Pazar sabahından beri bir yanımızda kuşku, soru işareti, şaşkınlık, diğer yanımızda müthiş bir şike operasyonu.
Soru şu: Fenerbahçe yönetimi şampiyonluk kupasını şikeyle mi aldı? Önceki gün Amerikan Başkonsolosluğu’nun bağımsızlık günü resepsiyonunda bu sorunun en keskin cevabına ulaşıyorum. Resepsiyona katılan üst düzey bir emniyet yetkilisi sohbetimiz sırasında aynen şöyle diyor: “Fatih bey hiç kimsenin şüphesi olmasın. Belki de meslek hayatımın en kapsamlı dört dörtlük bir polis operasyonudur bu. Bütün hazırlıklar yasal ve tamdır. Tereddüde mahal yok. Bu yüzden de teşkilat olarak vicdanımız rahat.” Yetkili o kadar rahat ve kendinden emin, bir o kadar da samimi konuştu ki inanmamak elde değil. Zaten dün sabaha karşı da tutuklamalar geldi. Anlaşılıyor ki savcılık ve polis spor tarihinde eşi benzeri görülmedik bir operasyon yürütmüş. Sır gibi saklanan, teşkilat içinde bile belirli sayıda kişinin bildiği gizli bir operasyon bu. Ancak Hollywood filmlerinde görebileceğimiz sahnelerden oluşan bir hazırlıkla örülmüş bir operasyon. 24 saat esaslı, dakika dakika takip edilen görüntülenen usta işi bir çalışma. Bu sahneler içinde kılıktan kılığa giren genç polisler, operasyonu eşinden bile saklayan tecrübeli şefler Ve 8 ay boyunca olayı hiçbir şekilde sızdırmayan emniyet müdürü ve vali var. Düşünün ki, nice maçlar olmuş ve o polis şefleri maçlara gitmiş, tribünde oturmuş ama yürüttüğü soruşturma konusunda en ufak renk vermemiş. Kim bilir belki de şampiyonluk günü Fenerbahçe yönetimini tebrik bile etmiş. Gerçekten böylesi ancak polisiye romanlarda görülebilecek usta işi bir operasyondur. Polisin tanımlaması bu. Böylesi dünya futbol tarihinde az görülmüştür. Şikeyi rüşveti konuşmak kolay, belgeleyip yakalamak zordur. “Alan razı veren razı” ve büyük paralara ayarlı bir sistem olduğu için ihbarcısı da zor bulunur. Anladığım kadarıyla bu yüzden uzun süreli bir takip olmuş. Emniyet yetkilisi vicdan boyutunda o kadar kendinden emin konuşuyor ki şimdi mesele daha da netleşiyor. Elbette ki hakim kararı verene kadar kimseyi suçlamayacağız. İddia makamı savcı, belgeleyen polis, kararı verecek olan hakimdir. Ancak burada bir makam daha var ki o da çok önemlidir. O makam her ne pahasına olursa olsun takımını destekleyen taraftardır, seyircidir. Eğer suç sabitse aldatılan bütün taraftarlar adına yazıklar olsun demekten başka bir şey gelmiyor elden.