SON günlerde yazılarımda en çok şiirden söz ettim.
Çünkü ardı ardına şiir festivallerine gittim, şiir ödüllerinde seçici kurul üyeliği yaptım. Şiirlerin okunduğu, şiire dair tartışmaların yapıldığı sempozyumlarda, panellerde bulundum. Yazılardan bir liste çıkaracak olsanız, en çok gündemde olan edebiyat türünün şiir olduğu kanısına varırsınız. Şiir dergileri ilgi görüyor, şairler internet aracılığıyla şiir üzerine düşüncelerini dergiler dışında, birbirlerine iletiyorlar. Şiir dergileri, şiir üzerine eleştiriler yoğun ilgi görüyor. Şiir yıllıkları, bir yılın şiir ortamını okurlarına örneklerle iletiyorlar. Hemen hemen her kentte, hatta büyük kent dışındaki belediyelerde de şiir festivalleri düzenleniyor. Belediyeler düzenlenen panellerin, sempozyumların, festivallerin kitaplarını çıkarıyorlar, böylece bu toplantılara kalıcılık da kazandırıyorlar. * * * PEKİ bu yazdıklarım şiir kitaplarının satışına yansıyor mu? Hayır. Okurlarım bu yoğun biçimde gerçekleştirilen etkinliklere bakınca şöyle düşünüyorlardır. Ülkemizde şiir en çok ilgi gören edebiyat türü olduğuna göre, şiir kitapları da çok satıyordur. Durum tam tersi. Bir arkadaşım anımsattı. Yıllar önce kapanan Sombahar dergisinin son sayısında şöyle bir yazı yayınlanmış. Dergi satışı -arkadaşımın belleği yanıltmıyorsa- bin adede ulaşabilmiş ancak. Kapandığı gün ise, onlara gönderilen şiir sayısı çoktan on bini geçmiş. Çelişki dikkatimi çekti, demek ki şiir gönderen bile o dergiyi okumuyor. Aziz Nesin’in sözünü anımsatalım: Türkiye’de her üç kişiden dördü şairdir. Şiir yarışmalarına gelen şiir sayısını yazsam şaşırırsınız. Katılanlar şiir okusa, şiir kitabı alsa, şiir kitapları en çok satanların başına oturur. Birçok yayınevi şiir kitabı basmıyor, şimdiye kadar söylediklerim sanırım onların temel çekincesini açıklıyor. * * * ŞİİR kitabı basan yayınevleri yöneticileri ile görüştüm. Onların saptamalarını aktaracağım. Yitirdiğimiz ustaların kitapları, yaşayanlara oranla çok daha fazla satıyor. Onların Toplu Şiirleri daha fazla alıcı buluyor. Toplu Şiirler’in yanı sıra, yaşayan şairlerden seçmeler de tek tek kitaplara göre daha çok alıcı buluyor. Gerçekten basım sayısına baktığınızda, bu durumu gözlemleyebiliyorsunuz. Şiir okuru artık bir şairin külliyatını okumuyor, en popüler, en gündemde olan şairler için bile geçerli bir durum. Onun için de seçmeler okur buluyor. Birçok kişi, şairlerin ve şiirseverlerin dışında olanlar, ne yazık ki, yakın geçmişte yitirdiğimiz şairlerin adını anımsamıyor, adını anımsasa bir tek şiirinin adını veremiyor. * * * ŞİİRSİZ bir yaşamın eksikliğini duymuyor musunuz? Bir kere yaşamınızı gözden geçirin.