Paylaş
Her şey vardı dün gece. Fakaaattt... En önemlisi, bir tarafta hem formaları için hem de Aykut Kocaman için oynayan bir takım, diğer tarafta takımı ve seyircisi için oynayan bir takım vardı... Yani Schuster faktörü dün de Fenerbahçe için avantaj olmuştu! Scuhuster’in tercihi Ferrari’nin de dirseğiyle, ilk yarıda kopması gereken maç o an koptu... Beşiktaş maçı kaybetti ancak tek üzülen Beşiktaşlılar değildi dün... Aykut Kocaman ve Fenerbahçe düşmanları da hayal kırıklığına uğradılar. Yani su kaynatan sadece Ferrari değildi anlayacağınız...
TOP 5
İnönü’deki yıldızlar geçidi.
“İşte budur” dedirten müthiş mücadele.
Profesör Alex’in 90 dakika süren harika ameliyatı.
“Biz hepimiz bir takımız” sloganını kalbinde taşıyan Fenerbahçe takımı
Her koşulda takımlarını destekleyen Genç Fenerbahçeliler.
KİM KAYBETTİ
BİR maçın kaybedeni mi yoksa kazananı mı daha çok konuşulur desem, “olay yeri Türkiye ise elbette kaybeden daha çok konuşulur” kısmı sanırım artık hepimizin malumudur. Çünkü bu ülkede başarısızlıklar, fiyaskolar, mağlubiyetler her zaman daha çok ilgi çekmiş ve okunmuştur... Meraklıyızdır böyle durumlara. Bence skor ve sonuç bir tarafa, bu maçın tek bir kaybedeni var; Bacak bacak üstüne atıp maç izleyen, Bernd Scuhuster! Çünkü seven sevmeyen herkesin takdirini kazanmış bir taraftar topluluğuna “beğenmeyen gelmesin” demişti... Oysa onlar beğenmek beğenmemek için değil sevdikleri için geliyorlardı. Çünkü 4-1’lik bir mağlubiyetin ardından “Biz ne maçlar gördük, bu turu da geçebiliriz” diyerek hem taraftarına gereksiz bir umut vermiş hem de Türk futbolseverlerin zekasını küçümsemiştir... Ne Yıldırım Demirören ne de Serdal Adalı her istediklerini yaptıkları bir teknik direktörün kendilerini bu kadar zor durumda bırakmasını hak etmemişlerdir.
MAÇIN 3 ADAMI
Alex – Volkan - Lugano
Paylaş