Paylaş
AVUKAT BİNNUR KORTUN ERTEK: ŞİŞMAN OLDUĞU İÇİN KİMSEYİ İŞTEN ATAMAZSINIZ
- Türkiye’de kilo sorunu yüzünden işyerinde “negatif ayrımcılık” uygulanıyor mu?
Evet uygulanıyor.
- Siz, hiç bu tür vakayla karşılaştınız mı?
Karşılaştım. 99’da, her halinden üzgün olduğu belli, kilolu bir genç kadın büromuza geldi. Fazla kilolu olduğu için onurunu rencide ediyorlarmış, aşağılıyorlarmış, “Son derece zor günler yaşıyorum” dedi. Hikâyesini anlatınca, davasını almaya karar verdim.
- Peki neydi hikâyesi, bir de sizden dinleyelim...
Söz konusu kadın, Discovery Channel’da redaktör olarak çalışıyordu. Çalışma ortamı açık ofismiş. İşe başladıktan kısa bir süre sonra olanlar oluyor, patronu Ali Karacan, akşamüstleri yaptığı teftişlerde, ona rahatsız edecek şekilde bakmaya başlıyor.
- Neden bakıyormuş?
Diğer çalışanlardan farklı olduğu için herhalde. Daha sonra da bölüm müdürü, genç kadının yanına geliyor, “Bundan sonra işleri evden yap!” diyor. Müvekkilim ne olduğunu anlamıyor ama itiraz da etmiyor, bir iki gün kadar evden çalışıyor. Ne var ki dublaj anında aksaklıklar oluyor, orada bulunması gerekiyor, bu defa da “Hadi işe geri gel” diyorlar. Geliyor. Bir de ne görsün, işyerinde çalışma yerini değiştirmişler, merdiven altında, neredeyse bir metreye bir buçuk metre, fare deliği gibi bir odacık yapmışlar, müvekkilimin orada çalışmasını istiyorlar. Ne olup bittiğinin anlaşılması için çok uzun zaman geçmiyor, asıl gerekçenin Ali Karacan’dan kaynaklandığı anlaşılıyor. Neymiş? Şişmanmış. Genel görüntüyü bozuyormuş. Rahatsız ediyormuş! Başta sır gibi saklanan asıl gerekçeyi öğrendiğinde, müvekkilim için artık o işyerinde çalışması imkânsız hale geliyor...
- Nasıl çözüldü? Sonuç ne oldu?
Ne mi oldu? Siz gittiniz Ali Karacan’la röportaj yaptınız. O röportajda, “O şişman kadının altında Discovery logosunu görmek çok saçma. Fotoğrafını ilk defa gördüm, iyi ki de ayrılmış” gibi laflar etti. Müvekkilin onurunu bu defa ülke çapında kırmaya devam etti. Biz de manevi tazminat davası açtık. Onlar müvekkilimin şirket çalışanı olmadığını, dışardan tercüme yaptığını filan iddia ettiler. Bu iddia üzerine bir dava daha açtık, müvekkilimin o işyerinde sigortalı çalıştırılması gerekirken sigortasız çalıştırıldığını ispat etmiş olduk. O davanın sonucunda kendisinin Sosyal Sigortalar Kurumu’na kaydını yapıldı. Mahkeme de çalışanın şişmanlığı nedeniyle onurunun kırıldığına, kişilik haklarına zarar verildiğine kanaat getirdi. Ali Karacan’ın şirketini manevi tazminat ödemeye mahkûm etti.
- Vayyyy. Bu önemli bir sonuç...
Evet, emsal dava. Türkiye’de ayrımcılık üzerine açılan ve kazanılan tek dava...
- Yani bu ülkede kimseyi şişman diye işten atamıyorsun öyle mi?
Aynen öyle.
- Alabildiniz mi peki parayı Ali Karacan’dan?
