Paylaş
Nedense, aklıma da gelmedi. Dolayısıyla, Ankara’ya gittiğimde onlara bir şey söylemedim.
Hâlâ haberleri yok.
Ama sonra düşündüm, onlardan fazla kim hak edebilir bu parayı?
Trendyol’dan gelen 20 bin lira, Budak Ailesi’nin hesabına yatıyor.
Umarım yılbaşı öncesi, biraz olsun mutlu eder bu sürpriz onları.
Güzel, sağlıklı, neşeli bir yıl diliyorum.
HAMİŞ: Bizi kırmayıp hikâyesini bizimle paylaşan Figengil Ailesi de Yarım Kalan Hayatlar 15 olacak. Aynı şekilde onların da hesabına 20 bin lira yatacak. Onlara da mutlu bir yıl dilerim.
HAMİŞ 2: Kocaman bir teşekkür de Trendyol’a. İki tane Yarım Kalmış Hayat’a destek oldular. Geçen yıl kurulmuş bu şirketin yaptığı güzelliğe bakar mısınız? Satıştan gelen gelirin yüzde 10’nunu da çıkartıp verdiler. Müthişler! Bu para da Hayati-Emine Figengil’in hesabına yatacak. Trendyol’culara başarılarla dolu bir yıl dilerim.
Ayşe dönüyor
7 YIL oldu arkadaşlar.
Artık dönüyoruz.
Haziran’a kadar son gel-gitler.
Sonraaaaa yaz başı, ver elini, temelli İstanbul.
Sizin için iyi mi kötü mü bilmiyorum ama ben şimdiden heyecanlanıyorum.
Elele’nin Ocak sayısı için Cem Talu Dubai’ye geldi ve fotoğraflarımı çekti.
12 sayfa, takvim gibi, çevir çevir bitmez.
Bu arada sağolsun Kelebekçiler de bugün, “Ayşe dönüyor” başlığıyla vermiş haberi.
Her şeyin bir sonu var, işte bunun da geldi.
Benim için şahaneydi, ama işte bir dönem daha bitiyooooooooooooor...
Nerede ne giyeceğini bilmiyorsun!
SEVGİLİ Ayşe.
Tamam güzelsin, tamam seksisin, akıllısın, başarılısın ama bir kusurun var ki, eminim çok kişiyi rahatsız ediyor: Nerede, nasıl giyineceğini bilmiyorsun!
Gazilerle yaptığın söyleşideki kıyafetin insanın gözünü tırmalıyor, pardon kıyafetin değil memelerin...
Anladık güzel memelerin var ama bunların teşhir edileceği yer burası olmamalıydı!
Biliyorum, tenkitlere fena halde bozuluyor, aklınca ‘cool’ cevaplar veriyorsun ama cevap vermeden önce bu söylediklerimi etrafından birkaç kişiye sor bakalım ne diyecekler, ben de merak ediyorum...
Aslında o kadar başarılısın ki, her yerini teşhir etmeye neden ihtiyaç duyuyorsun aklım almıyor. Kal sağlıcakla...
(E. Gul.)
Sevgilim karışmıyor, okurum karışıyor
İltifatlarınız için teşekkür ederim.
Evet, kıyafet konusunda sorun yaşadığım doğru. Çünkü bu işe kafa yormuyorum, dolaptan bir şey seçip, giyiyorum.
Hep acelem var, hep bir yerlere yetişmeye çalışıyorum. Adam gibi vakit ayırmadığım için, belki de beceremediğim için, bazen gereğinden fazla şık, bazen de gereğinden fazla paçoz olabiliyorum.
Bir ayar sorunum var yani.
Sevgilim de dalga geçiyor bu halimle, mesela dün akşam maaile yemeğe çıkıyorduk, onun üzerinde bir jean bir beyaz gömlek vardı, ben dar etek-tayyörle indim,
“Maşallah yılbaşı gecesi gibi giyinmişsin!” dedi.
Ama o, sevgilim olmasına rağmen kılık kıyafetime karışmıyor.
Siz okurumsunuz, bu hakkı kendinizde görüyorsunuz!
Size de ilginç gelmiyor mu?
Eğer memelerim, sizi muhafazakarlıktan rahatsız ediyorsa, bozuşuruz ona göre...
Çünkü ben onları epey bir süre daha açmayı düşünüyorum!
Çünkü hoşuma gidiyor, çünkü canım istiyor...
Yok eğer “Sorun bu değil, sorun rüküşlüğün!” diyorsanız, buna itiraz etmem.
Şıklık gibi bir iddiam zaten yok.
Sonuçta, memeli ya da memesiz, gazilere bir şekilde yardım edebildiğim için de içim rahat.
Önemli olan da bu!
Bu arada gaziler de yasta ya da hasta değil. Herhangi birine röportaja nasıl gidiyorsam onlara da öyle gidebilirim...
Paylaş