Yutturamazsınız

Bir 90 dakika sonunda Avrupa bileti kontenjanını korumak, kendini ayakta tutmak, taraftarını mutlu etmek, umutlarını korumak ve Avrupa şansını en azından sürdürmek için cebindeki tek bilet Gaziantepspor galibiyetiydi.

Fakat sahadaki pozisyona baktığımızda Galatasaray’ın oynadığı futbol deplasmanda elde ettiği galibiyetinin üstüne yatmaya niyetlenen bir takım gibiydi. Topu ileriye şişirip Baros’un kontrol etmesi, yardımına yetişecek bir arkadaşı üzerinden topu tekrar kazanması ve gol atması gibi neredeyse fantastik bir senaryo üzerinden oynadı Galatasaray. Karşısındaki takım, saf bir takım olsa bu numarayı yutacak türden bir ekip olsa belki bu taktik çalışırdı. Ama, Tolunay Kafkas’ın takımı güçlü bir ekip. Bu numarayı yutacak kadar enayi durmayan bir ekip. Hatta şunu da söyleyeyim, gole ihtiyacı olsa onu da rahatlıkla kurgulayıp atabilecek bir ekip.

Galatasaray bütün bir sezonu harcanan 10 milyonlarca lirayı ve büyük umutları bu kez tamamen gömmüş oldu. Kalan teselli nedir? Bir derbi galibiyeti mi? Bir görkemli yürüyüş mü, ligin kalan kısmında? Bunları kimsenin yutacak hali ve yeri yok.

Doğru karar zamanı

Ayhan Akman, oyundan çıkarken yuhalandı. Dünyada Galatasaray forması giymiş en favori futbolcu olduğunu söyleyemem ama bütün faturanın Ayhan’a yıkılması kendi içinde bir ayıp. Ayhan neticede kötü kurulmuş, kötü idare edilmiş bir takımın günah keçisi oldu. Ayhan üzülmesin, üzülmesi gereken bu yönetim. Büyük ihtimal sezon sonunda Ayhan’ı yollayıp, yerine aynı kötü formülle transferler yapıp bu berbat senaryoyu tekrar önümüzü sürecek. Yani suçlu Ayhan değil, taraftar değil, bu takıma inanan milyonlar değil.

Artık faturayı kendisine kesmesi gereken bir yönetim var. Umarım doğru kararı fazla gecikmeden alırlar.

BEĞENDİM
Gaziantepspor’un soğukkanlılığını

BEĞENMEDİM
Galatasaray’ın hedefsizliğini.

DİKKAT
Arena’da bu tribünler boş kalır.