Evet, ama bin bir güçlükle! Şirketi ödememek için ciddi direnç gösterdi. Hatta yeni şirketler açıp, bu şirketi başka adreslere taşıdılar. Ama vazgeçmedik, yıllarca mücadele ettik. Dava dört yıl kadar sürdü, tazminatımızı da sonuçlandıktan ancak beş yıl sonra tahsil ettik. Ama ettik.
- Başka ne tür hukuki problemlerle karşılaşıyor şişmanlar...
En çok iş akdinin feshi. Tabii ki işveren gerekçe olarak “şişmanlığı” kullanmıyor, dolaylı yollara başvuruyor. Başka hukuki nedenlerin arkasına gizleniyor. Bunun dışında hakaret davaları da oluyor. İşyerleri açısından şöyle bir negatif ayrımcılık söz konusu: Aşırı kilolular, özel sağlık sigorta poliçesi yaptıramıyorlar. Çünkü sigorta şirketleri belli bir beden kitle endeksine sahip kişilere poliçe satmıyorlar. Ama ne yazık ki bu konuda emsal bir dava henüz mevcut değil...
TÜRKİYE’YE OBEZ HUKUKU ŞART
- Avrupa ya da Amerikan hukuku, şişmanları Türk hukukundan daha mı fazla koruyor?
Bundan 25-30 yıl önce Türkiye’de hem fazla kilolu insan sayısı hem de fazla kilo nedeniyle yapılan haksız uygulamalar yok denecek kadar azdı. Ama son yıllarda kilolu insan sayısı büyük bir artış gösterdi. Dolayısıyla haksız uygulamalar da arttı. İnşallah bu konudaki yeni yasal düzenlemeler de gelecektir, öyle umuyoruz. ABD’de fazla kilolu insan sayısı yüksek, yüzde 20 civarı. Mesela New Orleans’ta nüfusun yüzde 37.5’u. O yüzden Amerika’da şişman insanların tazminat sistemi ve kişisel hakları daha fazla önemseniyor...
ORKUN ELVER: Ben gerçek bir şişman severim
Şişmanlık dosyasına soyunurken, erkeklerin genellikle zayıf kadınlara methiye düzdüğüne inanıyordum ya da zannediyordum. Bir erkeği baştan çıkarmak için ince bel, her şey zannediyordum. Öyle değilmiş! Orkun Elver, 31 yaşında. Turizm işletmeciliği okumuş. Hayatını DJ’lik yaparak kazanıyor. Müthiş bir müzik bilgisi var. Yeni insanlardan. Alışılagelmiş bütün kalıpların dışında. İnandığı şeyler farklı, okuduğu şeyler farklı, dinlediği şeyler farklı. Erkeklerin kadınlarda bayıldığı şeyler konusunda gözümde yeni bir ufuk açtı. O, şişman kadınları seviyor...
- “Şişman sever” biri olarak tanınmak, sizi rahatsız ediyor mu?
Yok canım. Gerçek bu. Ben şişman seviyorum. Fakat “şişman sever” olarak adlandırılmak biraz tuhaf. “Zayıf sever” de tuhaf, “böceksavar” gibi. Ama neyse ne. Bazıları zayıf sever, ben şişman seviyorum. Bu toplumda yaşayan bir sürü erkeğin de benim gibi olduğunu düşünüyorum. Bir zayıf kadın furyasıdır gidiyor, gerçekten sevişirken o kadar makbul mü, bilmiyorum.
- Fakat sizinki tombul ya da etine dolgun sevmenin biraz ötesinde sanırım...
Evet. Kız arkadaşım 100 kilonun üzerinde. Onun bedeni hoşuma gidiyor. Tabii olay sadece fiziki değil; o aynı zamanda çok neşeli ve hayat dolu. Bence şişman kadınların çoğunluğu böyle. Ayrıca yüzleri de çok güzel. Daha enerjikler, komikler, kendilerine güvenleri yok zannediyoruz ama tam tersine. Gerçi onları savunmak bana düşmez, benimki zevk meselesi.
