Varlığı yok ediyoruz!

“Evinin dünya ikincisi takımı” ağabeyden devşirme koçla olimpiyat vizesi kovalanacak Avrupa Şampiyonası’na göndermek CMUK’ta “emniyet nedeniyle görevi suistimal”e girer. Kamunun malı milli servet kapris kurbanı edilerek heba oluyor.

Hıdır, elimden gelen budur!

Oysaki oyuncular iyi niyetli ve hırslı. “Hıdır, elimden gelen budur” vaziyetindeki Orhun Ene, ağabeylikle koçluğun git-gelinde savruluyor. Kimi nerede, nasıl oynatacağının ayırdına varamamış. Hidayet’in Almanya maçında 2 dakika kala çıkarılmasından sonra direkt soyunma odasına gitmesinden ve Sırbistan maçında oynamamasından belli ki, takımın babalarıyla da henüz uzlaşamamış. Suç koç tercihini yapanda. Keçi inadıyla kurtlar sofrasına çaylak kuzuyu koç diye oturtursan olacağı budur.
Yenmek yenilmek bir yana ilk turnuva şunu gösterdi ki; Basketbol Milli Takımımızın basketbol oynama kalitesi 10 yıl gerilemiş. Ne yüksek ritm kalmış ne savunma direnciyle bilinci. Kenar yönetim YOK ötesi. Saldım çayıra mevlam kayıra free lance/ başıboş oynuyor takım. Oyun sisteminde neyi amaçladıklarını bilen varsa beri gelsin. Hazırlık dönemi tutukluğu filan değil yaşanan; resmen işbilmezliğin “ben şimdi ne yapacağım” arayışı. Sistemden geçtim, bari iki vazgeçilmez yıldız oyuncuyu doğru kullanma, maç yönetme becerisi olsa: O da mafiş...

Kendim ettim kendim buldum

Tanjevic’den yadigar bir illetimiz var. Yıllardır hazırlık dönemlerinde bir “ağırlık yüklemesi yoğuşmasının tekniği bozduğu” lafını dinleriz. Kör değneğini bellemiş misali her yıl Bormio’ya giderler. Kıymeti kendinden menkul fizik kondisyon geliştirme yöntemleriyle, sonradan yapmak üzere, takımı halteri basarak önce bozarlar. Turnuva gününe kadar oyuncuları gerekli suplekse getirmek için imanları gevrer.
Ondan sonra da başlarlar gerdikleri oyun
cuların basketbol oynayacak kıvama gelmemesinden yakınmaya. Yapmayın kardeşim o zaman. Ya da doğru dürüst yapın kondisyon kazandırım antrenmanlarını. Bozun ezberinizi, Sırbistan veya Almanya nasıl güç geliştiriyorsa onu yapın. Aslında yapılması gereken; her oyuncuya bireysel güç geliştirme programını vereceksin. Yazın kendi bireysel çalışacak, milli takım kampında kısa bir cila çekip takım oyununa konsantre olacaksın.

Eksikler bahane olamaz

Oynadığımız ve oynayacağımız hemen bütün takımların da önemli oyuncuları eksik. Nowitzki ve Kaman’sız, fakat mükemmel oynayan Almanya, asları katıldığında neler yapabileceğini gösterdi. Biz ise Ömer Aşık ve Semih şayet katılırlarsa mesela pota altında etkin olabilecek miyiz göremedik. Topu içeri indirmekten adeta korkuyoruz. Sırbistan maçında kenar iyice yok oldu oyunu bıraktı.
Rastgele dış atış isabetine güvenerek Avrupa Şampiyonası’nda parkeye çıkılmaz. Düzelir, Litvanya’da kafaya oynar mıyız peki?
Kadro gücüne güveniyorum. Aklın yolunu bulacağına inanmak istiyorum.