Atatürk’ün Kürt politikası!

ÜLKEMİZİ yangın yerine çeviren “Kürt sorunu”nun kökenini bilenlerin sayısı ne kadardır? Kürt ayaklanmaları ne zaman başlamıştır? Bugüne kadar kaç tane bölücü Kürt örgütü kurulmuştur?

Haberin Devamı

Kürtlerin dilini, dini inançlarını, geleneklerini, ilk Kürt ayaklanmasının 1806 yılında Abdurahman Paşa yönetimindeki “Baban Aşireti İsyanı” olduğunu, o günden bu yana irili ufaklı “49 Kürt isyanı” çıktığını bilen var mı?

Atatürk’ün Kürtlere bakış açısı neydi, nasıl bir “Kürt Politikası” izliyordu?

Gazeteci-yazar Yalçın Toker tüm bunlara yazdığı “Atatürk’ün Kürt Politikası” adlı kitabında cevap veriyor.

İlk Kürt ayrılıkçı örgütü 1900 yılında İstanbul’da kurulan “Kürdistan Azm-i Kavi Cemiyeti” idi. Bundan sonra 20’den fazla bölücü Kürt örgütü kuruldu.

Başta İngilizler olmak üzere, Amerikalılar, Fransızlar ve Ruslar, Kürt cemiyetlerine büyük parasal destekler sağlayıp silahlar vererek isyan çıkarmalarını sağladılar.

48 Kürt isyanı bastırıldı. 15 Ağustos 1984’te Eruh baskını ile ortaya çıkan PKK’nın suikast ve katliamları devam ediyor.

Ayrılıkçı Kürtler, Atatürk’e kızarak şöyle diyor:

“Milli Mücadele’de Türklerle birlikte omuz omuza savaştık. İşgalci düşmanı birlikte kovduk. Cumhuriyeti beraber kurduk. Kurtuluş Savaşı’nda omuz omuza savaşmamıza rağmen Atatürk, Cumhuriyeti kurduktan sonra bize verdiği özgürlük sözünü tutmadı. Kürtlere ihanet etti!”

Gerçekten öyle mi?

Atatürk’ün Kürt politikası neydi?

Tüm Kürt isyanlarını, Atatürk’ün Kürt liderlerle görüşmelerini ve izlediği politikayı inceleyen Yalçın Toker, iddialara şöyle cevap veriyor:

“Bütün Kürt iddiaları, Atatürk’e yapılmış olan haksız iftira ve yalanlardan başka bir şey değildir, tarihi gerçekleri çarpıtmak, kirli amaçlarına Atatürk’ü alet etmektir. Bu yalanlara gereken cevapları verebilmenin en kestirme yolu ise, heyecanlı cümleler kurup, nutuklar atmak değil, tarihe ve olayların cereyan ettiği dönemlere ait belgelere başvurmak, vesikaları gözler önüne sermektir. Ben kitabımda bunu yaptım.”

Atatürk, büyük eseri Nutuk’ta “Türk ata yurduna, Türk’ün bağımsızlığına saldıranlar kimler olursa olsun, topyekûn millet olarak silahla karşılık vermek ve savaşmak gerekmekteydi. Bunun için de, uygulamayı birtakım aşamalara bölmek, hedefe adım adım ilerleyerek ulaşmak gerekiyordu” der.

Atatürk “Topyekûn millet” ifadesini kullanırken, bu oluşumun içinde yer alan Türk, Kürt, Çerkez, her milletten Sünni, Alevi, her mezhepten insanları kasteder, herkesi kucaklar.

“Omuz omuza verecek, vatanı düşmandan temizleyeceğiz” derken hiçbir etnik ayrım gözetmemiştir.

Yüzyıllardır bu vatan uğruna kanını akıtan ve canını veren kişiler hangi kökenden gelmiş olurlarsa olsunlar, Atatürk’ün gözünde hepsi birdir.
O kritik dönemlerde Mustafa Kemal Paşa böyle düşünüyor, hesaplarını buna göre yapıyordu. Bu nedenle “topyekûn millet” kavramı içine Kürtler de giriyordu.

Yıllardır Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başını ağrıtan Kürt sorununun içyüzü ve tüm gerçekler Yalçın Toker’in kısa bir süre önce basılan “Atatürk’ün Kürt Politikası” adlı kitabında... (0 535 319 93 49)

 

Yazarın Tüm Yazıları