- Kendinizi farklı ve çizgi dışı hissettiğiniz oluyor mu?
Her konuda çizgi dışı olabilirim ama bu konuda değilim. Bu bir tercih meselesi. Hazzın nedeni yoktur. Haz duyuyorsan duyuyorsundur. Sorgulamanın da manası yok. Ben de şişman kadınlarla birlikte olmaktan mutlu oluyorum. Ayrıca dünyada benim gibi milyonlarca erkek var. Google’a “bbw” diye yazın, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Big beautiful woman (büyük güzel kadın) siteleriyle kaynıyor ortalık.
- Hiç düşündünüz mü neden şişman seviyorsunuz?
Bir ara düşündüm. Sonra kendi kendime, “Oğlum manyak mısın, zayıf severler ‘Niye zayıf seviyorum?’ diye düşünüyor mu?” dedim. Sonuçta zevkler tartışılmaz. Vücut kimyası mı desem, ne desem, beni şişman kadınlara karşı çeken bir şeyler var. Bu konuda hesap vermek gerekiyor mu?
ŞİŞMAN KIZLAR SEVİŞMEYİ DAHA ÇOK SEVİYOR
- Tabii ki hayır. Çevrenizde tercihi sizin gibi başka arkadaşınız
var mı?
Erkekler bu tür şeyleri konuşmaz. Ama genellikle bu ülkede kadınlar tombul ve balık eti. Biz erkekler de onları seviyoruz. Çağ ne kadar zayıf kadınların çağı olsa da. Belki reklam ve moda sektörü için onlar makbuldür ama gerçek hayat öyle değil.
- Peki “Ben şişman seviyorum” derken, çekindiğiniz, utandığınız oluyor mu?
Hayır ama bir iki arkadaşım dışında bu tür şeyleri kimseyle konuşmuyorum. Gerçi daha önceki kız arkadaşlarımı bilenler takılıyorlar, şişman biri geçtiğinde, “Tam sana göre bak!” diyorlar. Sevgilimle dolaşmaktan tabii ki rahatsız değilim. Ama ben ince bir adamım, belki bizi birlikte görenlerin tuhafına gidiyordur. Bazen garip bakışları yakalıyorum ama ben hayatımı başkalarına göre yaşamıyorum. Biz mutluyuz.
- Şişman bir kızla sevişmenin ne avantajları var?
Şişman kızlar, sevişmeyi daha çok seviyorlar. Daha istekliler ve sevişme esnasında daha fazla zevk alıyorlar. Bu neyle alakalı bilmiyorum. Daha çok haz vermeye ve almaya çalışarak aradaki farkı kapatmaya çalışıyorlar belki de... Bir de tabii vücut hatları beni çekiyor. Ben büyük göğüs ve kalça seviyorum, gerçekten büyük...
- Şişman kadınları tavlamak ya da sekse ikna etmek daha mı kolay, daha mı zor?
Duruma göre değişiyor. Genelleyemem. Ama kesinlikle daha istekliler...
- Hiç zayıf bir kadınla birlikte oldunuz mu?
Elbette, yoksa kıyaslama imkanım nasıl olurdu ki?
- Peki şişman kadınların sizi tahrik ettiğini ne zaman fark ettiniz?
20’li yaşlarımın başında güney sahillerinde, şişman bir kadınla beraber olduktan sonra. Alkollüyken şişman bir İngiliz kadın, gelip beni baştan çıkardı. Ertesi gün “O neydi ya!” oldum. Ondan sonra baktım, şişman kadınlar ilgimi çekiyor...
YARIN:
Zerrin Özer’in yeni halini Mehmet Turgut çekti... İnanamayacaksınız!
Nasıl zayıfladığını anlatıyor: “Sadece diyetle 30 kilo vermek hikaye!”
Paylaş