Kadınlara uygulanan ŞİDDET meselesine devam

Bu ülkede, “Damatlıkla çıktığın eve, ancak kefenle girersin!” denmiyor.

“Oğlunu dövmeyen dizini döver” denmiyor.

“Yuvayı, erkek kuş yapar” denmiyor.

Haberin Devamı

Şiddete uğradığı için kariyerinde yükselemeyen erkekler yok.
Şiddet gördüğü için hayatı boyunca yapmak istediklerini yapamayan, sokağa bile çıkamayan erkekler de...
Bunları yaşayanlar yüzde 99 kadınlar. Şiddete uğrayan erkekler de vardır mutlaka, olmaz mı ama, “Ben karımdan şiddet görüyorum” dediğinde ona karakolda, “Karına git, karındır döver de, sever de!” denmiyordur.
Ama işte kadınlar, bu tüm bunları yaşıyorlar bu topraklarda...
Hem de âlâsıyla...
Amaç da, zaten bunu değiştirmek.
Evet, bir günde, bir gecede olabilecek şey değil.
Ama bizler, bu işe baş koyarsak, oğullarımızı, kızlarımızı daha eşit bir anlayışla yetiştirirsek... Kim bilir belki günün birinde birtakım şeyler değişir... Değişmeli...

Aşağıdaki maddelerin bir ya da birkaçı varsa...

BİRLİKTE OLDUĞUNUZ ERKEK ŞİDDETE EĞİLİMLİ

Haberin Devamı

“Yazık şiddete uğrayanlara! Zavallı kadınlar, ne acı şeyler yaşıyorlar. Ama nasıl olsa bizim ya da çocuklarımızın başına gelmez” diye bir şey yok. “Şiddet uygulayan erkek eğitimsizdir!” diye bir şey de yok. Aşağıdaki maddelerin bir ya da birkaçı varsa, söz konusu erkek, “şiddete eğilimli” demektir. Yol yakınken uzak durun...

1. Herhangi bir şekilde, sizin koyduğunuz sınırlara saygı duymuyorsa... /images/100/0x0/55ead09df018fbb8f898722a
2. “Yaklaşma!” dediğinizde yaklaşıyorsa, “Öpme!” dediğinizde öpüyorsa, “Dur” dediğinizde durmuyorsa...
3. Cep telefonunuzu, çantanızı karıştırıyorsa...
4. Kendinde size gelen bir mektubu açma hakkını görüyorsa...
5. Herhangi bir zamanda, herhangi bir şekilde fiziksel şiddete başvurmuşsa. Bir kere bile olsa, tokat attıysa, ittiyse, kesinlikle bunun arkası gelecektir. Geçmişinde şiddet varsa, mutlaka bu ilişkisinde de olacaktır. Bir önceki eşini, sevgilisini dövmüşse, sizi de dövecektir...
6. Olayların sorumluluğunu üstlenmiyorsa...
7. Sürekli, “Beni sen kızdırdın, sen beni anlamıyorsun, dinlemiyorsun, hepsi senin yüzünden!” diyorsa...
8. “Erkekler şunu yapar, kadınlar bunu yapar” gibi geleneksel ayrımları varsa...
9. Çok kıskançsa...
10. Aşırı kıskançlık, kadınların tuzağa düştüğü bir nokta. Kıskançlık, gurur okşayıcı bir şey olarak değerlendiriliyor, sonra bedeli pahalı ödeniyor. Kıskançlık, kısıtlayıcı ve kendine güvensizliği gösteren bir şey...
11. Sizi önce övüp göklere çıkardıktan sonra, yerden yere vuruyorsa...
12. Başkalarına kötü davranıyorsa. Unutmayın, başkalarına nasıl davranıyorsa, size de öyle davranacaktır...
13. Çift kişilikliyse. “Ev dışında melek, evde şeytan” dediğimiz tiplerse...
14. Size çok kısa bir süre içinde evlenme teklifi ediyor ve sıkıştırıyorsa...

Haberin Devamı

Karısının üzerine tuvaletini yapanlar, demirle bedenini dağlayanlar, tenine kızmış kaşık basanlar

20 yıl boyunca şiddete maruz kalmış kadınlarla Mor Çatı’da bizzat, birebir çalışan psikolog Feride Yıldırım Güneri onlarca, yüzlerce hikâye anlatıyor...

