanlar da inanmadılar, “Ayşe, Amerika’da doğurdu, sakladı, sonra getirdi” bile dediler! Kimse birbirimizi bu kadar sevebileceğimize, benzeyebileceğimize inanamıyor. Ayrıca anneannesi ve dedesi de ona âşık. Doğma-büyüme Emirgânlılar ama Emin’e daha yakın olmak için Emirgân’ı bırakıp Bahçeköy’e okulunun karşısına taşındılar. 3.5 yaşından beri İstanbul’un en iyi okullarında okuyor. Konuşmaya geç başladığı için konuşma terapistlerine gitti. Özel ders, yaz okulu, ihtiyacı olan ne varsa, kendimden kısarak yapıyorum. Çünkü o benim oğlum ve benim hayatımda, benden bile önce geliyor. Şimdi oğlum başka bir aileye verilse, 8 yaşında bir çocuk için büyük bir travma değil mi? Kurumda bu kadar çocuk varken kanundaki boşluklar yüzünden, ailesi olan bir çocuğu başka bir aileye vermek, herkese haksızlık değil mi?�(Ayşe A.)
Ayşe, Ayşe... Ne güzel yazmışsın! Sen de bir başka Tinay’sın. Canı gönülden tebrik ediyorum. Kararlılığını, azmini sonuna kadar destekliyorum. Müthiş bir şey başarmışsın. Kanundaki boşluk konusunda da bizi bilgilendirdiğin için ayrıca teşekkür ederim. Hepimiz, gerekirse, Emir’le sana da sonuna kadar destek vermeye hazırız.

Yazarın Tüm Yazıları