Clinton: Bu büyüme hızıyla AB sizin kapınızı çalar

ŞÜKÜR eski ABD Başkanı Bill Clinton kendisini hiç özletmiyor.

Yılda iki değilse en az bir kere İstanbul’da.

Haberin Devamı

Clinton geçen yıl hemen hemen aynı dönemde Sinpaş’ın konferansı için gelmişti.

Önceki gün Bilgi Üniversitesi’nin konuğu olarak dinledik onu.

Beğenin beğenmeyin Clinton dünya meselelerine kafa yormaya devam eden biri.

Bugüne kadar 57 milyon dolar bağış toplamayı başarmış vakfı sayesinde yoksulluk, AIDS, küresel ısınma, eğitim gibi sorunlarda söz sahibi.

İstanbul’daki konuşmasına tabii ki Türkiye’den başlıyor.

“Yıllardır AB’yi Türkiye’nin üyeliği için ikna etmeye çalışıyorum” diyor.

İkinci çeyrekteki yüzde 10’luk büyüme hızına atıfta bulunarak “Siz bu hızla büyüme devam ederseniz siz değil Avrupa Birliği size gelecek” diye ekliyor.

Clinton, 21. yüzyılda dünyayı şekillendirecek ülkeler arasında Türkiye’yi Ukrayna ile birlikte baş sıralara koyuyor.

Hatta Türkiye’nin “kilit bir rol” oynayacağını söylüyor.

Bir soru üzerine “kilit rolün” ne olacağını şöyle açıklıyor Clinton:

“Bölgenizdeki insanların yaşamlarını etkilemek gibi tarihsel rolünüz olacak”.

POLİTİKACILARA DERS

Dünya meselelerine gelince ABD eski başkanı “globalleşme” yerine “karşılıklı bağımlılık” kavramı üzerinde duruyor.

Politikacıların dünyadaki “istikrarsızlık”, “eşitsizlik” ve “sürdürülebirlilik” gibi sorunlara odaklanmaları gerektiğini söylüyor.

Politikacılara bir ders de veriyor.

Hem hiç kulak ardı edilmeyecek bir ders.

* Ben iktidarda iken iki soruya odaklanırdık. “Ne yapılacak” ve “ne kadar para harcanacak”.

* Bugün 3. bir soru daha var. “Nasıl yapılacak?”

“Nasıl yapılacak” sorusunun cevabı şöyle.

“Halkı niyetinizin iyi olduğuna inandırmak zorundasınız. Bu sizin sorununuz deme lüksünüz yok.”

Clinton’a göre, politikacının durduğu ve durması gereken nokta arasında bir uçurum var.

Güzel bir itiraf.

İşte o uçurumu kapatmak görevi de sivil topluma, STK’lara düşüyor.

ABD eski başkanı “STK’lara bundan sonra çok iş düşüyor” diyor.

Buradan bizim politikacılara duyurulur.

Genellikle STK’lara ve halkın sesine kulaklarını tıkamayı pek severler de.

Haberin Devamı

CHP’li belediye Sedefadası’nda arazi mi satıyor

Haberin Devamı

DÜN Adalı STK’lardan yağmur gibi e-posta yağdı.

Dert çok büyük.

Adalar Belediyesi, Sedefadası’nda ormanlık bir araziyi satışa çıkartmaya hazırlanıyormuş.

Ormanlık arazi, Sedefadası’nın mülk sahibi Şehsuvar Menemencioğlu tarafından 1984 yılında “korunma altına” alınması için İstanbul Belediyesi’ne bağışlanmış.

Adanın tam tepesindeki arazinin mülkiyeti 1986 yılında ise Adalar İlçesi Belediyesine geçmiş.

Arazi hibe edildiği yıldan günümüze, yani 26 yıldan beri tüm belediye başkanları tarafından özenle korunmuş.

Şimdi Adalar’ın CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu’nu bu araziyi 10 milyon dolara satmaya hazırlandığı haberleri geliyor.
Farsakoğlu, satışı bugün toplanacak Adalar Belediye Meclisi gündemine almış.

İBB’nin mali kaynaklarını kısmasından ötürü Adalar Belediyesi’nin sıkıntı yaşadığı doğru.

Ama bunun çözümü cennet köşesi Sedefadası’nda kuşların göç yolu üzerindeki ormanlık araziyi satmak mı?
Kaldı ki bu burası imar planlarına göre SİT alanı.

Ne demişti Clinton?

“Ne yapacağız” ve ‘ne kadar para harcayacağız’ sorularından bugün ‘nasıl’ sorusu önemli.”

Farsakoğlu durup düşünmek zorunda.

Adalıların seslerini kulaklarını tıkayarak korunması için hibe edilmiş bir araziyi satarsa kimin yüzüne nasıl bakacak?

 

 

Yazarın Tüm Yazıları