- Benim bugüne kadar gördüğüm en sadist kocalardan biri, bir üniversitenin felsefe profesörüydü. Ev dışında lord gibi bir adam, ama ev içinde bir şeytana dönüşüyor, karısına fiziksel işkence yapıyordu. Hatta, yatırıp üzerine tuvaletini yapıyordu.
- Başka bir danışanımın kocası, demirden kendi baş harflerini yaptırmıştı. Karısını onunla dağlıyordu, onun bedenine kendi imzasını atmaktan zevk alıyordu.
- Ateşte kızdırdığı kaşığı, değdirip kaldıran erkekler de var. O zaman iz bırakmıyormuş, haliyle şikâyetçi de olunamıyormuş. Ama müthiş acı duyuluyormuş.
- Şiddet sebebiyle terapiye başvurmuş ve tedavisini tamamlamış hiç erkekle tanışmadım. 20 yıl boyunca benim yolum böyle biriyle hiç çakışmadı.
- Bir kere yemeği erken yaptığı için, bir kere geç yaptığı için, bir kere saçını kestirdiği için, bir kere uzattığı için, bir kere çocukları erken yatırdığı için, bir kere geç yatırdığı için şiddete maruz kalan kadınlar biliyorum. İlk başta, hatanın kendilerinde olduğuna inanıyorlar, kendilerini değiştirmek için gerçekten çok çaba harcıyorlar. Şöyle düşünüyorlar, “Ben şiddet görüyorum çünkü yemeği güzel yapamıyorum, öyleyse güzel yapayım...” Sonradan bunun sadece bahane olduğunu fark ediyorlar.
- Sebeplerden bir tanesi erkeğin öfkesiyle sağlıklı bir şekilde baş edememesi. Baş etme yöntemi olarak şiddeti öğrenmiş. Ayrıca şuna inanıyor, çünkü öyle yetiştirilmiş: “Ben hiç engellenmemeliyim. Kimse, bana itaatsizlik etmemeli. Ben ne istiyorsam olmalı, çünkü bu, benim hakkımdır...”
- Bu arada şiddet sadece fiziksel olarak uygulanmıyor, psikolojik olanı var. Her üç kadından birinin başında. Bu erkekler çok manipülatif ve cazip tipler. Özellikle de bir kuklacının kuklayı oynattığı gibi, kadını iplerle oynatabiliyorlar. O girdaptan çıkmak kolay değil. Zaman alıyor...

Haberin Devamı

Hürriyet Acil Yardım Hattı iyi ki var!

MOR Çatı gönüllüsü Gülsun Kanat Dinç:
“Şiddete maruz kalan kadınların, akşam biz kapandıktan sonra ve hafta sonları ulaşabilecekleri doğru düzgün bir yer yok. Evet, sosyal hizmet uzmanlarının çalıştığı 183 var, onlar da dayanışma gösteriyor ama Hürriyet’in Acil Yardım Hattı gibi bir çalışma yapabildiklerini söylemek zor. Akut durumlarda birebir polisi arayıp, yardım gönderebiliyor. Ayrıca kadından yana tavır alan, meselelere kadın bakış aşısıyla bakabilen Aile İçi Acil Yardım Hattı ekibiyle birlikte valilikte, konferanslarda bir arada konuşuyor olmak, istatistikler vermek, benzeri tanımları yapmak bizi hem güçlendiriyor, hem de görünür kılıyor. Çünkü neticede biz Mor Çatı olarak, devletin gözünde marjinal bir yapıyız...”

Haberin Devamı

Allah kimsenin başına vermesin!

İŞTE geldik yine aynı tartışmaya...
Çocuk tecavüzcüleri sadece hapisle mi cezalandırılmalı, yoksa hadım da mı edilmeli?
Bütün Türkiye’yi ayağa kaldıran Kayseri’deki üç çocuk cinayetini işleyen U.V.G’yi televizyon izlerken düşündüm:
Bu iğrenç adama verilecek en iyi ceza nedir?
O annelerin, babaların acısını düşündüm, kalbimde hissettim.
Farkında mısınız, bu hepimizin başına gelebilir.
O çocuklar, hepimizin çocukları olabilir.
Peki şimdi ne olacak, yargılanacak, hapse girecek.
Cezasını çekmiş mi olacak?
İnsanlar gerçekten hak ettikleri cezayı çekiyorlar mı ki Türkiye’de?
Yok dava uzadı da tutukluk süresi bitti... Yok af çıktı... Yok yeni yasa yapıldı... Yok infaz kanunu... Yok ceza usulünde değişlik...
Şu ya da bu gerekçeyle, birkaç yıl sonra salıverilebileceğini düşünmek bile insanı çileden çıldırtıyor.
“Yok artık bu da olmaz!” diyemiyorsun.
Çünkü oluyor. Benzer vakalar var. İnsan aksine inanmak istiyor.
Ama ne yazık ki, bu ülkede zor...
Allah kimsenin başına vermesin.
O acılı ailelere de Allah sabır versin...

Haberin Devamı

Kadınlara uygulanan ŞİDDET meselesine devam

Yazarın Tüm Yazıları