Paylaş
Kılıçdaroğlu’nun, CHP’de “değişim” hareketini canı gönülden destekliyorum.
Türkiye’de, demokratikleşme hareketinde liberal aydınların görevi tamamlanmıştır.
Samimi olan bazıları, ülkede demokrasinin gelişmesine gerçekten hizmet etmişlerdir.
Ama onlar artık statükoyu temsil ediyorlar.
Demokratikleşme hareketinin yeni ve tamamlayıcı adımları, sahillerden gelecektir, gelmelidir.
Otoriter eğilimleri ancak yüzde 42’nin içinden çıkacak bir demokratikleşme atılımı kırabilir.
Onun için bugün “Beyaz Türklere ekonomi gerçeklerinden” söz etmek istiyorum.
* * *
Dün “CEO’lar kulübü”ndeydim.
“Capital” Dergisi’nin Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin CEO’larını bir araya getirerek kurduğu bu kulübün kahvaltısındaydım.
Koç, Sabancı, Eczacıbaşı ve Borusan şirketlerinin CEO’larını dinledim.
Dinlediğim konuşmaların özeti şudur:
- Türkiye bugün kanatlanmış vaziyettedir.
İkinci çeyrekte büyüme hızı yüzde 10’u buldu. Yıl sonu itibariyle yüzde 7’yi geçeceğiz. OECD ülkeleri arasında yanımıza yaklaşan yok.
- Dünyada, Singapur, Çin, Hindistan ve Türkiye, büyümede yıldız ülkeler olarak anılıyor.
- Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bankaları, tarihlerinin en büyük krizi ile boğuşurken, Türk bankaları yıldızlaşıyor. İşte Garanti Bankası’nın performansı.
- Avrupa Birliği’nin ekonomik anayasasını oluşturan Maastrich kriterlerine göre, bütçe açığının gayrisafi milli hasılaya oranı yüzde 3’ün altında olmalıdır.
Türkiye’de bu rakam bu yıl yüzde 3’ün biraz üzerinde. Gelecek yıl altına inecek.
Beş-on yıl öncesinin ekonomik mucizesi sayılan İspanya, Portekiz gibi ülkelerle, “iflası istenen” Yunanistan ise yüzde 7’lerin üzerindeki rakamlarla boğuşuyor.
- Altyapı yatırımlarımız büyük bir hızla devam ediyor.
- Ülkemizin uluslararasındaki diplomatik gücü doruğunda.
* * *
Şimdi gelelim, Beyaz Türklerin önündeki katı gerçeğe:
Bu gelişmenin arkasında iki gerçek var.
Birincisi AK Parti ve Tayyip Erdoğan gerçeği.
Ona kızmanız, gerçekçi olmanıza mani olmamalı.
Erdoğan’ın şahsi kararlılığı ve cesaretinin bundaki payını kimse inkâr edemez.
O birçok ülkede hayranlık uyandıran gerçek bir lider.
* * *
Şimdi CHP’nin genel merkezindeki insanlara sesleniyorum.
Türkiye’nin bugünkü performansında, Erdoğan’dan sonra ikinci kahraman kimdir?
2001 krizinde dibe vurmuş Türkiye’ye, demir leblebi gibi ekonomi programını hazırlayan ve kabul ettiren kişi.
Kemal Derviş.
İşte o yüzden geçenlerde Kemal Kılıçdaroğlu ile Kemal Derviş’in yan yana gelmesi, bana ülkemin geleceği açısından en büyük umudu veren fotoğraftı.
İşte bu yüzden Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin, statükocu geçmişi ile göbek bağını kesecek kararını destekliyorum.
12 Eylül referandumu, bu ülkede modern hayat tarzını savunan insanların üzerine örtülmüş “Biz artık azınlıktayız” duygusunu, kompleksini silip attı.
AK Parti ve Erdoğan, ülke yönetimi ve ekonomi konusunda sahillere çok yararlı dersler verdi.
Şimdiyse, modern hayat tarzına canı gönülden bağlı, özgürce yaşamayı DNA’larına işlemiş insanlar, demokrasinin eksik kalmış halkasını tamamlamalıdırlar.
Otoriter bir rejime gidişi önlemenin tek yolu budur.
Kılıçdaroğlu da bunu yapabilecek karaktere ve kararlılığa sahip bir insandır.
Şuna bütün kalbimle inanıyorum ki, Türkiye’de demokratikleşme hareketini sahiller tamamlayacaktır.
Paylaş