İzmir'deki Kadıköy

Ligin sıralamasına bakıp takımları kolay ya da zor diye belirleyeni, futbol çarpar!

Fenerbahçe taraftarı da bu bilinçle İzmir’i Kadıköy’e çevirdi. Atatürk stadı bir zamanların tek kapalı tribünlü Fenerbahçe stadını andırıyordu dün. Yılmaz Özdil abimizin dediği gibi limonata üfüren İzmir havası, Kadıköy’ün iyot kokusuyla karışmıştı dün akşam. Bu nedenle ben en büyük payı İzmir’i sarı laciverte boyayan Fenerbahçe taraftarına vermek istiyorum.  Sonra ligin en kaliteli kadrosu olan Fenerbahçeli futbolcular. Hani o Dahi! Daum’un bu kadroya takviye yapılmazsa bunlardan bir şey olmaz dediği kadro… Ve bir de Bucasporun hakkını teslim etmek gerekir. Kimileri zaten düştü diye bakıyorlar ama onlar kanlarının son damlasına kadar sadece kendilerinin değil, İzmir’imizin de futbol namusu için oynuyorlar. Maça gelince ilk satırlarda yazdığım futbol çarpması laubaliliği yüzünden bazı Fenerbahçeli futbolcuları ve dolayısı ile Fenerbahçe’yi çarptı…!  2. Yarıda ise Bucasporun kolay lokma olmadığını anlayarak (!) verdikleri mücadele Fenerbahçe’yi büyük (!) bir felaketten kurtardı. Şimdi kaldı dört hafta. Ve diyorum ki; Bu köprünün altından daha çok sular akar…

EMRE’Yİ TAHRİK EDENLER;

Vatan hainidir! Eğer yerli futbolcuysa elbette. Ve çünkü medyanın sevmediği futbolcuya bunu yaparak medya yalakası olanlar, Milli takımımızın ve bu jenerasyonun en kıymetli meslektaşına  değil  Ülke futboluna zarar vermiş oluyorlar… Bu arada bir parantez de Bünyamin Gezer’e açmalı; Delikanlı gibi bir maç yönetti.

GÜİZA GÜİZA OLALI

Geldiğinden beri hiç bir şeye yaramadığını düşündüğümüz Güiza, “kedi kedi olalı bir fare tuttu” atasözünü hayata geçirerek beni ve benim gibi düşünenleri kendisine hasta etti. Artık Güiza, “satılamaz, kiralanamaz” tesciliyle ölene dek Fenerbahçe taraftarının gönlüne taht kurmuştur. Biraz geç oldu ama Hoş geldin Güiza…

sampiyonlukgeliyor@Fenerbahce.com   (26 Şubat)

"Müthiş bir inanmışlık, çok yüksek bir isteklilik, harika bir mücadele… İşte dün akşam ki maçın özeti budur. Ligin sonuna adım adım yaklaşırken, “Aykut’tan da hoca mı olur” diyenler bile bu söylediklerini unutmuş ve havaya girmiş durumdalar. Sıralamanın son sıralarında olmasına rağmen çok iyi mücadele eden Kasımpaşa’yı yenmek önemli bir engeli daha aşmak anlamına geliyor. Artık kolay maç yok diye diye dilimde tüy bitmesine rağmen, Bu tip maçların önemini anlayamayanlara hayret ediyorum doğrusu. Defans, orta saha ve forvet uyumunun gün geçtikçe perçinlendiği bir Fenerbahçe’yi ancak erken havaya girmek etkileyebilir gibi görünüyor. Taraftarın dediği gibi: Fener gol gol gol, şampiyonluk geliyor…"

Yukarıda okuduğunuz bölümü 23. Haftada yazmıştım, 2 ay sonra ne istek, ne iştah, ne de maça damgasını vuranlar değişmemiş. Bir tek ilk yarıda “erken havaya girmiş bir Fenerbahçe” vardı sahada. 2. Yarıda bu hatasını da telafi eden Fenerbahçe bu zor deplasmanı geçerek belki de bir daha yakalayamayacakları bir fırsatı değerlendirdiler. Bu da Fenerbahçe’nin istikrarını ve haklı şampiyonluk yürüyüşünü açıklıyor…

TOP 5

1-      Güiza’nın girer girmez attığı muhteşem gol.

2-      Emre Belezoğlu’nun ölçüp, biçip adrese yolladığı süper gol vuruşu.

3-      Güiza’nın çok şey anlatan gözyaşları.

4-      Stoch’un ben ilk 11’in adamıyım diye haykıran futbolu.

5-      Her yanı Sarı Lacivert olan, İzmir ATATÜRK stadının güzelliği.

MAÇIN ÜÇ ADAMI

Daniel Güiza– Emre Belezoğlu –Alex De Souza

 

Yazarın Tüm Yazıları